Mehmet Şimşek: "Sabit gelirli vatandaşlarımızın vergi yükünü azalttık"

Mehmet Şimşek: "Sabit gelirli vatandaşlarımızın vergi yükünü azalttık"
2026 bütçesi Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuşan Bakan Mehmet Şimşek, "Sabit gelirli vatandaşlarımızın vergi yükünü azalttık, yüksek gelir gruplarına vergi yükünü artırdık" dedi.

Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesap görüşmeleri Plan ve Bütçe Komisyonu'nda başladı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, son yıllarda sabit gelirli vatandaşların vergi yükünü azaltmaya yönelik düzenlemeler yapıldığını, buna karşın yüksek gelir gruplarına yönelik vergi oranlarının artırıldığını belirterek, "Yaygın kanaatin aksine vergi yükümüz uluslararası kıyaslamalarda yüksek değildir. OECD ortalamasının oldukça altında kalan yüzde 23,5’lik vergi yüküyle en düşük orana sahip beşinci ülkeyiz" dedi. Dolaysız vergilerin düşük seviyede olmasının temel sorunlardan biri olduğunu dile getiren Şimşek, "Vergi denetimindeki amacımız ceza kesmek değil, mükellefleri bilgilendirip gönüllü uyumu artırmaktır" ifadelerini kullandı. Şimşek’in sunumu sırasında, özellikle vergilerle ilgili açıklamalarına muhalefet milletvekilleri sık sık laf atarak tepki gösterdi.

Plan ve Bütçe Komisyonu, Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın 2026 yılı bütçe ve kesin hesap görüşmeleri için toplandı.

Komisyonda bakanlığın 2026 yılı bütçesine ilişkin sunum yapan Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, bütçe açığının milli gelire oranının 2023’te yüzde 5,1 iken 2024’te yüzde 4,7’ye gerilediğini, 2025’te ise bu oranın yüzde 3,6 olarak gerçekleşmesini beklediklerini ifade etti.

"OVP’de geçen sene yüzde 3,1 olarak öngördüğümüz 2025 yılı bütçe açığına yönelik yukarı yönlü revizyonun temel nedeni bazı vergi gelirlerinin beklentilerimizin altında kalmasıdır" diyen Şimşek, harcamalarda ise sıkı duruşun süreceğini ve ödeneklerin altında bir gerçekleşme öngördüklerini belirtti.

Kamu maliyesinde disiplinin sürdüğünü vurgulayan Şimşek, Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketi kapsamında harcamaların bütçe içindeki payının yüzde 3,1’e gerilediğini söyledi. 257 kamu idaresinin “Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi” üzerinden izlendiğini, bugüne kadar bin 958 harcama biriminde denetim yapıldığını aktardı.

Şimşek, kamu maliyesinde üç alanda reform taslağı hazırladıklarını da duyurarak, Kamu İhale Reformu, KİT Yönetişim Reformu ve Mahalli İdare Mali Kuralları Reformu düzenlemelerinin Meclis’e sunulmasını beklediklerini ifade etti.

Vergide adalet ve etkinlik ekseninde gelir politikalarını şekillendirdiklerini belirten Şimşek, sabit gelirli vatandaşların vergi yükünü azaltmaya yönelik düzenlemeler yaptıklarını söyledi. Yüksek gelir gruplarına yönelik vergi artışlarını hatırlatan Şimşek, kurumlar vergisinin yüzde 25’e çıkarıldığını, banka ve finans kurumlarında bu oranın 10 puan daha artırıldığını dile getirdi.

Şimşek'in vergi düzenlemelerine ilişkin konuşması sırasında muhalefet milletvekilleri tepki gösterdi.

2026 yılında bütçe açığını yüzde 3,5 olarak hedeflediklerini anımsatan Şimşek, şöyle konuştu:

"OVP’de geçen sene yüzde 3,1 olarak öngördüğümüz 2025 yılı bütçe açığına yönelik yukarı yönlü revizyonun temel nedeni, bazı vergi gelirlerinin beklentilerimizin altında kalmasıdır. Harcamalarda ise sıkı duruşumuzu koruyoruz ve geçen sene olduğu gibi bu sene de bütçe ödeneklerinin altında bir gerçekleşme bekliyoruz. 2026 yılında bütçe açığını yüzde 3,5 olarak hedefliyoruz.

"Kamuda tasarruf ile harcamaların bütçe içindeki payı yüzde 3,1’e geriledi"

Kamuda Tasarruf ve Verimlilik Paketiyle harcama disiplinini güçlendirdik. Tasarruf Tedbirleri Bilgi Sistemi ile 257 kamu idaresini yakından takip ediyoruz. Bugüne kadar bin 958 harcama biriminde denetim gerçekleştirdik, denetim raporlarını Cumhurbaşkanlığı ve ilgili idarelerle paylaştık. Genelge kapsamındaki harcamaların bütçe içindeki payı uzun dönem ortalaması olan yüzde 4,6 seviyesinden yüzde 3,1’e geriledi.

Kamu maliyesine ilişkin üç alanda reform taslağımızı hazırladık. Kamu İhale Reformu, KİT Yönetişim Reformu ile mahalli idarelerin mevcut mali kurallarının daha işlevsel olmasını sağlayacak reform önerilerimizin Yüce Meclisimize sunulmasını bekliyoruz.

"Vergide adaleti güçlendirmek için birçok düzenleme ile sabit gelirli vatandaşlarımızın vergi yükünü azalttık"

Gelir politikamızı vergide adalet, vergilemede etkinlik ve kayıt dışılıkla mücadele eksenlerinde oluşturduk. Vergide adaleti güçlendirmek için son yıllarda yaptığımız birçok düzenleme ile sabit gelirli vatandaşlarımızın vergi yükünü önemli ölçüde azalttık. Program döneminde yüksek gelir gruplarına yönelik vergi yükünü artıran düzenlemeleri hayata geçirdik.

Bu kapsamda kurumlar vergisi oranını 5 puan artırarak yüzde 25’e yükselttik. Yap-İşlet-Devret ve Kamu Özel İşbirliği projelerinden elde edilen kazançlar ile banka ve finans kurumları için kurumlar vergisini 10 puan artırdık. Banka ve diğer finansal kuruluşların finansal faaliyet harçlarını yüzde 50 yükselttik. İlk defa çok uluslu şirketlere yüzde 15, yurt içindeki şirketlere yüzde 10 asgari kurumlar vergisi getirdik. Şirketlerin taşınmaz satışlarında uygulanan yüzde 50 kazanç istisnasını kaldırdık. İştirak hissesi satış kazancı istisnasını yüzde 50’ye düşürdük. Kâr paylarındaki gelir vergisi stopajını yüzde 15’e yükselttik. Kazanç istisnasını daralttığımız yatırım fon ve ortaklıklarının gayrimenkul kazançlarını da yüzde 10 asgari kurumlar vergisine tabi tuttuk. İşlenmiş vadeli altın ithalatını KKDF’ye tabi tuttuk.

Vergi harcamalarının milli gelire oranının 2026'da yüzde 4,7’ye indirilmesi hedefleniyor

Vergi harcamalarını azaltmaya devam ediyoruz. 2023 yılında GSYH’ye oranla yüzde 6,5 olan vergi harcamaları tutarı 2024 yılında yüzde 6,2’ye gerilemiştir. Vergi istisna ve muafiyetlerin azaltılması amacıyla yaptığımız düzenlemeler çerçevesinde 2025 yılı için yüzde 5,1 olarak hesapladığımız vergi harcamalarının milli gelire oranını 2026’da yüzde 4,7’ye, OVP dönemi sonunda ise yüzde 4,1’e indirmeyi hedefliyoruz.

"OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip 5. ülkeyiz"

Yaygın kanaatin aksine vergi yükümüz uluslararası kıyaslamalara göre yüksek değildir. Ülkemiz ile OECD ve AB ülkeleri vergi yüklerinin aynı tanımda kıyaslanabilmesi için sosyal güvenlik primlerinin ve mahalli idare vergi gelirlerinin de hesaplamalara dahil edilmesi gerekmektedir. Bu şekilde yapılan hesaplamalara göre ülkemizde genel vergi yükü yüzde 23,5’tir. Ortalaması yüzde 33,9 olan OECD ülkeleri arasında en düşük vergi yüküne sahip 5. ülkeyiz. Türkiye’de dolaylı vergi yükü yüzde 10,7, dolaysız vergi yükü ise yüzde 12,8 seviyesindedir. Dolaysız vergilerin yeterli düzeyde olmaması temel sorunumuzdur. Ortalaması yüzde 23,6 olan OECD ülkeleri arasında dolaysız vergilerde en düşük yüke sahip 3. ülkeyiz.

"Vergi denetiminde amacımız gönüllü uyumu arttırmaktır"

Hükümetlerimiz döneminde kayıt dışı ekonomiyle mücadele önem verdiğimiz konuların başında gelmektedir. Vergi denetiminde amacımız ceza kesmek değil; mükellefleri bilgilendirmek, gönüllü uyumu artırmaktır. Mükellef haklarının korunması amacıyla vergi incelemelerinde uyulacak denetim standartlarına ilişkin çalışmamızı tamamladık, önümüzdeki günlerde yayımlayacağız. Belge düzeni ve KDV oranlarının kontrolü için 2024 yılında 1 milyon 125 bin, 2025’in ilk 9 ayında 1 milyon 110 bin saha denetimi gerçekleştirdik. 2024 yılında yasalaşan hasılat tespiti uygulamasını bu yıl fiilen hayata geçirdik. Bu kapsamda yılın ilk 9 ayında 253 bin denetim yaptık.

"Ticari, zirai ve serbest meslek kazancı gelir vergisi 143,7 milyarı aştı"

Beyanname sayılarında ve beyan edilen gelirlerde önemli artışlar sağladık. 2024 yılına ait kira, ücret, menkul sermaye iradı ile diğer kazanç ve iratlara ilişkin beyanname sayısı yüzde 24 artışla 2 milyon 248 bin oldu. Hesaplanan vergi 2 katına çıktı. Bu yıl 473 bin mükellef ilk kez beyanname verdi. Ticari, zirai ve serbest meslek kazancı gelir vergisi mükelleflerinin beyanname sayısı 2,7 milyonu aştı ve beyan edilen vergi tutarı yüzde 90 artışla 143,7 milyar liraya ulaştı. Sonuç olarak 2022 yılında 3,8 milyon ve 2023 yılında 4,4 milyon olan gelir vergisi beyanname sayısı, 2024 yılında 5 milyona ulaştı

Faiz harcamalarının milli gelire oranı 2025 yılında yüzde 3,3 olarak bekleniyor

Deprem nedeniyle artan borçlanma ihtiyacıyla yükselen faiz harcamalarına rağmen kamu borçluluğumuz düşük seyrediyor. 2023-25 döneminde faiz dışı açık ve borçlanma ihtiyacı önemli ölçüde deprem harcamaları nedeniyle artmıştır. Böylece faiz harcamalarının milli gelire oranı 2025 ve 2026 yıllarında sırasıyla yüzde 3,3 ve yüzde 3,5 olarak beklenmektedir. Azalan deprem harcamaları ve iyileşen faiz dışı denge sayesinde bu oranın 2027’de yüzde 3,4’e, 2028’de ise yeniden yüzde 3,3’e gerilemesi öngörülmektedir.

"İstihdamı koruyan işletmelere çalışan başına aylık 2 bin 500 lira prim desteği sağlıyoruz"

İstihdamı korumaya ve artırmaya yönelik tedbirler alıyoruz. ‘İstihdamı Koruma Destek Programı’ ile tekstil, giyim, deri ve mobilya gibi belirli imalat sektörlerinde istihdamını koruyan işletmelere çalışan başına aylık 2 bin 500 lira prim desteği sağlıyoruz. İmalat sanayi sektörüne yönelik ilave destek paketleri üzerinde de çalışıyoruz.

Reel sektörün finansmana erişim imkânlarını artırıyoruz. Hazine Destekli Kefalet Sistemi’nde imalat, ihracat ve yatırımı önceliklendiriyoruz. 2025 yılında yürürlüğe aldığımız 8 adet yeni destek paketi ile mevcut limitlere ilave 94 milyar lira kredi imkânını firmalarımıza sunduk.

"Tarımsal kredi destekleri, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 626 milyar lira kaynak ayırıyoruz"

Çiftçi ve esnaf desteklerimiz artarak devam ediyor. 2026 yılı tarımsal destek programları, tarım sektörü yatırım ödenekleri ile tarımsal kredi destekleri, tarımsal KİT ve ihracat destekleri için 626 milyar lira kaynak ayırıyoruz. Ayrıca tarım sektörüne yönelik 2026’da vazgeçeceğimiz vergi tutarı da 262,3 milyar liradır. 1,1 milyona çiftçimize, 746 milyar lira kredi bakiyesi ile 2025 yılı ilk dokuz ayında 144 milyar lira Hazine faiz/kâr payı desteği sağladık. 780 bin esnaf ve sanatkârımıza, 282 milyar lira kredi bakiyesi ile 2025 yılı ilk dokuz ayında 49 milyar lira Hazine faiz desteği sağladık.

Bakanlığın 2026 bütçesi 8,84 trilyon lira

2024 yılı için 4,67 trilyon lira olan Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin 4,55 trilyon lirası kullanılmıştır. Bunun yaklaşık yüzde 1’ine tekabül eden 40 milyar liralık kısmı bakanlık hizmetlerinde kullanılmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığının 2024 yılı itibarıyla 37,3 milyar lira olan bütçesinin 36,9 milyar lirası kullanılmıştır. 405 milyon lira olan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı bütçesinin 280,8 milyon lirası kullanılmıştır. 3,5 milyar lira olan Türkiye İstatistik Kurumu bütçesinin 3,2 milyar lirası kullanılmıştır.

Bakanlığımızın 2026 yılı bütçe teklifi toplam 8,84 trilyon lira, faiz hariç 6,1 trilyon liradır. Bu teklifin yaklaşık yüzde 1,3’üne tekabül eden 77,8 milyar lira bakanlığımız hizmetleri için kullanılacaktır. 2026 yılı bütçesinde teklif ettiğimiz ödenek tutarı Gelir İdaresi Başkanlığı için 70,6 milyar lira, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı için 474,7 milyon lira ve Türkiye İstatistik Kurumu için 6,7 milyar liradır.

‘Terörsüz Türkiye’ süreci ile ülkemiz, enerjisini ve kaynaklarını artık daha verimli alanlarda kullanarak kalkınma sürecini hızlandıracak ve büyüme potansiyelini artıracaktır. Böylece güven ve istikrar pekişecek, yatırım iklimi daha da iyileşecektir. 2026 yılı bütçesi öğrencilerimizden gençlerimize, çiftçilerimizden esnafımıza, çalışanlarımızdan emeklilerimize, engellilerden 65 yaş üstü büyüklerimize kadar toplumun tüm kesimlerini kapsamaktadır."

image small

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar