Merkez Bankası'ndan gıda enflasyonu analizi: İklim değişikliği sadece Türkiye'yi etkiledi!

Merkez Bankası'ndan gıda enflasyonu analizi: İklim değişikliği sadece Türkiye'yi etkiledi!
Merkez Bankası gıda enflasyonunun artışına iklim değişikliğini ağırlıklı sebep olarak göstererek, "Gıda fiyatları ve iklim değişikliğinin birlikte ele alınmasının önemi ve gerekliliğine vurgu yapmakta.” açıklamasında bulundu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) “Merkezin Güncesi” blog sayfasında yer alan incelemede, iklim değişikliğinin sonucunda artan sıcaklıklar ve yaşanan kuraklıkla meyve ve sebze üretim miktarlarının düşerken, üretim maliyetleri ve fiyatların da yükseldiği belirtildi.

İklim değişikliği ise OECD ülkeleri arasında yalnızca Türkiye'yi etkiledi. OECD verilerine göre OECD ülkelerinin ortalama gıda enflasyonu yüzde 4,7 olarak kaydedilirken, bu oran Avrupa’daki OECD üyesi ülkelerde sadece yüzde 1,8. Türkiye'nin Mayıs ayına ait gıda enflasyonu ise yüzde 68,1'lik gıda enflasyonuyla listenin en başında yer aldı. Türkiye’nin aylık yüzde 4 civarındaki gıda enflasyonu, birçok Avrupa ülkesinin yıllık enflasyonunu bile geride bıraktı.

whatsapp-image-2024-08-27-at-13-31-29.jpeg

TCMB Kıdemli Ekonomisti Aslıhan Atabek Demirhan ve Yardımcı Ekonomist S.Simin Bayraktar tarafından kaleme alınan yazı, Merkezin Güncesi blog sayfasında yayımlandı.

“İklim Değişikliği ve Gıda Enflasyonu” başlıklı yazıda, ilgili göstergeler kullanılarak Türkiye’de iklim değişikliği ile gıda enflasyonu arasındaki ilişki incelendi.

Makalenin detaylarında değişimler şu şekilde anlatıldı:

“Aşırı iklim olaylarının, kısa vadeli arz şoklarına sebebiyet vererek başta gıda grubu olmak üzere genel fiyat seviyesi açısından risk oluşturduğu biliniyor. Bu nedenle iklim değişikliği konusu, öncelikli hedefi fiyat istikrarı olan merkez bankalarının araştırma gündeminde yerini aldı. Bu yazıda, ilgili göstergeleri kullanarak Türkiye’de iklim değişikliği ile gıda enflasyonu arasındaki ilişkiyi inceliyoruz.

Son yıllarda artan sıcaklık, uzayan kuraklık dönemleri, şiddetli fırtına ve seller gibi aşırı hava olaylarının daha sık ve yoğun seyretmesi, tarımsal üretim, tedarik zincirleri ve dolayısıyla gıda fiyatları açısından önemli bir risk unsuru olarak öne çıkmakta. Yapılan çalışmalar, iklim değişikliğinin 2035 yılına kadar her yıl küresel gıda maliyetlerini ortalama yüzde 1,5 ile yüzde 1,8 puan arasında artıracağını öngörüyor. İklim değişikliğine karşı en hassas bölgeler arasında yer alan Akdeniz kuşağında bulunan ve dünyanın önde gelen meyve ve sebze üreticilerinden biri olan Türkiye için de iklim değişikliği, gıda fiyatları üzerinden önemli bir enflasyonist baskı unsuru oluşturmakta.

iklim-enf-1-wkz8.jpg

Yapılan analizler taze meyve ve sebze fiyatlarındaki mevsimsel yapının değiştiğine işaret ederken bu gelişmede iklim değişikliğinin önemli rol oynadığını ima etmekte. Meteoroloji verileri, 2020 sonrası dönemde sonbahar ve kışların daha ılıman, ilkbahar ve yazların ise çok daha sıcak geçtiğini, yağış miktarının ise genel olarak azaldığını göstermekte (Grafik 1 ve 2).

iklim-enf-2-p8lu.jpg

Sıcaklık artışları ile azalan yağış miktarları gerek ürün verimi gerekse üretim maliyeti kanalıyla gıda fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı yaratmakta. Nitekim, Türkiye’nin önde gelen meyve ve sebze üreticisi 5 ilin (Mersin, Adana, Antalya, Hatay, Muğla) iklim özelliklerine baktığımızda, bu illerde yaşanan ciddi kuraklıkların sebze ve meyve üretimini olumsuz etkilediği görülmekte (Grafik 3).

iklim-enf-3-mv8o.jpg

Daha sıcak ve az yağışlı yaz ayları sulama ihtiyacını ve dolayısıyla tarımsal faaliyette kullanılan elektrik miktarını artırıyor (Grafik 4).

iklim-enf-4-nxg3.jpg

Artan sıcaklık ve azalan yağışlarla birlikte düşen arz ve yükselen maliyetlerin ise taze meyve ve sebze fiyatlarına yansıdığı görülmekte (Grafik 5).

iklim-enf-5-sjto.jpg

İklim değişikliği sonucu mevsimlerde gözlenen kaymaların yukarıda özetlenen şekilde arz ve maliyetleri etkilediği, bunun ise taze meyve ve sebze aylık fiyat gelişmelerinin mevsimsel yapısına yansıdığı anlaşılıyor (Grafik 6 ve 7).

iklim-enf-6-z6pe.jpg

2020 öncesi dönemde taze meyve ve sebze enflasyonu yaz aylarında aylık enflasyona ortalamada negatif katkı verirken, bunun 2020 sonrası dönemde tersine döndüğü görülmekte. Son dönemde gözlenen bu değişimde pandemi, tedarik zinciri aksaklıkları ve jeopolitik gelişmeler gibi faktörlerin yanı sıra iklim değişikliğinin de önemli bir payı olduğu düşünülmekte.

iklim-enf-7-0n3c.jpg

Özetle, iklim değişikliğinin geldiği son nokta sürdürülebilirlik ve gıda güvenliğine ek olarak fiyat istikrarı açısından da önemli bir tehdit unsuru haline geldi. İklim değişikliği ve gıda fiyatları ilişkisi özellikle Türkiye gibi gelişmekte olan ülkeler için gerek hane halkı refahı gerekse genel enflasyon görünümü açısından kritik öneme sahip. Bu yazıda özetlendiği üzere, iklim değişikliği kaynaklı artan sıcaklık ve aşırı hava olaylarının taze meyve ve sebze üretimi, maliyeti ve fiyatları ile ilişkili olduğu değerlendirilmekte. İklim değişikliği sonucunda artan sıcaklıklar ve yaşanan kuraklıkla meyve ve sebze üretim miktarı düşerken, üretim maliyetleri ve dolayısı ile fiyatlar üzerinde yukarı yönlü baskı oluşmakta. Bu gelişmeler, gıda fiyatları ve iklim değişikliğinin birlikte ele alınmasının önemi ve gerekliliğine vurgu yapmakta.”

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar