OECD Türkiye Masası Şefi'nden seçim sonrası için enflasyon ve işsizlik uyarısı

OECD Türkiye Masası Şefi'nden seçim sonrası için enflasyon ve işsizlik uyarısı
OECD Türkiye Masası Şefi Gabriel Machlica, seçim sonrasında yeni kurulacak hükümetin enflasyon ve istihdamla ilgili sorunlarla uğraşmak zorunda olacağını söyledi.Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye Masası...

OECD Türkiye Masası Şefi Gabriel Machlica, seçim sonrasında yeni kurulacak hükümetin enflasyon ve istihdamla ilgili sorunlarla uğraşmak zorunda olacağını söyledi.

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Türkiye Masası Şefi Gabriel Machlica, seçimi kimin kazanacağının fark etmeksizin öncelikli olarak çözülmesi gerekenin enflasyon ve istihdam gibi sorunların olacağını belirtti.

“ENFLASYON, HANE HALKININ SATIN ALMA GÜCÜNÜ AZALTTI”

Ekonomim gazetesinden Elif Karaca’nın sorularını yanıtlayan Machlica, Türkiye’nin uzun süredir yüzde 50’nin üzerinde enflasyon oranına sahip olduğunu belirterek, “Ekonomi yavaşlamaya hazırlanırken makroekonomik çerçevenin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu bağlamda, seçimin ardından enflasyon beklentilerinin çıpalanması önemli bir zorluk olacaktır. Enflasyon, 2023'ün başından bu yana %50'nin üzerinde kalarak hane halkının satın alma gücünü ciddi şekilde azalttı. 2022'de küresel enerji ve emtia fiyatlarındaki artış ile TL’deki değer kaybının etkisiyle çok artan cari açık da, seçim sonrası dönemin en önemli sorunlarından biri olarak görünmeye devam ediyor” dedi.

Machlica, 14 Mayıs seçimlerinin ardından yapılması gerekenlerle ilgili görüşünü ise şu şekilde açıkladı:

“Seçim sonrası yeni dönemde Türkiye'nin şoklara karşı dayanıklılığının artırılması rekabet ve regülasyonlarla ilgili temel yapısal zayıflıkların ele alınmasını gerektirecek. Bu, iş ortamını iyileştirecek ve kaynakların en doğru faaliyetlere ve firmalara akmasını sağlayacaktır. Özellikle, izinler, lisanslar veya imtiyazlar almak için karmaşık ve külfetli idari prosedürler, iş kurmayı zorlaştırıyor. İşgücü piyasası düzenlemeleri, daha fazla ve daha kaliteli istihdam yaratılmasını engellemekte.

Son on yıldaki ilerlemeye rağmen, işgücünün önemli bir bölümü, özellikle kadınlar ve gençler, hala kayıtlı işgücü piyasasına katılamamış durumda. İstihdam üzerindeki yüksek vergi yükü ve medyan ücretlere göre yüksek asgari ücret, kayıtlı istihdam yaratılmasını engelliyor. Türkiye, asgari ücretin medyan ücrete oranının OECD içinde en yüksek olduğu ülkelerden biri.”

BÜYÜME TAHMİNİNDE DEPREM ETKİSİ

Kahramanmaraş merkezli depremlerin ekonomiye etkisine ilişkin konuşan Machlica, “Depremin zararlarına ilişkin mevcut tahminler, konut ve konut dışı binalara doğrudan fiziksel hasarlar, ekonomik aksamalarla ilişkili altyapı ve GSYİH kayıpları dahil olmak üzere yaklaşık 2 trilyon Türk Lirasıdır. Büyümenin 2023'te %2,8'e ulaşmasını tahmin ediyoruz ki bu, Kasım 2022'de yayınlanan OECD Ekonomik Görünüm raporundaki projeksiyonumuzun (%3,0) biraz altında” dedi.

Büyüme tahminin geriye çekilmesinde depremlerin etkili olduğunu söyleyen Machlica, “Bunun temel nedeni depremin ekonomik aktivite üzerindeki olumsuz etkisidir. OECD, net etkinin 2023'te üretim büyümesini yüzde 1 puana kadar azaltacağını tahmin ediyor. Bu yılın sonlarında yeniden inşa çalışmalarında beklenen artış, altyapı ve tedarik zincirleri üzerindeki olumsuz etkiyi kısmen dengeleyecek. Tahmini ekonomik etki, toparlanma çabaları devam ederken büyük bir belirsizliğe tabi. Öngörüdeki mevcut değişimi etkileyen diğer faktör, 2022 sonunda ve Ocak 2023'te ekonomik aktivitenin sonbahar projeksiyonumuzda beklenenden daha güçlü olmasıdır.

“DEPREMİN ENFLASYONA ETKİSİ SINIRLI KALACAKTIR”

Enflasyonun baz etkisi nedeniyle 2023'te düşeceği, ancak çıpalanmamış enflasyon beklentileri ve ücret artışları nedeniyle %40'ın üzerinde kalacağı tahmin ediliyor. Yüksek enflasyon, hanehalkının satın alma gücünü düşürmeye devam edecek. Depremin enflasyona etkisi, çoğunlukla yeniden inşada kullanılan inşaat malzemelerine yansıyacak olması nedeniyle muhtemelen sınırlı kalacaktır” ifadelerini kullandı.

Machlica, depremin yarattığı yıkımın ortadan kaldırılması için ise şu önerilerde bulundu:

“Üç milyondan fazla insan yerlerinden oldu. Kısa süre içinde destek sağlamak ve kamu hizmetlerini artırmak son derece önemli. Tedbirler sosyo-ekonomik destek, insani yardım, sağlık ve eğitim desteklerini içermeli. Diğer OECD ülkelerinin deneyimi, hükümet kademeleri arasında etkili maliyet paylaşım mekanizmaları da dahil olmak üzere, bir hükümetin afet sonrası mali yardımına yönelik net çerçeve kurallarının, başarılı bir afet yardımı için kilit unsurlar olduğunu göstermektedir.”