Son 3 yılın toplamını geride bıraktı: Cep telefonunda illegal patlama

Son 3 yılın toplamını geride bıraktı: Cep telefonunda illegal patlama
Yüksek vergi ve IMEI kayıt ücretinin yanı sıra taksit sınırı cep telefonunda legal yolu tıkarken illegal kanalda patlamaya yol açtı. Ele geçirilen kaçak cep telefonu sayısı son 3 yılın toplamını geride bıraktı.

Son yıllarda cep telefonu fiyatlarında yaşanan hızlı artış, taksit sınırı ve yüksek IMEI kayıt ücretleri, Türkiye’de akıllı telefon pazarında önemli değişimlere yol açtı. Türkiye’de yıllık satılan cep telefonu sayısı 2019 yılına kadar 12 milyon seviyelerindeydi. 2019’da taksit sınırının gelmesi, vergi oranlarının artırılması ve yolcu beraberinde getirilen cep telefonlarında IMEI kayıt ücretinin hızla artmaya başlaması, dengeleri değiştirdi. Gelişmeler, illegal yollarla yurda giren cep telefonunda patlamaya yol açtı. Ticaret Bakanlığının yakalama yapılan eşya verilerine göre 2019 yılında 16 bin 178 olan kaçak cep telefonu sayısı 2020’de 34 bine, 2021’de 38 bin 472’ye, 2022’de 25 bin 890’a 2023’te 57 bin 533’e çıktı. Bu yılın ocak-ağustos döneminde ise söz konusu rakam 127 bin 438’e çıkarak son 3 yılın toplamını geride bıraktı. Yakalanamayan cep telefonu sayısının ise bu miktarın çok daha üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Yakalanan miktarın ise yıl sonunda 200 bin sınırına dayanması bekleniyor.

ekran-goruntusu-2024-10-15-205535-13e2.jpeg

Kayıt dışı telefonların artmasını değerlendiren Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş İnsanları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, “Maalesef vergi oranlarının yüksek olması, alım gücünün azalması, taksit kısıtlaması gibi nedenlerle teknolojiye ulaşımın zorlaşması ve yolcu beraberinde gelen cihazlardaki düzenlemenin suistimal alanına dönüşmesi gibi sebepler karşımıza çıkıyor” dedi. Turnacı, makul vergiler ve ulaşımı kolaylaştıracak taksit avantajları oluşturulduğunda sektörden elde edilen vergi gelirinin artmasının yanı sıra vatandaşın teknolojiye daha kolay ulaşacağını bunun da istihdam ve sektörel gelişime katkı sağlayacağını anlattı.

Yüksek fiyatlar yenilenmiş cep telefonu pazarında büyümeyi sağladı. Turnacı, geçen sene 300 bin adet seviyelerinde olan yenilenmiş cihaz pazarının bu seneyi 600 bin seviyelerinde kapatacağını ve artışın katlanarak devam edeceği öngörüsünde bulundu.

Satışlar 2 milyon adet azaldı

Ekonomim’den Yener Karadeniz’in haberine göre, kaçak girişler artarken cep telefonu satışları ise hızlı azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre 2020’de 9 milyonu aşkın cep telefonu ithal edilirken bu rakam 2021’de 4,3 milyona, 2022’de 3,2 milyona geriledi. 2023’te yeniden 5,1 milyona çıkan ithalat, bu yılın ocak-ağustos döneminde geçen yılın aynı dönemine yüzde 9,7 gerileyerek 2,9 milyona düştü. MOBİSAD Başkanı Turnacı, Türkiye’de 2019 yılına kadar yılda ortalamada 12 milyon adet cep telefonu satıldığını, pandemi ile birlikte talep artsa da bunun daha çok kayıt dışı tarafı beslediğini söyledi. Bu yıl legal kanallar ile satılan cep telefonu pazarının 10 milyona gerilemesinin beklendiğini kaydeden Turnacı, “Legalyolcu beraberi ve kayıt dışı ile bu sayının çok daha yüksek olduğu karşımıza çıkıyor” dedi.

“Taksit sınırı 30 bin TL’ye çıkarılmalı”

Cep telefonuna taksit uygulamasının vatandaşın teknolojiye erişimini kısıtladığını vurgulayan Turnacı, “Cep telefonu üreticileri 12 bin TL sınırına yönelik kalitesi çok daha düşük ve kullanım ömrü görece kısa olan cep telefonlarını önceliklendirmeye başladı. Dış ticaret verilerine göre cep telefonlarının ithalattaki payının hala çok düşük olduğu göz önünde bulundurulmalı, OVP’deki kur beklentileri de dikkate alınarak taksit sınırı baremi 30 bin TL’ye yükseltilmeli. Şu an piyasada vatandaşların 12 taksitle alabileceği yeni teknolojileri destekleyen cep telefonu modeli neredeyse yok. 5G ihale planının açıklanmaya hazırlandığı günümüzde en azından bu esneklik 5G uyumlu cihazlar için kesinlikle uygulanmalı.”

“Faturalardaki artışın sebebi operatörler değil”

Son dönemde tüketici nezdinde çok konuşulan yüksek operatör fiyatlarını da değerlendiren Turnacı, iyi analiz etmeden oluşan linç kültüründen dolayı üzüntü duyduklarını belirterek, “Operatörlerimize yapılan eleştirileri detaylıca inceledik. Şikayetleri incelediğimizde geçmişte taahhüt verilerek enflasyona karşı müşterilerin korunduğu ve 24 aya varan sürelerde bu taahhüt sayesinde aslında oluşan hiçbir fiyat artışının yansıtılmadığı karşımıza çıkıyor. Vatandaşlarımız bu anlaşma sayesinde artışlardan korunduklarını göz ardı ederek son faturası ile taahhüt bitimindeki yeni faturasını kıyaslamasından şikayet oluşturuyor. Halbuki bu süre zarfında operatörler ekonomik olarak olumsuz etkilenirken vatandaşın avantajı olmuş. Eylül 2024 verilerine göre TÜFE oranı yüzde 49,38 iken haberleşme enflasyonu ise yüzde 36,64 olarak açıklandı. Ayrıca sektörde son 3 yılda vergi yükü yüzde 479 arttı. Öte yandan abone başı ortalama gelir değeri Avrupa ortalamasında 17,26 Euro iken Türkiye’de 4,46 Euro seviyesinde. İsteğimiz vatandaşlarımızın makul ve uygun fiyatlara hizmet almasıdır ama bu oluşan şikayetlerin sebebinin sektör ve operatörler olmadığını düşünüyoruz” şeklinde konuştu.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar