Tarım için alarm: Çiftçi nüfusu azalıyor

Tarım için alarm: Çiftçi nüfusu azalıyor
14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü… Ancak Türkiye’de çiftçiler için kutlanacak bir şey pek kalmadı. Girdi maliyetlerindeki artış, çiftçileri ekmese, dikmese, hayvan yetiştirmese, üretim yapmasa daha kârlı hale getirdi. Yerel...

14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü… Ancak Türkiye’de çiftçiler için kutlanacak bir şey pek kalmadı. Girdi maliyetlerindeki artış, çiftçileri ekmese, dikmese, hayvan yetiştirmese, üretim yapmasa daha kârlı hale getirdi. Yerel üretimi teşvik etmek yerine ithalatı tercih eden politikalar nedeniyle Türkiye’de tarım alarm vermeye başladı. Bir ara peynir fiyatının et fiyatını geçmesi, Türkiye’de plansız tarımın geldiği noktanın en yakın kötü örneklerinden biri oldu. Ama etin peyniri geçmesi de çok uzun sürmedi tabii.

Dünya'dan Hüseyin Vatansever'in haberine göre; tarımsal hasıla bakımından Avrupa’da birinci, dünyada yedinci sırada yer aldığı söylenen Türkiye’de, gıda fiyatlarının yüksekliği gündemdeki yerini koruyor. Yüksek fiyatlar tüketiciyi olumsuz etkilediği gibi yüksek girdi maliyetleri başta olmak üzere birçok etken dolayısıyla üreticiyi yani çiftçiyi de mutlu etmiyor.

TARIMIN STRATEJİK ÖNEMİ GİDEREK ARTIYOR

Ülkelerin uyguladığı korumacı politikalar diğer ülkelerdeki fiyatları yükseltirken, yerel tarımsal üretimin hayati önemini bir kere daha hatırlatıyor. Diğer yandan artan nüfus tarımsal ürünlere olan ihtiyacı da büyütüyor. Dünya genelindeki sorunlar Türkiye için de geçerli ve ülkemizde çiftçi olmak gün geçtikçe zorlaşıyor.

Kırsal nüfusun azalması ve sisteme kayıtlı çiftçi sayısındaki düşüş gün geçtikçe artıyor. Özellikle girdi maliyetlerinin artışı tarımsal üretimin kârlılığını giderek düşürüyor. TÜİK verilerine göre istihdamın sektörel dağılımında tarım yüzde 17,2’lik paya sahipken bu oran 2022 yılında yüzde 15,8’e geriledi.

2022 yılında tarım sektöründe 4 milyon 866 bin kişi istihdam edildi. Bütün bu olumsuz tabloya rağmen Türkiye, dünyanın en büyük tarım üreticileri arasında yer alıyor ve şehirlere göç eğiliminin ağır basmasına rağmen, kırsal nüfusun yaklaşık yüzde 64'ü 50 yaş altında.

Mazot, gübre fiyatları, tohum, traktör ve tarım makineleri ve bu ekipmanların parça ve sarf malzemeleri ciddi oranda çiftçiyi zorluyor. Yüksek döviz kuru da bu güçlükleri daha da katlanılmaz boyuta taşıyor.

Tarım faaliyetleri gereği çiftçilik doğa ile iç içe geçmiş bir üretim alanı… Bu aşamada en kırılgan meslek gruplarının başında çiftçilerin geldiği rahatlıkla söylenebilir. Orman yangını sel, kuraklık, hortum gibi atmosfer olayları doğrudan çiftçiyi etkiliyor. Ekim döneminde daha mahsulünü hasat edemeden çiftçiler büyük kayıplar yaşayabiliyor.