Erdoğan Yargıtay'a destek çıktı, AYM'yi suçladı

Erdoğan Yargıtay'a destek çıktı, AYM'yi suçladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenlenen 16. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nin dönüşünde, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan Yargıtay'a destek...

Cumhurbaşkanı Erdoğan Özbekistan'ın başkenti Taşkent'te düzenlenen 16. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi'nin dönüşünde, uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesi kararını tanımayan Yargıtay'a destek çıkan Erdoğan, AYM'yi suçlayıcı ifadeler kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 16. Ekonomik İşbirliği Teşkilatı Zirvesi için gittiği Özbekistan'dan döndü. Uçakta gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtlayan Erdoğan, Yargıtay ve Anayasa Mahkemesi arasında yaşanan krize ilişkin açıklamalarda da bulundu.

Yargıtay 3. Ceza Dairesinin AYM tarafından Can Atalay hakkındaki hak ihlali kararına uymayarak, hak ihlali kararı yönünde oy veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulması hakkındaki soruyu yanıtlayan Erdoğan, "AYM birçok yanlışları arka arkaya yapar hâle geldi" dedi.

Meclis'in Can Atalay'ın milletvekilliğini düşürmemesine yönelik eleştirilerde bulunan Erdoğan, "Parlamentomuz bu konularda ağır hareket ediyor, birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için yurt dışına çıktılar" diye konuştu.

Özgür Özel'in CHP'nin yeni genel başkanı olmasına ilişkin gelen sorulara ise "Biz bay bay Kemal dedik. Dediğimiz oldu mu? Oldu. Bunların birbirinden farkı yok. Al birini vur ötekine. Sen de kaybedeceksin, öbürü de kaybedecek. Eğer bu parti Atatürk'ün partisiyse Atatürk'ün partisinde milli olmayan, yerli olmayan kimse barınamaz ve barınamayacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi başına kimi getirirse getirsin değişmez, değişemez."

Erdoğan'ın cevapları şu şekilde:

Erdoğan: Yargıtay AYM'ye sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim demiştir

Her şeyden önce Yargıtay'ın bir yüksek mahkeme olduğunu herhalde kimse inkar edemez. Anayasa Mahkemesi bu noktada maalesef birçok yanlışları da arka arkaya yapar hale geldi. Bu da bizi ciddi manada üzmektedir. Şu an itibarıyla Yargıtay'ın aldığı karar asla bir kenara atılamaz, itilemez. Anayasa Mahkemesinin kararına karşı Yargıtay da şu anda demiştir ki “Sen yüksek mahkemeysen ben de yüksek mahkemeyim ve yüksek mahkeme olarak da şu anda sizinle ilgili bir yaptırımı ben de talep ediyorum.” Bu talebinin gereğini bekliyor ve bu talebine karşı bunun gereğini yerine getirecek olan merci neresiyse o merciden bu talebini istiyor.

Erdoğan Meclis'i eleştirdi: Parlamentomuz bu konularda ağır hareket ediyor

Bu parlamentoysa parlamentodan istiyor. Şimdi Can Atalay’ı alın koyun bir kenara. Bundan önce yine benzer şeyler maalesef oldu. Parlamentomuz da bu konularda ağır hareket ediyor. Yani birçok terörist parlamentoda dokunulmazlıkların kaldırılması süreci geciktiği için kaçtılar, yurt dışına çıktılar. Bunların bu kadar ağır ele alınmaması gerekiyor. Çok seri kararla bu işlerin bitirilmesi lazım. Seri olarak bu adımlar atılmayınca ondan sonra bakıyorsunuz birisi Amerika'da, birisi Almanya'da, birisi Fransa’da meydana çıkıyor. Ondan sonra da oralardan Türkiye'yi tehdit ediyorlar. Benim ülkem yurt dışına kaçmış sapıkların tehdidiyle karşı karşıya kalmamalı, kalamaz. Anayasa Mahkemesi de bu konuyla ilgili olarak Yargıtay'ın attığı bu adımı hafife de alamaz, almamalıdır.

Yargıtay'ı eleştiren AKP'lilere ayar verdi: Onlar da yanlış yapıyor

Eğer partimden bazı arkadaşlar da burada Yargıtay’ı yerip, Anayasa Mahkemesi’ne övgüler düzüyorsa onlar da yanlış yapıyorlar. Bizim birimiz hepimiz, hepimiz birimiz anlayışıyla hareket etmemiz lazım. Buralarda kalkıp da birilerine şirin görünmenin anlamı yok. Son olarak şunu da vurgulamak isterim ki, Anayasa yapma yetkisi Yüce Meclisimizindir ve bu yetkisini devredemez. Kimse de milletin iradesi ile oluşmuş meclisin bu mutlak yetkisine el uzatamaz.

Özgür Özel yanıtı: Al birini vur öbürüne

Biz ne dedik? Bay Bay Kemal dedik. Dediğimiz oldu mu? Oldu. Bunu ilk söylediğimiz zaman yapsaydı bu kadar olumsuz olmayacaktı. Ama o zaman durum çok farklıydı. Bunların birbirinden farkı yok. Bunu zaten söyledim. Ne dedim? Al birini vur öbürüne. Biri Demirtaş'a selam gönderiyor. Biri Kavala'ya selam gönderiyor. Aynı şekilde diğeri de onlara selam veriyor. Şimdi bunlar hala Demirtaş'a selam gönderirsem ben güçlenirim havasındalar. Kavala'ya selam gönderirsem güçlenirim diye düşünüyorlar. Yahu güçlenemezsin. Sen de kaybedeceksin. Öbürü de kaybedecek. Eğer bu parti Atatürk'ün partisiyse Atatürk'ün partisinde milli olmayan, yerli olmayan kimse barınamaz ve barınamayacaktır. Şimdi 31 Mart bunun kantarı olacak ve bu kantarda İstanbul, Ankara başta olmak üzere inşallah Cumhur İttifakı gereğini yapacaktır.  

Cumhuriyet Halk Partisi başına kimi getirirse getirsin değişmez, değişemez."