Eski CHP'li Milletvekili Çam'dan iddia: Referandumdaki mühürsüz oylarla ilgili YSK önünde eylem yapmak istedik, Kılıçdaroğlu engel oldu

Eski CHP'li Milletvekili Çam'dan iddia: Referandumdaki mühürsüz oylarla ilgili YSK önünde eylem yapmak istedik, Kılıçdaroğlu engel oldu
2017’deki anayasa referandumunda YSK’nın mühürsüz oy pusula ve zarflarının da geçerli sayılması kararının parti adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun engellediği...

2017’deki anayasa referandumunda YSK’nın mühürsüz oy pusula ve zarflarının da geçerli sayılması kararının parti adına Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmasını CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun engellediği iddiasına ilişkin olarak gündem olan tartışmada, CHP’nin AİHM’ye başvurduğu ve olumsuz yanıt aldığı bilgisi ihmal edildi.

T24'ten Eray Görgülü'nün haberine göre AİHM’ye söz konusu başvuruyu yapan eski milletvekili Musa Çam, referandum günü CHP Genel Merkezi’nde muhatap bulamadıklarını, YSK önünde eylem yapmak istediklerinde de Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu tarafından engellendiklerini öne sürdü. Çam, daha sonra AİHM’ye başvurduğunu ve AİHM’nin yetki bakımından başvuruyu reddettiğini ifade etti. O dönem gündeme gelmesine rağmen Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komiserliği’ne ise herhangi bir başvuru yapılmadığı öğrenildi. İddiaların odağındaki, dönemin CHP Grup Başkanvekili Bülent Tezcan ise, “Bu konu bugünün konusu değildir, siyasi bir karardır, Genel Başkana sorsunlar” dedi. 

Eski CHP Milletvekili Atilla Kart’ın, mühürsüz oy pusulaları ile ilgili sözlerinin ardından başlayan tartışma boyutlandı. Kart, gazeteci Nevşin Mengü’nün programında, “Gittim dört gün sonra anlattım, ‘Dava açarım, sonuç alırım’ dedim. Bülent Tezcan da Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında, birbirlerinin gözüne baktılar, kararlı olduğumu görünce ‘Tamam kardeşim, gereğini yap’ dediler. Bana özel vekalet verildi partim adına 20 Nisan 2017’de. Ben Danıştay’dan sonuç alamayacağımı biliyorum, iç hukuk bitmiş Türkiye’de. Ama nedir? Bir an evvel AİHM’ye götürmek istiyorum. 8-10 ayda bitirilecek davayı 45 günde bitirdim. Adalet Yürüyüşü’nün 3. günü, 15-16 Haziran, 45 sayfa dava dilekçesini hazırladım, 250 sayfa eklerini hazırladım, klasörü götürdüm. ‘Emeğine sağlık, yolun açık olsun’ dedi. Uçak biletim alındı. 

Görüşmeden bir gün sonra önce Haluk Koç, sonra Tekin Bingöl aradı. ‘Atilla Bey, Genel Başkan diyor ki parti adına gitmesin kendi adına gitsin’ dedi. Ben Atilla Kart olarak dava açmayı bilemez miydim! Önemli olan parti adına açmak, partinin görev ve sorumluluğu. Bir saat sonra Bülent Tezcan aradı, ‘Atilla Bey nereden çıktı bu’ dedi. Bunun üzerine durumu anladığını söyleyen Atilla Kart, vatandaş olarak başvurmak zorunda kaldığını aktardı.

En son genel merkez başvurdu

Kart’ın bu iddialarına karşılık, CHP Genel Merkezi adına da AİHM’ye başvuru yapıldığı anlaşıldı. Bireysel başvurulardan sonra başvuru yapıldığını söyleyen eski milletvekili Çam, süreci şöyle anlattı:

Referandum günü Genel Merkez’de bu sürece müdahale edecek bir muhatap bulamadık. O dönem bu konuyla ilgili yetkili Bülent Tezcan’dı. Tezcan, daha sonra parti üyelerine ‘mühürsüz zarf ve oy pusalaları kabul edilmiştir’ diye yazı yazdı. Biz bazı vekiller olarak ‘YSK önünde eylem başlatalım’ dedik. Genel Başkan kabul etmedi. Engellendik, ‘itiraz yapalım’ dedik, ‘bekleyin’ denildi. Daha sonra AİHM’ye ilk başvuranlardan birisi bendim. Parti genel merkezi, AİHM’ye en son başvuruyu yaptı. AİHM de başvurumuzu ‘biz sadece genel seçimlerle ilgili karar alıyoruz’ diyerek usulen reddetti.

Tezcan: Herkes bir hikâye anlatıyor, AİHM’ye başvurduk

Tezcan ise iddialarla ilgili olara, “Bu konuda herkes kendince bir hikâye anlatıyor. Genel merkeze ulaşamamak mümkün değildir. İki ayrı telefonumuz vardı, hukukçuların takip ettiği de bir süreç vardı ve hepsine cevaplar verildi. Ayrıca tutanak altına almak için sormaya da gerek yok, vekilin bunu bilmemesi mümkün değil. Genel merkezin müracaat yetkisi vardır. Biz önce YSK’ya, sonra Anayasa Mahkemesine müracaat ettik, müracaatımız reddedildi. Hukuk heyetimiz, sonra AİHM’ye gitti. Bir eski vekil onun talebi üzerine gitmedik diye sanki AİHM’e gidilmemiş gibi bir algı yaratıyor.”

Genel başkana sorsunlar

Tezcan, YSK önünde eylem yapılması talebiyle ilgili olarak da “YSK’nın önünde eylem yapıp yapmama meselesi bugünün konusu değil, muhatabı ben değilim. Siyasi bir karardır. Onu genel başkana sorsunlar” dedi.