FUTBOL ALGI DEĞİL OLGU OYUNUDUR

FUTBOL ALGI DEĞİL OLGU OYUNUDUR
Rasim Kara idi teknik direktör, 1996-97 sezonu. Şampiyonluk için Beşiktaş ve Galatasaray yarışıyor.Beşiktaş, Van deplasmanında, hakem Metin Tokat. Merkez Hakem Kurulu’nun mevcut başkanvekili…Ocak ayının 26’sı. Saat 13.00’te...

Rasim Kara idi teknik direktör, 1996-97 sezonu. Şampiyonluk için Beşiktaş ve Galatasaray yarışıyor.
Beşiktaş, Van deplasmanında, hakem Metin Tokat. Merkez Hakem Kurulu’nun mevcut başkanvekili…
Ocak ayının 26’sı. Saat 13.00’te başlıyor müsabaka. Saha karla kaplı. Ceza yayına yakın bir yerden frikik kazanıyor Beşiktaş, Van defansı barajı kuruyor. Topun başına Sergen Yalçın geçiyor. Öyle güzel vuruyor ki, top ağlara süzülürken, Vanspor’dan bir oyuncu adeta bir voleybolcu gibi yükseliyor ve topa smaç yapıyor.
Hakemin gözü önündeki bu olayın, penaltı ve kırmızı kartla cezalandırılması gerekirken, Metin Tokat net bir smacı “ele çarpma” diye görüyor. Penaltıyı vermiyor.
O sene Beşiktaş’ın şampiyonluğu çalınıyor. Rasim Kara’nın hakkı yeniyor. Haram olsun.
Bu yıl pozisyonları yorumlayan çoğu eski hakem ve yorumcuların mutabık olduğu bir rakam var. Beşiktaş’ın üzerinde tartışılması bile gereksiz 9 net penaltısı verilmedi. Bunların yaşandığı maçların 4’ünde Beşiktaş 9 puan kaybetti. 5 maçta ise hakkı olan penaltısı çalınmamasına rağmen maçtan galibiyetle ayrılmayı başardı.
Futbol en nihayetinde algı değil olgu oyunudur. Yarıştaki Fenerbahçe’nin, Galatasaray’ın teknik adam yahut idarecileri dışında şampiyonluğa yakışır bir futbol oynadıklarını düşünen var mı? Samimi olarak soruyorum var mı?
Beşiktaş kendinden emin yürüyüşü karşısında günlerdir algı yönettiğini sananlara bu sözüm.
Josef ve Aboubakar olmadan geldi Erzurum’a Beşiktaş. Bir saat evvel kendinden üstteki iki takım Gençlerbirliği ve Kayserispor’un yenilmesi, üstelik Başakşehir’in de bu haftayı “bay” geçiriyor olması Erzurum açısından karşılaşmayı ölüm kalım maçı haline getirdi.
Beşiktaş baskıyla başlamadı ama Atiba’nın asist serisi 10. dakikada devam edince Larin, nefis bir vuruşla yeniden golle buluştu. Erzurum’un maçı bırakmak niyeti yoktu. Orta sahada çok top kaybeden Beşiktaş, Erzurum kanatlarının hızlı çıkışlarına imkan tanıdı.
Ancak Erzurum beraberlik golünü bir kornerden buldu. Emrah Başsan’ın korner atışını Leo Schwechlen kafayla ağlarla buluşturdu. Erzurum, El Kabir ile ikiyi de bulmaya çok yaklaştı ama Ersin buna müsaade etmedi.
Sergen Yalçın’ın özellikle Oğuzhan’a uyarıları 26. dakikada netice verdi. Ghezzai ile yaptıkları duvar pasını şutla süsleyen Oğuzhan, kaleci Jakup Szumski’yi avlamayı başardı. Ghezzai 14. asistini kayıtlara geçirdi.
Erzurum kalecisinin büyük hatasına aynı güzellikle yanıt veren kaleci Ersin oldu. Emrah Başsan’ın sol ayağı ile ceza sahası dışından şutunu önce tutup sora kalenin içine doğru kaçıran Ersin, bu büyük hatasıyla maçı 2-2’ye getirdiğinde tabelada dakika 39 yazıyordu.
İkinci yarı daha da dağınık başlayan Beşiktaş, Atiba ve Oğuzhan’ı kenara çekip, Necip ve Mensah’ı oyuna alarak toparlanmaya çalıştı. Erzurum maçı ısırmaya başlamışken, zarif bir ayak, çalım ve vuruş sihirbazı Ghezzai öyle bir gol attı ki. Tek kelime ile “jeneriklik.”
Santradan sonra kaleci ile karşı karşıya kalan Larin, daha net ve ciddi bir vuruş yapabilse maçın fişini çekebilirdi. Szumski’nin kurtarışı Erzurum’a moral oldu.
Beşiktaş 74’te çok büyük bir kayıp yaşadı. Cenk’in dizi döndü ve oyunu gözyaşları içinde sedyeyle terk etti.
N’Koudou ve Töre oyuna alındı, talihsiz bir sakatlık yaşayan Cenk ile Ghezzai kenara.
Milli Takım’ın da forveti Cenk’in sakatlığı, patates tarlasından beter stat zeminlerinin sorumsuzluğu bir kez daha göstermedi mi?
Cenk Tosun sezonu kapattı? Vebali günahı, hepinizin boynuna olsun.
Neden TFF bu zeminlerde maça izin veriyor, neden ceza kesmiyor? Futbolla ilgilisi olmayan bir federasyon, bu net. Yurdun dört bir yanındaki statlarda yaşanan bu sorumsuzluğu film izler gibi izlemek büyük adamlık, kutlarım.
Erzurum’un beraberlik için yüklendiği dakikalarda Töre çıktı meydana. Necip’in uzun pasını, N’Koudou asiste çevirdi. Erzurum defansının adeta içinden geçen Töre maçı 4-2’ye getirip son sözü söyledi.
Beşiktaş, kritik bir dönemeci yolunu kaybetmeden döndü. Rakipleriyle sosyal mesafeyi biraz daha açtı Beşiktaş, malum mutasyon var.
Sakatlıklar ve masa oyunları yolunu kesmez ise Beşiktaş yarışı iki kupayla birden tamamlayacak gibi artık.