Gençler kaçıyor

Gençler kaçıyor
Geçen hafta, “Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali” başlığını taşıyan ve Habitat Derneği’nin yaptığı bir araştırma, her üç gençten birinin yurt dışına gitmek istediğini gösterdi. Gençlerin yaşamlarından memnun...

Geçen hafta, “Türkiye’de Gençlerin İyi Olma Hali” başlığını taşıyan ve Habitat Derneği’nin yaptığı bir araştırma, her üç gençten birinin yurt dışına gitmek istediğini gösterdi. Gençlerin yaşamlarından memnun olma hali her yıl azalıyor.
Onlara ileride başka bir ülkede eğitimlerine devam etmek isteyip istemeyecekleri sorulduğunda, yüzde 21’i bunu arzu ediyor. Başka bir ülkeye yerleşmek isteyip istemedikleri sorusuna ise yüzde 31, “Yurt dışına yerleşmek istiyorum” diyor. Ve bu oran, her geçen gün hızla artıyor.
Başka bir ülkeye yerleşmeyi düşünen gençlere bunu istemelerinin sebepleri sorulduğunda ise en fazla belirtilenler şunlar; yurt dışında daha iyi iş olanakları, Türkiye’de gelecek görememe, ülkenin kötüye gittiğini düşünme, daha fazla kişisel özgürlük, daha iyi eğitim olanakları ve Türkiye’de düşünce özgürlüğünün bulunmaması…
Y ve Z kuşağı
Türkiye’de 1980 sonrası olarak ifade edilen Y kuşağı, PC’nin ve GSM teknolojilerinin doğduğu, teknoloji dostu, bireysel, rahat ve küreselleşmeye başlayan dünyanın çocuklarıdır. Yaşam şartlarında meydana gelen değişim ve dönüşümler, Y kuşağının diğer kuşaklardan farklı beklentilere, ümitlere ve tercihlere sahip olmalarına neden oluyor. 2025’te Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki işgücünün yüzde 60’a yakınını Y kuşağı sağlayacak. Günümüzde Y kuşağının eğlence, gezme, yaşama, yeni şeyler deneme, başarı, para, alışveriş, ne istediğini bilme, yoğun çalışma, hayallerinin peşinden koşma, sorgulama ve sevdiklerine zaman ayırma unsurlarına önem verdikleri görülüyor. Aynı zamanda onlar, bireyci ve girişimciler. Teknoloji onlar için pek çok şeyin simgesi. Özgür olmayı seviyorlar, sık iş değiştiriyorlar ve bu nedenle aidiyetleri oldukça zayıf. Kısa sürede yetki ve sorumluluk alıp, terfi etmek istiyorlar. Mevkiye daha az, yeteneğe ve başarıya daha fazla saygı gösteriyorlar.
Z kuşağı ise dünya zevklerine düşkün, teknolojiyi hızlı şekilde kavrayan, işlerini kısa sürede ve titiz biçimde yerine getiren bir kuşak. Sonuç odaklılar. Çok diplomalılar ve doğuştan tüketiciler. Yalnız yaşamayı tercih ediyorlar. Adaleti, barış iklimini önemsiyorlar.
Bu kuşaklar için, “İyi para kazanılabilecek bir iş olması”, “Hayatta yapmak istenilen diğer şeylere vakit kalması” ve “Geleceği güven altına alması” çok önemli… Vazgeçemeyecekleri en önemli şey ise özgürlükleri…
Eski yöntemlere kapalılar
Ulusa sesleniş tarzı “eski yöntemlerle” bu kuşaklara ulaşmak mümkün değil. Arama motoru olarak YouTube’u kullanan ya da haberleri Instagram’dan takip eden bir kesimden bahsediyoruz. Gençlere dokunan, onların sorunlarına hitap eden sağlam bir içerik, sorunlarını çözmeye dönük politika önerilerinin yanı sıra; sosyal medyadaki dili yakalamak, geleneksel medyanın dilini yeni medyaya taşımakta ısrarcı olmamak gerekiyor. Yaşlılara, muhafazakarlara ve taşraya hitap eden AKP ve MHP’nin genç yaşam tarzından uzak bir görüntü çizdiği muhakkak. Devletçi ve ulusçu bir tavır, ‘Ülkenin geleceği’nden daha çok kendi geleceklerine odaklanan bu gençlere hitap etmiyor. Düşünce özgürlüğünün kısıtlanması, gençlerin fikirlerine önem verilmemesi bu kuşağı ülkelerinden soğutuyor. İşte bu nedenle her geçen gün gençlerin geleceklerini ülke sınırlarının dışında aramalarına neden oluyor.