Gençlere yatırım tavsiyesi

YetGen’in “Finansal Okuryazarlık” dersinden bu yana bu yazıyı yazmayı planlıyordum. Kısmet babamın vefatından sonra yazacağım ilk yazı olmasına imiş. Bu yazıyı iş yaşamını esnaf olarak geçiren ve sürekli iyi yatırım fırsatları kollayan sevgili babama ithaf ediyorum.

Şaşırtan ve korkutan gerçek

Finansal okuryazarlık dersinde beni şaşırtan ve korkutan bir gerçek ile karşılaştım:

Gençlerin önemli bir kısmı kısa yoldan para kazanmanın peşinde.

Kimisi kripto paraları soruyor, kimisi halka arzları. Hatta borç alıp yatırım yapmaktan bahsedenler bile var.

Hakkını vermek gerekirse, derse katılanları 3 gruba ayırmak mümkün.

İlk grup para biriktirme olanağı olmayan ve yatırım konusuna kafa yoranları şaşkınlıkla izleyenler. Üniversite öğrencisi iken ben de bu grupta idim.

İkinci grup, ellerindeki bütün birikimi kolayca çok riskli bir yatırıma koyup kısa yoldan gideceğim derken tümünü yitirivermeye yatkın risk âşıkları veya kumarbazlar.

Üçüncü grup ise yatırım hakkında bilgi alıp şimdi veya gelecekte akıllı kararlar vermeye çalışanlar.

YetGen eğitiminin amacı ikinci gruptakileri üçüncü gruba kaydırmak. Derste ne kadar başarılı olduğumuzdan emin olamadığımdan bu yazıyı yazmam gerektiğini düşündüm.

Ayrıca YetGen katılımcıları gibi seçilmiş ve iyi eğitimli bir grupta bile yatırım okuryazarlığının bu kadar düşük olduğunu görünce, tüm ülkede bunun ciddi bir sorun olduğunu da düşündüm. Umarım bu yazı az da olsa bir işe yarar.

Yatırımcıda 3 özellik olmalı: Para, zaman ve bilgi

1.    Yatırımcı adaylarının para biriktirme kapasiteleri ve yaşam ihtiyaçları bütçesinin dışında bir birikimleri olmalı. Yatırım için gereken meblağlar düşünüldüğünde, bu birikim 200.000 TL (yani 10.000 dolar) veya üzerinde olmalı.

2.   Sağlıklı yatırımlar ancak uzun vadede büyürler. Dolayısıyla, yatırımcı yatırım işine uzun vadeli (örneğin 10 yıl) yaklaşabilmeli.

3.   İyi bir yatırımda tek bir araç olmaz. İdealde farklı ürünlerden (farklı hisse senetleri, hazine bonosu, altın vs.) bir portföy oluşturulur. Bunu oluşturabilmek için de belirli bir finans bilgisi gerekir.

Bunlar olmadan yapılan şeye yatırım denmez, olsa olsa kumar denir. Birkaç örnek vereyim.

Kriptolar

 ● “Hocam, Bitcoin 2020 Aralık ayında 20.000 dolar iken 2021 Mayıs ayında 65.000 dolara çıktı. O zaman girseydik paramızı üçe katlamıştık.”

Evet ama mayıs sonunda da 35.000 dolara düştü. Mayıs başında “İyi gidiyor” diyerek girseydin paranın yarısı gitmişti. Aslında daha geriye gidersen, Bitcoin’in 2017 yılında 1.000 dolardan 20.000 dolara çıkmış olduğunu da görürsün. Ama maalesef yatırım geçmişe bakarak yapılamıyor. Daha da uçuk bir örnek vereyim. 2017 yılı içinde Bitconnect (BCC) diye uydurulmuş bir yatırım aracı 0,17 dolardan 463 dolara kadar çıktı. Aslında bir kriptonun sırtına binmiş ikinci bir kripto güzel bir dolandırıcılık örneği idi, ama bazı gözü kara yatırımcılar getirisi güzel diye akıl ve mantığı bir yana bırakıp daldılar. Ocak 2018’de regülatörler “durun yahu neler oluyor” deyince, biraz da DoS atakları yüzünden sosyal medyada olumsuz haberler çıkınca bu “yatırım” 500 dolardan 1 dolara indi. Hızlı çıkan daha hızlı düştü. Erken giren kardan zarar etti ama geç giren göçtü.

Halka arz

  “Hocam halka arzlarda çok iyi kazanç sağlamak mümkün. Mesela İmaş Makina 15 liradan halka arz edildi ve 2022 sonuna kadar 70 liraya çıktı.”

Evet ama Mayıs 2023’te 21 liraya düştü. Halka arzdan para kazanabilmeniz için, hisselerin halka arz fiyatının olması gerekenden düşük olması gerek. Yani finansal analistlerin yanılmış olmaları gerek. Halka arzdan anında para kazanabileceğini düşünmek, şirketin kendi finansal analistlerinden ve halka arzı yapan kurumdaki analistlerden daha iyi analiz yapabileceğini varsaymak gerekiyor. Halka arz dönemi bir hissenin değerinin en hızlı değişebildiği ve duygusal alım-satımların en çok görüldüğü (yani kâğıdın en riskli olduğu) dönemlerden birisi. Bir-iki örnek vereyim. Uber 45 dolardan satışa arz edildi ama aynı gün 41 dolara düştü. Etsy halka arz edildiği gün 16 dolardan 27 dolara çıktı, fakat kısa bir süre sonra 10 dolara düştü. Dot-com yıkımının en güzel örneklerinden birisi olan Pets.com 2000 yılının şubat ayında 11 dolardan halka arz edildi, fakat yıl sonunda şirket battı ve hisseleri 0,20 dolara düştü.

Hisse senetleri

 ● “Hocam hisse senedi borsasında çok iyi para kazanılabiliyor. Mesela Pegasus 2022 boyunca 100 liradan 400 liraya çıktı.”

Bu da doğru, ama tersi de mümkün… Mesela Edata 2022 Aralık’ta 30 liranın üzerinde iken şu anda 7 liranın altına düştü. Mesela Netaş 2021’in başlarında 34 lira iken, Eylül ayında 16 lira civarına düştü. Şubat 2021’de alıp Eylül 2021’de satsaydınız, paranızın yarısını kaybetmiştiniz. Ama dayanıp Aralık 2022’ye kadar tutsaydınız, değeri 44 lira olmuştu! Hisse senetleri iner ve çıkar. Dolayısıyla yapmanız gereken bir tek hisse senedi almak yerine birkaç hisseden oluşan bir portföy oluşturmanız. Ama bu da kısa vadede başarıyı garanti etmiyor. Mesela, içinde Apple, Boeing, Coca Cola, Microsoft, Nike, Pfizer gibi dev 30 şirketin bulunduğu Dow Jones Endüstriyel Ortalamasını (DJIA) bir portföy olarak kabul edebiliriz. Nitekim bu endekse doğrudan yatırım yapmak mümkün. Son 50 yıla bakarsak, bu endeksin yıllık getirisi %10,5’tir. Yani paranızı DJIA endeksine 50 yıllığına park etseydiniz, iyi para kazanırdınız. (Enflasyonu düştüğünüzde, yıllık ortalama getiri %7 civarına gelir ki bu epey iyi bir getiri.) Fakat fonda kısa bir süre kalırsanız durum değişiyor. Mesela sadece 2021’e bakarsak %18,7 getiri gerçekleşmiş, ama sadece 2022’ye bakarsak %8,8 kayıp olmuş (ve maalesef ben bu kaybı yaşadım).

Altın

 ● “Hocam altından şaşmamak gerek. Eylül 2022’de gramı 53 dolardı, 3 ay sonra 62 dolara çıktı.”

Bu da doğru, ama her yatırım aracı gibi altın da dalgalanmalara açık. Mesela 2011 Mayıs’ta 48 dolar iken sadece iki ay sonra 59’a çıktı ama iki ay daha sonra 53’e düştü. Daha uzun aralıklarla bakıldığında dalgalanmalar daha da ürkütücü. Örneğin Ekim 2008’de gramı 23,5 dolar iken, Temmuz 2011’de 59 dolara çıkmış, Kasım 2015’te ise 34 dolara düşmüş. Özetle, altın da güvenli bir liman, her zaman kazandıran bir yatırım değil.

Dolar

 ● “Hocam peki parayı dolarda tutsak? Nasılsa dolar hep yükseliyor.”

Evet, ben 2008’de Özyeğin Üniversitesi’ni kurarken dolar 1,2 lira idi ama artık dolar 20 lira (ki o da tam saha pres uygulaması ile o seviyede tutulabiliyor) ve seçimden sonraki birkaç ay içinde 25 olması şaşırtıcı olmayacak. Yani dolar “artıyor.” Ama bu artışın temel nedeni Türkiye’deki enflasyon. Dolar da enflasyona maruz kaldığı için dolarını yastık altında tutarsan aslında paran değer kaybediyor. Doları bankaya (vadeli) koyarsan alacağın faiz yılda %4 civarında, ki bu da ancak dolarını ABD’deki enflasyona karşı koruyor. Yani parayı dolara çevirmek de birikiminin değerini artıracak bir yatırım yöntemi değil.

Kaldıraçlı işlemler

 ● “Hocam kaldıraçlı işlemlerde çok iyi kazanılıyor. Acaba ona mı girsek?”

Kaldıraçlı işlemi şöyle bir örnekle özetleyeyim. 10.000 TL’niz var ve 100.000 TL’lık hisse almak istiyorsunuz. Bir kontrat ile (aracı kurumdan 90.000 TL “borç” alarak) bu alımı yapabilirsiniz. Eğer hisse %10 artarsa, hisseleri hemen satarak paranızı ikiye katlamış olursunuz. Ama hisse %10 düşer ise aracı kurum zarar etmemek (kendi parasını geri alabilmek) için hisselerinizi satar ve paranızın tamamını kaybedersiniz. Özetle, vermeniz gereken paranın onda birini vererek hisse alırsınız ama riskiniz de 10 misli artmış olur. Düpedüz kumarın bir adım gerisi. Bunu ancak büyük portföyü olan bir yatırımcı, portföyünün küçük bir kısmı ile yapmalı, tüm paranızı yatırarak yapılacak bir şey değil. (Kaldıraçlı işlem hizmeti veren aracı kurumlar SPK mevzuatı gereği zarar eden müşteri yüzdelerini açıklamak zorundadırlar. O açıklamalardan müşterilerin zarar oranlarının çok yüksek olduğunu görmek mümkündür.)

“Peki ne yapacağız Hocam?”

Çok basit. Yatırım yapabilmek için gereken 3 şeye, yani yatırımı mümkün kılacak seviyede bir birikime, hemen gelir veya kâr beklentisi yerine uzun vadeli bakabilmeye ve yatırım portföyü kuracak bilgiye ulaşana kadar yatırım yapmayı unutacaksınız.

Kısa zamanda yüksek getiri için yüksek risk almaya mecbursunuz. Elinizdeki kısıtlı kaynağı riske atmamalı, belirli bir birikime ulaşmaya çalışmalısınız. Az da olsa erken yaşta para biriktirmek ve bu parayı düşük riskli yatırımlarda (vadeli hesap veya hazine bonusu gibi) değerlendirmek uzun vadede sizi yatırım yapabilecek seviyeye getirir.

 
Yatırım tavsiyesi

Şimdi size herkesin uygulayabileceği bir yatırım tavsiyesi vereyim:

Kendinize yatırım yapın.

Yani bilgi birikiminizi artırmaya, becerilerinizi geliştirmeye ve olabildiğince yaşam ve iş deneyimi kazanmaya çalışın. Bu yatırımın riski yok ve getirisi yüksek. Ancak biraz sabırlı olmanız gerek. Kolay gelsin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Erhan Erkut Arşivi