Vartinis Davası zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü

Vartinis Davası zaman aşımı gerekçesiyle düşürüldü
Vartinis Davası'nda kararını açıklayan mahkeme, davanın zaman aşımı gerekçesiyle düşürülmesine karar verdi.Vartinis Davasında kararını açıklayan mahkeme, zaman aşımı gerekçesiyle dosyanın düşürülmesine karar verdi.Muş'un...

Vartinis Davası'nda kararını açıklayan mahkeme, davanın zaman aşımı gerekçesiyle düşürülmesine karar verdi.

Vartinis Davasında kararını açıklayan mahkeme, zaman aşımı gerekçesiyle dosyanın düşürülmesine karar verdi.

Muş'un Korkut ilçesine bağlı Altınova (Vartinis) Beldesi'nde 3 Ekim 1993 tarihinde evleri ateşe verilerek aynı aileden 9 kişinin yakılarak öldürülmesiyle ilgili olayın davası, Yargıtay'ın bozma kararı sonrası yeniden başlamıştı.

Vartinis Davası'nın karar duruşması bugün Kırıkkale 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

Mahkeme heyeti, zaman aşımı üzerinden iki aylık süre geçtiğini belirterek, dosyanın düşürülmesine karar verdi.

Ne olmuştu?

Muş'un Korkut ilçesine bağlı Altınova (Vartinis) Beldesi kırsalında 2 Ekim 1993 tarihinde yaşanan çatışmada bir astsubay yaşamını yitirdi. Çatışmadan sonra astsubayın cenazesini almaya gelen askerler, Vartinis'ten geçerken havaya ateş açtı ve “Bu gece gelip köyünüzü yakacağız” diyerek bölgeden ayrıldı. Olaydan bir gün sonra, 3 Ekim 1993'te beldeye gelen askerler "örgüte yardım ettikleri" iddiasıyla köyü ateşe verdi.

Evlerinin ateşe verilmesi sonucu Nasır ve Eşref Öğüt çifti, en büyüğü 12, en küçüğü ise henüz 3 yaşında olan 7 çocuklarıyla birlikte yaşamını yitirdi. Evden sağ kurtulan tek kişi olan Aysel Öğüt, daha sonra katliama ilişkin suç duyurusunda bulundu.

Muş Cumhuriyet Başsavcılığı, “terör suçu” diyerek dosyayı görevsizlik kararıyla Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi Başsavcılığı’na gönderdi. DGM Başsavcılığı, olayı “terör eylemi” olarak nitelendirdi ve “failleri belli olmadığı” gerekçesiyle dosyayı kapattı.

Aysel, Avrupa Birliği’ne uyum sürecinde yapılan düzenlemelerle birlikte, 2003’te yeniden suç duyurusunda bulundu. Başsavcılık, bu kez olaya ilişkin soruşturma başlattı. Savcılık, iddialarda ismi geçen kişilerin askeri görevde oldukları gerekçesiyle Elazığ 8'inci Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Dosya bu kez de 7 yıl askeri savcılıkta bekledi.

2011 yılında aile avukatları yeniden savcılığın yolunu tuttu. Muş Başsavcılığı, yasa değişiklerini de dikkate alarak soruşturmayı yürütüp tamamladı. Dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu, Hasköy İlçe Jandarma Komando Bölük Komutanı Üsteğmen Hanefi Akyıldız, Muş Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürü Şerafettin Uz ve Gökyazı Karakol Komutanı Başçavuş Turhan Nurdoğan hakkında “kasten ev yakmak suretiyle birden çok kişinin ölümüne sebebiyet vermek” suçundan dava açıldı.

Beraat kararı

Güvenlik gerekçesiyle Kırıkkale Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 1 Mart 2016 tarihindeki karar duruşmasında, dönemin Hasköy İlçe Jandarma Komutanı Bülent Karaoğlu ile diğer 3 sanık hakkında “delil yetersizliğinden” beraat kararı verildi. Karara, “yargılamanın eksik yürütüldüğü” gerekçesiyle itiraz edildi.

Yargıtay kararı bozdu

Dosyanın 5 yıl Yargıtay'da bekletilmesi ardından karar çıktı. Yargıtay, katliamdan dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Yüzbaşı Bülent Karaoğlu'nun sorumlu olduğunu belirterek yerel mahkemenin verdiği beraat kararını “köyün yakılması emrini Yüzbaşı Bülent Karaoğlu vermiştir” diyerek bozdu. Daire, ayrıca sanıklar arasında yer alan rütbeli 3 asker hakkındaki beraat kararını ise onadı.

Kararın ardından Kırıkkale 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 21 Eylül 2021 tarihinde görülen ilk duruşmada dönemin İlçe Jandarma Alay Komutanı Bülent Karaoğlu hakkında tutuklama kararı verildi. Ancak Bülent Karaoğlu Eylül 2021 tarihinden bu yana yakalanamadı.

Kaynak: Mezopotamya Ajansı