10 Ekim Gar katliamında adalet arayışı sürüyor

10 Ekim Gar katliamında adalet arayışı sürüyor
KESK'li Sevgi Yılmaz, bombaların patlamasıyla 'oylarımız artıyor' diyenlerin hala hesap vermediğine dikkat çekti.

(ANKARA) - KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın 10. yılında dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Bu yıl, 10 Ekim Ankara Gar Katliamı'nın 10. yılı vesilesiyle Türkiye Devrimci İşçileri Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Türk Tabipleri Birliği (TTB) ve 10 Ekim Barış Derneği'nın temsilcileri Mülkiyeliler Birliği'nde basın toplantısında bir araya geldi. Toplantıda, o katliama tanıklık eden vatandaşlar da yer aldı.

KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz, şu sözleri sarf etti:

"10 yıl geçti 10 Ekim'in üzerinden, cümle kurmak bizim için hala çok zor. 10 yıl önceki Türkiye ve bugünkü Türkiye arasında bir fark var mıdır hatırlayalım. Ekonomik kriz, yönetme krizi vardı. Çözüm süreci işletiliyordu. Aynen bugün olduğu gibi. Biz dört örgüt savaşa hayır demek için barış ve demokrasi mücadelesini yükseltelim diye Türkiye'nin her tarafından üyelerimizi, demokrasi güçlerini, emek güçlerini Ankara'ya davet ettik. Günlerce tartıştık aslında nasıl bir miting yapmalıyız diye. Biz aslında onbinlerce hatta yüzbinlerce üyemizin ve emekçilerin talebiyle böyle bir miting kararı almıştık o gün. Bu masanın arkasındaki herkes o katliamdan tesadüfen kurtulmuşlar olarak oturuyoruz. Örgütlerimizle birlikte Ankara'daydık. Devletin güvenlik önlemleri alması gereken aldığına inandığımız bir mitingdi. Ve henüz alana inmiştik ki ve arkadaşlarımız gelmeye devam ediyordu ki içimizde iki canlı bomba patladı. O canlı bombalar buraya kadar nasıl geldi? Kim yol vermişti? Nasıl olmuştu? Bu soruları sormayı hiç bırakmadık. "

Katliamın üzerinden bir gün geçmişken, 11 Ekim 2015 tarihinde yayımlanan gazete manşetlerini eleştiren Yılmaz, "İktidarın attırdığı manşetlerde cevap bulmadılar. Peki biz 10 yıl sonra ne diyoruz? Evet, 10 yıl önce Cumhuriyet gazetesinin attığı manşet gibi "Barış için yastayız" diyoruz. 10 yıl boyunca sürdürdüğümüz mücadeleyle bugün de evet "barış kazansın, barış kazanacak" diye yan yana durmaya demokratik bir Türkiye için mücadele etmeye devam edeceğiz. 10 Ekim'e yol verenler kimlerdi? Bugünkü İçişleri Bakanı o gün Gaziantep Valisiydi. Bombacılar Gaziantep'ten gelmişti ve hiçbir engellemeye uğramamışlardı. Bombalar patladıkça "oylarımız artıyor" diyenler hesap vermedikçe biz bu davayı sürdüreceğiz" şeklinde ifade etti.

DİSK İç Anadolu Bölge Temsilcisi Birgül Kaya ise şu sözleri aktardı:

"Demokrasi talebiyle bir araya gelen emekçilerin, işçilerin, katledildiği acı bir gün. Bu karanlık güç işçi sınıfı ve emekçilerin birlik ve dayanışmanın neden önemli olduğunu bizlere bir kez daha hatırlattı. İşçi daha sesli, işçi sınıfı emekçi sınıfının hak mücadelesini sürdürmeye ağır koşullar altında hala devam etmektedir. Birlik ve dayanışma daha adil, sosyalist bir devlet için mücadelemizi büyütmeye kararlıyız. Unutmuyoruz, unutturmuyoruz. 10 Ekim'i anarken hep birlikte daha kararlı olduğumuzu hatırlatıyoruz."

"Bu katliama yol veren, Bu katliamı görmezden gelen hiçbir kamu yöneticisini yargılamadılar"

TMMOB Genel Sekreteri Özgür Topçu, bu konudaki görüşlerini şöyle paylaştı:

"Bundan tam 10 yıl önce binlerce insan, binlerce umut, emeğin özgürleştiği bir ülke için, barışın, demokrasinin bütün sürdüğü bir ülke için Ankara'da bir araya gelmiştik. Ama o gün yaşamlarımızı elimizden aldılar. 104 arkadaşımızı maalesef aramızdan aldılar. Yüzlerce arkadaşımız yaralandı. İşte böylesi büyük bir katliam sonucunda dahi bu katliamda parmağı olan, bu katliama yol veren, bu katliamı görmezden gelen hiçbir kamu yöneticisini yargılamadılar. Biz ilk günden itibaren hem bu acının hem de bu hukuksuzluğun, bu adaletsizliğin en yakın tanıklarıyız. Emeğin özgürleştiği bir Türkiye'yi barışın, demokrasinin hüküm sürdüğü bir ülkeyi kurana kadar, yeniden kurana kadar arkadaşlarımızdan teslim aldığımız bu mücadele bayrağını inançla, inatla ileriye taşıyacağımıza dair bir söz vermiştik."

TTB Genel Sekreteri Önder Okay ise şu sözleri dile getirdi:

"10 Ekim sadece düzenleyenler, yol açanlar açısından bir insanlık suçu değil. O gün patlamayı duyduğunda, yüreğinin herhangi bir yerinde vicdanında bir titreme hissetmemiş bütün insanlar içinde bir insanlık suçu. 104 canımızı yitirdik, yüzlerce yaralı. Biz hekimler olarak pek çoğunu yıllarca takip ettik, tedavi ettik. 10 Ekim'de yaşananların bundan 10 yıl sonraki geldiğimiz dünya halinin hepsini bir araya getirip bir düşünsünler. Hepsinin anısı önünde saygıyla eğiliyorum."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar