16 TİP'li gencin tutuklanması Beşiktaş'ta protesto edildi: "MESEM tarihe karışacak"

16 TİP'li gencin tutuklanması Beşiktaş'ta protesto edildi: "MESEM tarihe karışacak"
16 TİP'li gencin tutuklanması Beşiktaş'ta protesto edildi, Bakan Yusuf Tekin istifaya çağrıldı

MESEM uygulamasını ve çocuk ölümlerini protesto ettikleri için dün akşam tutuklanan TİP'li 16 genç için Beşiktaş'ta bir açıklama yapıldı. "Koşup oynaması, dersinden başka derdi olmaması gereken bu ülkenin çocukları inşaatlarda, tarlalarda, fabrikalarda çalışırken can veriyor!" denilen eylemde "Çıraklık adı altında çocukları köle haline getiren MESEM kaldırılsın! Patronlar istedi diye çocukları bu zulme maruz bırakan Yusuf Tekin derhal görevden alınsın! Bu zulme, bu katliama sessiz kalmadığı için özgürlüğü elinden alınan tüm öğrenciler ve öğretmenler derhal serbest bırakılsın" ifadelerine yer verildi.

Beşiktaş Barbaros Meydanı'nda düzenlenen eylemde Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi İstanbul İl Eş Başkanı Çınar Altan, Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Selinay Uzuntel, Emekçi Hareket Partisi İstanbul İl Örgütü’nden Nebil Kaya, Toplumsal Özgürlük Partisi İstanbul İl Sözcüsü Nilay Kuş, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi’nden Yunus Emre Özer, Birleşik Komünist Parti Merkez Komite Üyesi Gülin Kara, Devrimci Gençlik Dernekleri’nden Şevval Taşçı, Sosyalist Emekçiler Partisi İstanbul İl Başkanı Demet Koca da birer konuşma yaptı.

"Bu ülkede çırak ve stajyerlik adı altında 2 milyon çocuk devlet eliyle işçileştirildi"

“MESEM kaldırılsın, gençler serbest bırakılsın” denilen ortak basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Şu anda sesimizi duyan, toplandığımızı gören herkesi bir dakika durup bizi dinlemeye davet ediyoruz. Bu ülkede 8.7 milyon çocuk yoksul. Bu ülkede, sadece bu sene, okulda olması gereken 85 çocuk iş cinayetlerinde katledildi. Bu ülkede sadece bu sene her hafta iki çocuk çalışırken öldü. Öldürüldü. Bu ülkede çırak ve stajyerlik adı altında 2 milyon çocuk devlet eliyle işçileştirildi. Koşup oynaması, dersinden başka derdi olmaması gereken bu ülkenin çocukları inşaatlarda, tarlalarda, fabrikalarda çalışırken can veriyor! Çocuklarımızın değil Tarikatların milli eğitim bakanı Yusuf Tekin ya da onu oraya atayanlar bu katliamı sadece seyretmiyor, canla başla, devletin tüm imkanlarıyla destek veriyor!

"Bu ülkede ne hikmetse bu iş cinayetlerine sebep olanlar değil, çocukların ölmesine susmayanlar tutuklanıyor!"

MESEM yani meslek öğrenimi adı altında 15 yaşında çocuklar günde 10 saat, 12 saat durmaksızın çalışıyor. Bu çocuklar staj yapmıyor, iş falan öğrenmiyor, kölelik şartlarında patronların işini görüyor. Hem de bunu asgari ücretin üçte birine yapmak zorunda kalıyor. Kendi çocuklarına milyonluk özel okulları, süslü kolejleri layık gören iktidar ise bu ülkenin çocuklarına ancak kelle koltukta ucuz işçi olmayı layık görüyor! MESEM adı altında çocukları gönderdikleri hiçbir denetim olmayan iş yerlerinde çocuklar ölüyor! Ancak bu ülkede ne hikmetse bu iş cinayetlerine sebep olanlar değil, çocukların ölmesine susmayanlar tutuklanıyor!

"İktidar, cezaevlerinde bu suçlulardan boşalacak yerleri haksızlık karşısında susmayanlarla doldurma derdinde"

Dün de 16 gencecik yoldaşımızı tam bu sebeple tutukladılar. Patron kuruluşlarından başka savunanı olmayan bu çocuk köleliği programının çalıştayını protesto eden, öldürülen arkadaşlarını unutmayan ve unutturmayan TİP’li öğrenciler dün saatlerce bekletildikleri Bakırköy Adliyesi'nde alenen esir alındılar. Bu gençler günlerdir sokak sokak dolaşıp çocuklar okullarda bir öğün yemek yiyebilsin diye imza toplayan gençler. MESEM adı altında ölüme gönderdikleri 14 yaşındaki Arda’nın hesabını soran 18 yaşındaki Zeynep şu an cezaevinde. 16 yaşındaki Erol Can’ın hesabını soran 20 yaşındaki Merve şu an cezaevinde. 11. Yargı paketi adı altında deprem suçlusu müteahhitleri, kadın katillerini, tecavüzcüleri, çetecileri, uyuşturucu kaçakçılarını serbest bırakmaya hazırlanan iktidar, cezaevlerinde bu suçlulardan boşalacak yerleri haksızlık karşısında susmayanlarla doldurma derdinde. Oysa bilmedikleri bir şey var, çocuklar uyurken susulur, ölürken değil.

"Anayasal haklarını kullandılar diye 18 yaşında gençleri cezaevlerine tıkmanıza sessiz kalmayacağız!"

Bizler, bu memleketin vicdan sahibi tüm insanları adına buradan bir kez daha sözümüzü yineliyoruz: Vergilerimizi üç beş müteahhitte peşkeş çekip çocuklarımızı okula aç göndermenize sessiz kalmayacağız! Kendi çocuklarınızı özel okullarda okuturken bu memleketin çocuklarını bir bardak temiz suya muhtaç etmenize sessiz kalmayacağız! Çocukları staj adı altında ölüme göndermenize sessiz kalmayacağız! Anayasal haklarını kullandılar diye 18 yaşında gençleri cezaevlerine tıkmanıza sessiz kalmayacağız! Bilin ki biz korkmuyoruz, korkması gerekenler çocuk katilleridir! Korkması gereken bu ülkenin çocuklarını açlığa mahkum eden çocuk düşmanlarıdır! Buradan ve her yerden bir kez daha haykırıyoruz: Çıraklık adı altında çocukları köle haline getiren MESEM kaldırılsın! Patronlar istedi diye çocukları bu zulme maruz bırakan Yusuf Tekin derhal görevden alınsın! Bu zulme, bu katliama sessiz kalmadığı için özgürlüğü elinden alınan tüm öğrenciler ve öğretmenler derhal serbest bırakılsın.

Eylemde, TİP Sözcüsü Sera Kadıgil de bir konuşma yaparak şunları dile getirdi:

"16 arkadaşımızın tutuklanmasına sebep olan çocuk katliamlarıdır"

"Şu anda çok ciddi bir polis ablukası altında bu basın açıklamasını yapıyoruz. Şu anda karşımda 5 tane basın mensubu varsa 15 ayrı polis kamerasına ben bu konuşmayı yapıyorum. Peki bunun sebebi nedir arkadaşlar? Çünkü dün bu ülkede 16 gencecik arkadaşımızı tutuklayarak cezaevine yolladılar. Biz peki bugün bu arkadaşlarımız için mi buradayız sanıyorsunuz siz? Biz sadece 16 tutuklu TİP'li serbest bırakılsın diye mi buraya geldik sanıyorsunuz? Hiç böyle bir şey yok. Biz sadece bugün burada değil, Türkiye'nin 25 yerinde bir amaç doğrultusunda sokaktayız ve emin olun ki o amacı gerçekleştirmeden de geri dönmeyeceğiz. O amaç, dün 16 arkadaşımızın tutuklanmasına sebep olan çocuk katliamlarıdır. Bu ülkede devlet eliyle, Saray Rejimi'nin desteğiyle, Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in sponsorluğunda süregelen çocuk işçi katliamıdır. Biz bugün bunun için buradayız. Herkes bunu kafasına iyi yazsın.

"Tutuklanan 16 arkadaşımız günlerdir sokaklarda ‘Çocuklara ücretsiz bir öğün yemek verilsin’ diye aynı zamanda imza toplayan arkadaşlarımız"

Bizi dinleyen tüm yurttaşlarımıza bu söyleyeceklerime kulak vermelerini rica ediyorum. Sadece bu içinde yaşadığımız 2025 senesinde, bu ülkede 85 çocuk okul sıralarında olması gerekirken, teneffüslerde koşup oynaması gerekirken iş cinayetlerinde katledildi. Bu çocuklardan 16'sı MESEM denen o rezillik, o kölelik projesi kapsamında çalışıyordu. MESEM'in ne olduğunun, ne ifade ettiğinin de kamuoyunda çok iyi bilinmediğini görüyoruz. MESEM nedir biliyor musunuz arkadaşlar? Biz bir kampanya yapıyoruz yıllardır, bütün devlet okullarında öğrencilere bir öğün ücretsiz yemek verilsin, diyoruz. Bunun bütçedeki karşılığı yüzde 1,5. O tutuklanan 16 arkadaşımız günlerdir sokaklarda ‘Çocuklara ücretsiz bir öğün yemek verilsin’ diye aynı zamanda imza toplayan arkadaşlarımız. Devlet, Saray Rejimi bu parayı çocukların beslenmesine vermiyor. Neye veriyor biliyor musunuz? O çocukları MESEM adı altında haftada 6 gün, günde 10 saat, günde 200 TL karşılığında, asgari ücretin üçte birine patronlara köle diye veriyor.

"Ya dün 16 yaşındaki Arda'nın kafasını pres makinesine sıkıştırıp ölmesini protesto etmek istedi diye 18 yaşındaki Zeynep'i tutukladınız be!"

Bakın MESEM bu ve bizim vergilerimizle bu patronların bu çocuklara ödediği kuş kadar paralar karşılanıyor. Bizim vergilerimizle bu çocukların sigortalarının yarısı ödeniyor. Yani bu şanlı, bu büyük, bu öve öve bitiremedikleri rejim, bir öğün yemek veremediği öğrencilerin ancak kölelik masrafını karşılıyor. Bizim vergilerimizi buna kullanıyor şu anda. Bizim isyanımız buna. Dün tutuklanan arkadaşlarımızın isyanı buna. Ya dün 16 yaşındaki Arda'nın kafasını pres makinesine sıkıştırıp ölmesini protesto etmek istedi diye 18 yaşındaki Zeynep'i tutukladınız be! Siz dün ‘17 yaşında çocuğun inşaatta ne işi var? Muhammed niye inşaattan düştü öldü MESEM kapsamında’ diye itiraz eden 20 yaşındaki Merve'yi tutukladınız be! Hiç utanmıyor musunuz? Soruyorum buradan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı ifadelerini almaya tenezzül etmedi, koştur koştur tümünü tutuklamaya sevk etti, hiç utanmıyor musunuz siz?

"O Pullman Otel'in ne kıymetli halıları varmış! Onlara bir boya döküldü diye ‘mala zarar vermek’ten 16 genci tutukladılar"

Bu çocuklar ölürken bir Allah'ın kulu dönüp sormuyor, ‘15 yaşında çocuğun pres makinesinin başında ne işi var’ diye sormuyor. Hiçbir devlet yetkilisi sormuyor, ‘17 yaşında çocuğun inşaatta ne işi var’ diye sormuyor. Ne soruyorlar ama? 18, 19 yaşındaki gençler ne hakla protesto edermiş, ne hakla ses yükseltirmiş! O Pullman Otel'in ne kıymetli halıları varmış! Onlara bir boya döküldü diye ‘mala zarar vermek’ten 16 genci tutukladılar.

"Bir ülkede çocukları göz göre göre ölüme gönderenler korkmalıdır"

Ve tekrar tekrar söylüyorum. Teşekkür ediyorum, burada bulunan tüm siyasi parti temsilcilerine, burada bulunamasa da 2 gündür destek üstüne destek açıklayan herkese teşekkür ediyorum. Ama şunu da çok iyi biliyorum. Bu bir dayanışma falan değil, bunu çok iyi biliyorum, bu yalnızca Türkiye İşçi Partisi'nin talebi değil. Bu ülkede onuruyla, emeğiyle, alın teriyle yaşayan ve bunu savunan bütün onurlu insanların talebidir. MESEM'ler kaldırılmalıdır, tutuklanan gençler derhal serbest bırakılmalıdır. Şu sözümüzü iyi dinleyin: Biz sizden korkmuyoruz. Çünkü bir ülkede çocuklar ölmesin diyenler korkmaz. Bir ülkede çocukları göz göre göre ölüme gönderenler korkmalıdır. Siz korkacaksınız. Siz korkacaksınız ve hesap vereceksiniz. Çok teşekkür ediyorum destek olduğunuz için. Çok teşekkür ediyorum bizi yalnız bırakmadığınız için. 16 yoldaşımızı da hukuksuz bir şekilde yatan herkesi de geri alacağız. Ve bu Saray Rejimi'nden hesabı biz soramasak da biliyoruz ki gençlerimiz soracak"

"Bu emek sömürüsünün çok daha büyük bir kısmını genç çocuklar üzerinden yapmaya çalışıyorlar"

Eylemde konuşan DEM Parti İstanbul İl Eş Başkanı Çınar Altan, "Patronlar, para babaları hayatların da alın teriyle emeğiyle ne olduğunu bilmeyen bunun için bu hak mücadelesi yürütmenin onurunun yanından geçmeyenlerin gözü dönmüş vaziyette. Bu zamana kadar çaldıklarını ötesinde bütün bu emek sömürüsünün çok daha büyük bir kısmını genç çocuklar üzerinden yapmaya çalışıyorlar ve onların iktidarı bunu kurumsallaştırıp sisteme koymaya çalışıyor. MESEM ve diğer tüm çocuk emeğini sömüren uygulamaların her biri bu işte bir milyona çıkarmayı düşünüyorlar, çok büyük bir savaşın içerisindeyiz evet barış süreci genel atmosferi içersinde bitmeyen bir savaşın içerisindeyiz. İşte bu para babaları, emekçilerin yoksulların hayatlarını çalmakla doymuyor ve doymayacaklar... Bu savaşı hiçbir şekilde kaybetmeyip çok daha büyük bir savaşın içersine göreceğimize yönelik de kendi motivasyonumuzu çok daha ileriye taşıyacağız, biz partimiz olarak böyle görüyoruz. Yoksulların, emekçilerin alın terinin hakkını söke söke alınmadan bu savaş öyle kolayca bitmeyecek" dedi.

"Arkadaşlarımızı tutuklayarak bizleri korkutacağını sanalar buraya iyi baksınlar. Yanıldınız"

"Dün bu ülkenin Milli Eğitim Bakanı lüks salonlarda patronlara, ‘Size ucuz işgücü vereceğiz; size köle vereceğiz’ diye müjdeler verirken, 16 mücadele arkadaşımızı gerçekleri haykırdıkları için tutukladı" diyen Emek Partisi İstanbul İl Yöneticisi Selinay Uzuntel de "Arkadaşlarımızı tutuklayarak bizleri korkutacağını sanalar buraya iyi baksınlar. Yanıldınız, aksine binlerin öfkesini bilediniz. Dayanışmanın ve birlikte mücadelenin önemini bizlere bir kez daha hatırlattınız. Ve buradan ‘Eleştiriler bizi rahatsız etmiyor’ diyenlere, o lüks salonlarda alkış tutanlara sesleniyoruz; kurduğunuz o masa bir milli eğitim zirvesi değil, bu halkın yoksul çocuklarının sermayeye pazarlandığı bir sömürü tezgahıdır. Bizlere yutturmaya çalıştığınız mesleki eğitim yalanı, çocukları devlet eliyle patronların insafına terk etmektir" ifadelerini kullandı.

TİP İstanbul İl Başkanı Furkan Seyhan ise şunları söyledi:

"Çocuklarımızın açlıktan başı ağrıyor"

"Bu ülke, bugün her ne kadar MESEM konusunda tutuklanan arkadaşlarımız için bir araya gelmiş olsak da çok daha büyük bir felaketin içinde. Tutuklanan arkadaşlarımız 1 gün önce, bu ülkenin çocukları için ücretsiz öğün çalışması yapıyordu. Bu ülkenin çocukları okullara aç gidiyor. Öğretmen arkadaşlarımızla konuşuyoruz; diyorlar ki, çocukların başları ağrıyor, derslere konsantre olamıyorlar’. Bir çocuğun yaşayacağı şey baş ağrısı mı? Çocuklarımızın açlıktan başı ağrıyor. Gelişemiyorlar, kısa kalıyorlar. Böyle bir düzen olabilir mi? Bunların yapmak istedikleri bir şey var; tıpkı çiftliklerde tavukların ağzına şırıngayı dayayıp hızlıca büyümelerini sağlıyorlar ya, bunların en büyük isteği doğduktan hemen sonra iş piyasasının parçası olalım, onların servetine servet katalım.

"Çocuklar aç, liseliler, torna başında, pres makinesinin başında hayatıyla boğuşuyor..."

Emin olun ellerinde olsa, ilkokulu, ortaokulu da kaldırırlar direkt bizi tezgahların, tornaların başına fabrikalarına dizerler. Çocuklar aç, liseliler, torna başında, pres makinesinin başında hayatıyla boğuşuyor; büyüyorlar mesleğe atılıyorlar mesai üstüne mesai. Ondan sonra emekli oluyoruz, eğer 65 yaşımızı görebilirsek, ismimiz bir iş cinayetinde haberlere manşet olmazsa. Peki emeklilikle beraber torun seven, köyüne gidebilen, gezebilen, kendine vakit ayırabilen var mı? Ne kadar emeklimiz varsa bugün tekrardan güvencesiz, SGK’sız işlerde çalışmaya devam ediyor. Yani iktidar, düzen bize diyor ki, ‘Doğacaksın, ayağa kalkacaksın, elini kullanbildiğin an ben seni alacağım, sömüreceğim, ömrün böyle gidecek"

TİP'li Öğrenciler Gençlik Sekreteri Selin Erhan ise MESEM eylemine ilişkin "O otele girdik, oradaki güvenlik görevlisi bize, ‘Siz kimsiniz, ne yapıyorsunuz’ dedi. O tutukladıkları 16 arkadaşımız kim biliyor musunuz? Hatay’da deprem olduğunda ertesi gün Samandağ’a koşan Atakan arkadaşımız; bu ülkenin emekçilerinin alın teriyle Boğaziçi’nde 2 bölüm bitirmiş Burak, o arkadaşımız bizim. Biz kimmişiz. 16 tane arkadaşımızı bizden alarak birşey başarabildiklerini, bizi yorduklarını, geri tuttuklarını düşünüyorlar; bu mücadeleyi 16 kat büyüterek devam edeceğiz" diye konuştu.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar