27 Nisan bildirisini kim yazdı
Gazete Pencere- Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan AKP Grup Toplantısı’nda açıklamalarda bulundu.
Erdoğan sözlerine şöyle başladı: “Aziz milletim, değerli milletvekili arkadaşlarım ve kıymetli misafirler, sizleri en kalbi duygularımla, hasretle ve muhabbetle selamlıyorum. Grup toplantımızın ülkemiz, milletimiz, demokrasimiz için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Grup toplantımıza katılan misafirlerimize hoş geldiniz diyorum. Bizleri takip eden vatandaşlarımızın her birine selamlarımı ve sevgilerimi gönderiyorum. Geçen hafta çarşamba günü TBMM'nin kuruluşunun 105. yıl dönümü ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı'nı kutladık. Türkiye'nin istikbali için emek dökmüş tüm milletvekilleri adına şükranlarımı sunuyorum. Gazi Mustafa Kemal'in yanı sıra Kurtuluş Savaşı'mızı sevk ve idare eden ilk meclisteki tüm milletvekillerini rahmetle yad ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 27 Nisan bildirisinin yıldönümüne de atıfta bulundu. “27 Nisan 2007 gecesi yürekli bir tavır aldık” diyen Erdoğan şunları söyledi:
“Demokrasimize vesayetin gölgesinin düşmesine izin vermeyeceğiz. 27 Nisan Meclis'in iradesini hiçe sayma girişimidir. AK Parti milletin kurduğu, milletin büyüttüğü bir partidir. AK Parti'nin bir sahibi varsa o da milletimizin ta kendisidir. Her kim bu açık hakikati unutursa önce bizi sonra da milletimizi bulur. Neyi eksik yaptığımıza, neyi yarım yamalak yaptığımıza odaklanacağız. Çıkardığımız dersler sonucunda milletimizle yeniden yek vücut olacağız. Aksi taktirde mum gibi eriyip giden partilerden biri oluruz.
Gazete manşetlerinden bize ve partimize ömür biçenler olmuştu. Her defasında onları hayal kırıklığına uğrattık. Pekleşe pekleşe yolumuza devam ettik. 2025'i neredeyse yarıladık. Şimdi 2053 diyoruz. 2053 uzak bir tarih değil. 23 yıllık iktidarımızdan aldığımız ilhamla, cesaretle geleceğe çok daha umutla bakıyoruz. Unutmayın sel gider kum kalır. Aslolan milletimizle aramızdaki bağdır. Aslolan 85 milyona kazandırdığımız eşsiz hizmetlerdir.”
Peki, 27 Nisan bildirisini kim yazmıştı?
Yaşar Büyükanıt’ın açıklamaları
Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 27 Nisan e-muhtırası ile ilgili sessizliğini, olayın gerçekleştiği 2007'den 2 yıl sonra bozmuş ve bildiriyi neden yazdığını şöyle anlatmıştı:
“27 Nisan bildirisi, muhtıra değil. Bunu ben, kendim yazdım. Cuma akşamıydı. Oturup bizzat kendim yazdım. Neden cuma akşamı verdik? Ertesi gün Ankara'dan ayrılmam gerekiyordu. Dolayısıyla gitmeden önce yayınlanmasını arzu ettim. 27 Nisan bildirisi, TSK'nın laiklik karşısındaki hassasiyetini vurgulayan bildiridir. Laikliğin zedelenmekte olduğu kuvvetli şekilde ortaya çıktı. Bildiride bir de laiklik vurgusu vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimi değildi. Cumhurbaşkanı ile ilgili olarak tek bir cümle vardı. Cumhurbaşkanlığı seçimi süreci laik-anti laik tartışmalarına odaklanmıştır. Bildiri hazırladığım için pişman değilim.”
27 Nisan bildirisini bizzat yazdığını açıklayan Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'a 28 Ağustos 2008'de emekliye ayrılırken dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından Devlet Şeref Madalyası verilmişti.
Dolmabahçe'de 'sır' kalan görüşme
Siyaseti dalgalandıran "e-muhtıra" tartışmasından yaklaşık 1 hafta sonra, 5 Mayıs 2007'de, yine siyasi tarihe geçen ünlü Dolmabahçe görüşmesi yaşandı. O dönem başbakanlık koltuğunda oturan Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe'deki ofisinde, Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ı kabul etti. Görüşme 135 dakika sürdü.
Görüşmenin içeriğine ilişkin taraflar açıklama yapmadı. Erdoğan, "Büyükanıt açıklarsa, ben de açıklarım" derken, Büyükanıt, "Benimle mezara gidecek" açıklamasını yaptı. Büyükanıt yine Darbeleri Araştırma Komisyonu'nda bu konudaki sorular üzerine, görüşmeyi şöyle anlattı:
"(...) Tesadüfen ben İstanbul'daydım. Sayın Başbakan da İstanbul'daydı. Telefonla görüştük "Zaman nasıl? Uygunsa gelin, görüşelim" dedi. Başbakana benim diyeceğim şey "Geliyorum" demektir, başka bir cevap verecek hâlim yok. Böyle bir görüşmeydi. Devlet sırrı mı? Ben açık söyleyeyim, "Devlet sırrıdır, değildir" diye bir şey söyleyemem, böyle bir değerlendirme yapamam ama bunun içinde hassas konular görüşülmüştür. Bazı şeyleri Sayın Başbakan ifade etmiştir, ben ifade etmişimdir."
Ancak içeriği açıklanmayan bu görüşmeyle ilgili birçok iddia ortaya atıldı. Eski CHP Mersin Milletvekili Fikri Sağlar, Birgün gazetesindeki 15 Mayıs 2008 tarihli köşesinde, "Dolmabahçe görüşmesinde, Erdoğan'ın, Büyükanıt'ın önüne, eşi Filiz Büyükanıt'ın harcamalarını içeren bir dosya sunduğunu" yazdı. Hatta, Büyükanıt'ın görev süresinin uzatılması talebinde bulunmamasının altında da bu dosyanın yattığını ifade etti. Büyükanıt bu iddiayı yargıya taşıdı ancak mahkeme, yazılanları "ifade özgürlüğü" kapsamında kabul etti ve ceza talebini reddetti.
Kaynak:Haber Merkezi