AFAD'dan vakıflara milyonlarca TL aktarılacak

TBMM'de görüşmeleri devam 2024 bütçe teklifine göre, AFAD 2024'te "kâr amacı gütmeyen kuruluşlara" 10,4 milyon TL aktaracak.

6 Şubat’taki Maraş merkezli depremlerin ardından arama kurtarma faaliyetlerinde yaşanan zafiyette sorumluluğu sorgulanan Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı’nın (AFAD), “kâr amacı gütmeyen kuruluşlara transfer” bütçesi dikkat çekti.

Birgün'den Mustafa Bildircin'in haberiine göre; TBMM’de görüşmeleri devam eden 2024 bütçe teklifine göre, Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı’nın (AFAD) bütçesinden “kâr amacı gütmeyen kuruluşlara” 2024 yılında 10,4 milyon TL aktaracak.

AFAD, “kâr amacı gütmeyen kuruluşlar” adı altında faaliyet yürüten vakıf ve derneklere 2022’de 2 milyon 342 bin 813 TL para aktardı. 2023’ün ilk yarısında aktarılan para ise 6 milyon 86 bin TL oldu.

AFAD’ın 2024 yılı bütçesinden, “kâr amacı gütmeyen kuruluşlar” için ayrılan pay ise 10 milyon 425 bin TL olarak öngörülüyor. Bu kalem, 2025 yılı için 12 milyon 833 bin TL, 2026 yılı için 14 milyon 550 bin TL olarak öngörüldü.

“Yardım yapılan kurumların isimleri açıklanmalı”

AFAD’ın bütçesinden vakıf ve derneklere ayrılan payı Meclis gündemine taşıyan CHP Milletvekili Murat Emir, AFAD’ın İsmailağa Cemaati, Deniz Feneri, Ensar Vakfı gibi cemaat, dernek ve vakıflarla birlikte çalışmalar yürüttüğünü hatırlattı.

Emir, “Kamu yararına çalışan dernek ve vakıfların desteklenmesine karşı değiliz. Aksine bu desteklerin daha da artması gerektiğine inanıyoruz. Ancak hiçbir denetimden geçmeyen, nereye, ne şekilde harcandığı belli olmayan bir sürecin de karşısında dururuz” dedi.

"Cemaat gibi yapılanmaların afetleri fırsat bilip kendilerine alan açma çabalarına önayak olmamalı"

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın, 2023 itibarıyla AFAD bütçesinden yardım yapılan kurum ve kuruluşların isimlerini açıklaması gerektiğini kaydeden Emir, şunları söyledi:

“Bir yandan Kızılay, kendisine yakın olmayan AHBAP Derneği’ne parayla çadır satıyor diğer yandan AFAD, depremin ardından kendisinin yürütmesi gereken süreçleri, cemaatlere devrederek, bu yapılanmalara alan açıyor. Devletin bu tür kurumları eğer vakıf ve derneklere yardım yapacaksa eşit şekilde yapmalı, kayırmacılık anlayışıyla hareket etmemeli. Daha da önemlisi, harcamalarının şeffaf şekilde kontrol edilemediği cemaat gibi yapılanmaların deprem, sel, afet gibi zor zamanları fırsat bilip kendilerine alan açma çabalarına önayak olmamalı.”