Ali Babacan’dan CHP’ye destek: Bu operasyonlar Erdoğan'ın talimatı ile oluyor!

Ali Babacan’dan CHP’ye destek: Bu operasyonlar Erdoğan'ın talimatı ile oluyor!
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP’nin, belediyelerine ve partiye yönelik yürütülen operasyonları protesto etmek amacıyla TBMM’deki yeni yasama yılı açılış törenine katılmama kararına destek verdi

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, CHP’nin, belediyelerine ve partiye yönelik yürütülen operasyonları protesto etmek amacıyla TBMM’deki yeni yasama yılı açılış törenine katılmama kararına destek verdi. Babacan, CHP’ye karşı "çok boyutlu bir siyasi operasyon" yürütüldüğünü iddia ederek, farklı yargı süreçlerinin koordinasyon içinde yürümesinin ancak siyasi bir koordinasyonla mümkün olacağını vurguladı.

Babacan, operasyonun kaynağına ilişkin sert bir yorumda bulundu:

“Sayın Erdoğan'ın haberi olmadan, Sayın Erdoğan'ın, belki de bilemiyoruz ama talimatları olmadan böyle bir operasyonun yürütülmesi mümkün değil.”

ANKA Haber Ajansı'na konuşan Ali Babacan, CHP'nin Meclis açılışına katılmama kararının kendi kararları olduğunu belirtirken, bu kararı tetikleyen süreci değerlendirdi:

"Cumhuriyet Halk Partisi çok ciddi bir saldırı altında. Çok boyutlu bir siyasi operasyon yürütülüyor. İşin yargı tarafında bu iddialar ne kadar doğrudur, ne kadar yanlıştır onu bilemiyoruz ama bir yandan da baktığımız zaman bu kadar farklı yargı süreçlerinin bir koordinasyon içinde yürümesi ancak bir siyasi koordinasyonla olur. Dolayısıyla ciddi bir siyasi operasyonla karşı karşıyalar."

Sayıştay vurgusu

CHP'li belediyelere yönelik operasyonları eleştiren Babacan, denetimlerin Sayıştay üzerinden, tarafsız ve adil bir şekilde yapılması gerektiğini savundu. Babacan, mevcut süreçteki taraflılığa dikkat çekti:

"Davalara baktığımızda, bu davaların kahir ekseriyetinin Cumhuriyet Halk Partisi ile ilgili oluşu; iktidar belediyeleri ile ilgili ciddi bir dava, ciddi bir işlem olmadığını görmemiz tabii sürecin, taraflı yürüdüğünü bize adeta gösteriyor."

Babacan, bu süreci Doğu ve Güneydoğu'daki kayyum uygulamalarına benzeterek, "Seçimlerde kaybedilen belediyeleri şöyle ya da böyle davalar yoluyla, mahkemeler yoluyla bir şekilde yeniden kontrol etme, yeniden ele geçirme operasyonu olarak da bakılabilir belki buna" ifadelerini kullandı.

Siyasi bir koordinasyon

Ekrem İmamoğlu ve diğer belediye başkanlarının tutuklanmaları gibi olaylara işaret eden Babacan, süreçteki zamanlamanın şüphe uyandırdığını belirtti:

"Hep şu soru soruluyor ya, ‘Ekrem İmamoğlu Cumhurbaşkanı adayı olmasaydı diploması iptal edilir miydi?’... Sadece dışarıdan izlediğimiz zaman, zamanlamaya baktığımız zaman, farklı farklı davaların zamanlama koordinasyonuna baktığımız zaman, bir siyasi operasyon ve bir siyasi koordinasyon izlenimi veriyor açıkçası."

Babacan, yolsuzlukla mücadelenin samimiyse, bunun yolunun Sayıştay'ı bağımsız bırakarak denetim yaptırmak olduğunu; aksi takdirde şüphelerin devam edeceğini sözlerine ekledi.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar