Altaylı davası öncesi: İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı uzman görüşü sundu

Altaylı davası öncesi: İlber Ortaylı ve Murat Bardakçı uzman görüşü sundu
103 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, yarın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak.

103 gündür Silivri Cezaevi'nde tutuklu bulunan gazeteci Fatih Altaylı, yarın İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hâkim karşısına çıkacak. Kritik duruşma öncesinde, Altaylı'nın "Cumhurbaşkanını tehdit" suçlamasına dayanak olan sözlerinin hukuk ve tarih profesörleri tarafından analiz edildiği yeni bilimsel mütalaalar dava dosyasına girdi.

Daha önce üç ceza hukuku profesörünün tutuklamanın hukuka aykırı olduğunu savunan raporuna eklenen yeni mütalaalarda, Altaylı'nın sözlerinin tehdit unsuru taşımadığı, tarihsel bir analiz ve ifade özgürlüğü kapsamında olduğu belirtildi.

Dosyaya sunulan yeni uzman görüşleri, Altaylı'nın bir anket sonucunu yorumlarken sarf ettiği sözlerin bağlamını açıklıyor:

Murat Bardakçı (Tarihçi) uzman görüşünde, Altaylı'nın sözlerinin tarihsel gerçekleri anlatmaya çalıştığını belirtti. Osmanlı tarihinde Yeniçeri ayaklanmaları sonucu tahttan indirilen padişahların katledilmesi gibi olayların örnekleri olduğunu hatırlatarak, Altaylı'nın yorumunun bu tarihsel zemine dayandığı sonucunu mahkemeye sundu.

Prof. Dr. İlber Ortaylı (Hukuk Tarihçisi) ise Altaylı’nın, Osmanlı tarihinde yer alan "ha'l" (tahttan indirme) vakıalarını bildiğini ve demecinin bunlara dayandığını ifade etti. Ortaylı, Altaylı'nın demokratik seçim mekanizmasına inandığının açık olduğunu ve sözlerinin aksine çok iddialı tezler ileri sürmediğini belirtti.

Prof. Dr. Köksal Bayraktar (Hukukçu) Altaylı'nın sözlerinde "tehdit" suçunun hukuki unsurunun bulunmadığını savundu. Bayraktar, tehdit suçunun oluşması için kişinin iradesini bozacak bir "kötülük" yapılacağı yönünde bir beyan gerektiğini ve halkın çoğunluğunun diktatörlüğü istememesinin bir kötülük olmadığını belirtti.

Daha önce Prof. Dr. Kayıhan İçel, Prof. Dr. Adem Sözüer ve Prof. Dr. İzzet Özgenç tarafından hazırlanan kapsamlı mütalaada, Altaylı'nın sözlerinin "tehdit" suçu oluşturmadığı ve sürecin basın ve ifade özgürlüğünün ihlali olduğu belirtilmişti.

Raporda ayrıca, soruşturmanın başlangıcına dikkat çekilmiş, Altaylı'nın YouTube yayınındaki sözlerinin kesilerek sosyal medyada dolaşıma sokulduktan ve bir Cumhurbaşkanı Başdanışmanı tarafından hedef gösterildikten yaklaşık 9 saat sonra gözaltına alındığı vurgulanmıştı.

Hukuk profesörleri, Altaylı hakkında uygulanan yakalama, gözaltı ve tutuklama kararlarının hukuka aykırı olduğunu ve bu kararların somut gerekçelerden yoksun olduğunu savunmuştu. Soruşturma sürecinde yapılan açıklamaların ise "masumiyet karinesi"ni ihlal ettiği tespiti yapılmıştı.

Fatih Altaylı, yarın Silivri Cezaevi Kampüsü'ndeki duruşma salonunda ilk kez hâkim karşısına çıkacak. Duayen isimlerin hazırladığı bu mütalaaların, mahkeme kararına etkisi merakla bekleniyor.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar