Bahçeli: Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecek

Bahçeli: Ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecek
Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Niğde'de gerçekleşen mitinginde konuştu. Bahçeli, "Sözümüz söz olsun, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecektir....

Cumhur İttifakı ortağı Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Niğde'de gerçekleşen mitinginde konuştu. Bahçeli, "Sözümüz söz olsun, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecektir. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kıyamete kadar baki kalacaktır" dedi.

Bahçelin'nin konuşmasından öne çıkanlar şöyle:

Hatırlayınız, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin kabul edildiği 16 Nisan 2017 Halkoylaması öncesinde iç ve dış ihanet cephesinin eş zamanlı provokasyonları hız ve yaygınlık kazanmıştı. Çünkü Türk milletinin tarihiyle, kimliğiyle, sosyolojisiyle ve kültürüyle müzahir bir yönetim reformunun gündeme alınması yerli ve yabancı odakları çılgına çevirmişti. Nitekim koro halinde saldırıya geçmişlerdi. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Türkiye’nin doğruluş müjdesiydi.

Türkiye’nin öncelikli ve çözülmesi gereken sorunu siyasi muhalefet sorunudur. Bu muhalefet demokrasiye mesafelidir. Bu muhalefet milli ve yerli duruşa karşıdır. Bu muhalefet Türkiye’nin aleyhinedir. İktidara değil ülkemize muhalefet etmenin, her gelişmeyi karalamanın, her güzel hizmeti kötülemenin, üzerinde yaşadığı vatanı kundaklamaya teşebbüs etmenin adı demokrasi değil, bal gibi muhalefet despotluğudur.

“Devlet ve Milletiyle, Her Şeyden Önce Türkiye” iradesi 14 Mayıs’ta vatana ve milli namusa sahip çıkacaktır. Biz Hep Birlikte Türkiye’yiz. Hepimiz Türk milletiyiz. Kendimize has fazilet ve meziyetimizle, şahsi haslet ve kabiliyetimizle, bıçkın cesaret ve hamiyetimizle hiçbir kuşatmaya eyvallah etmedik, hiçbir saldırıya boyun eğmedik. Hamd olsun bugün de eğmiyoruz, bilinsin ki, bundan sonra da yalnızca rükûda eğileceğiz.

Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu’nun PKK’yla aynı yolu yürümesine Niğde nasıl tahammül edecektir? Teröristlerin peş peşe destek açıklamalarını Kılıçdaroğlu’nun veya partisinden bir yöneticinin çıkıp da itiraz ettiğini duydunuz mu? CHP ve İYİ Parti Türk askerinin Irak ve Suriye’deki varlığına karşıdır. Mavi vatandaki egemenlik mücadelemize karşıdır.

Rusya ile Ukrayna arasındaki çatışmaya baktıkları yer başkent Ankara değil Washington, Brüksel, Londra’dır. Zillet ittifakı Türkiye’yi ABD’nin sınır bekçisi, NATO’nun da ileri karakolu yapmayı amaçlamaktadır. CHP ile İYİ Parti yönetimleri ortağı oldukları diğer partilerle beraber emperyalizmin tutsağıdır. CHP’ye oy veren vatandaşlarım bu zillete hayır demelidir. İYİ Parti’ye ve diğerlerine oy veren vatandaşlarım sahte milletseverlik pozlarına aldanmamalıdır.

CHP ile İYİ Parti Diyanet İşleri Başkanlığını kaldıracaklarını vaat eden köksüz ve kimliksiz çıyanlarla el eledir, kol koladır, yanak yanağıdır. HDP’nin yedek lastiği Yeşil Sol Parti Kılıçdaroğlu’yla aynı çizgidedir. PKK/YPG ile aynı kundağa sarılan, Irak’ın Süleymaniye kentinde fitne ateşine odun atan Bafel Talabani Kılıçdaroğlu’ya umut bağlamıştır.

Kılıçdaroğlu’na Niğde’den soruyorum, biraz haysiyeti, biraz izanı, biraz da ahlakı varsa cevap vermesini bekliyorum: HDP’ye ne vaat ettin, hangi güvenceleri paylaştın? PKK’ya üzeri emperyalist mihraklarca ciro edilmiş hangi açık çekleri verdin? FETÖ’nün gönlünü nasıl aldın? Pensilvanya’yı nasıl ikna ettin? İmralı canisini serbest bırakacağız dedin mi, demedin mi? Özerk yönetimlere onay vereceğiz dedin mi, demedin mi? Güney sınırlarımız boyunca planlanan terör devletine tamam dedin mi, demedin mi? Terörist Beze Hozat Kılıçdaroğlu diyor. Terörist Selahattin Demirtaş Kılıçdaroğlu diyor. YPG ele başı Salih Müslim de Kılıçdaroğlu diyor.

Bu terörist aynen şunu söylemiş: “Erdoğan’dan kurtulursak iyi günler bizi bekliyor.” Be hey vandal, be hey vahşi, be hey cani Allah’ın izniyle sen daha çok bekleyeceksin. Vakti ve saati geldiğinde de cinayet ve melanetlerinin bedelini en ağır şekilde ödeyeceksin.

Bir başka terörist Murat Karayılan da şu sözleri ifade etmiş: “MHP’ye ve AK Parti’ye verilen her oy PKK’ya sıkılan mermidir.” Doğrudur, Cumhur İttifakı’na verilen her oy haine, düşmana, teröristlere doğrultulmuş namlu, hedefine sıkılmış mermidir.

Bunların alayı Kılıçdaroğlu’nun arkasındadır. Terörist Duran Kalkan, “CHP’ye ve İYİ Parti’ye her desteği vereceğiz” diyor. Verseniz ne yazar, vermeseniz ne çıkar, hepinizin hesap vereceği günler yakındır.

CHP ve İYİ Parti’nin ittifak ortağı Yeşil Sol Parti’nin Ağrı milletvekili adayı Sırrı Sakık aynen şunları ileri sürmüştür: “Biz üç-beş bakanlık pazarlığı peşinde değiliz. Biz bu sistemi değiştireceğiz. Bizim küçük hesaplarımız yok, 100 yıllık Cumhuriyet’i değiştireceğiz.”  Biz 100 yıllık Cumhuriyeti, Türk ve Türkiye Yüzyılına taşıyalım diyoruz, bunlar değiştireceğiz, kurcalayacağız ve kurutacağız diyor.

Bu rezil cürete Kılıçdaroğlu’ndan en küçük sitem gelmedi. Hiçbir CHP’li veya İYİ Partili yöneticiden kınama mesajı gündeme yansımadı.

Sözümüz söz olsun, ezan susmayacak, bayrak inmeyecek, vatan bölünmeyecektir. Türk milleti ve Türkiye Cumhuriyeti kıyamete kadar baki kalacaktır.

Kim hangi oyunu oynarsa oynasın, kim hangi tuzağı kurarsa kursun, ayrılmayacağız, ayrışmayacağız, aramızda ayrık otu barındırmayacağız, bihakkın saflarımızı sıkı tutacağız, hep birlikte Kızılelma’ya doğru koşacağız.

14 Mayıs’ta cumhurun muhteşem zaferine hep birlikte omuz vereceğiz.

Kılıçdaroğlu’nun sırtını yaslayıp ağzının içine baktığı ABD Başkanı Biden 1915 olayları münasebetiyle bir kez daha milletimizi suçlamaya, tarihimizi kötülemeye kalkışmıştır. Biden’ın iftirasını reddediyor, tüm gücümle kınıyorum. ABD Başkanı lobilerin oyuncağı, diasporanın esiridir. Bizim sorunumuz ABD halkıyla değil, Beyaz Saray’a çöreklenmiş zulüm bekçileriyledir.

Türk milletine sözde soykırım gölgesi düşürmek, mazisi toplu cinayetlerle, katliamlarla ve neden olduğu insani felaketlerle dolu bir ülkenin harcı değildir, haddi değildir, hakkı değildir. Biden’in tarihi gerçeklere aykırı beyanı Türk milleti nezdinde hükümsüzdür, yazılı açıklaması yalnızca kâğıt parçasından ibarettir.

Çünkü tarihimizin hiçbir döneminde mahcup olacağımız, hesabını vermekten kaçınacağımız, yüzümüzün kızaracağı, başımızı öne eğecek bir suça, bir trajediye, bir barbarlığa imza atmadık, böylesi bir yanlışın tarafı ve faili asla olmadık.

Bize soykırım çamuru atan Biden ve zihniyeti; Vietnam’da, Kamboçya’da, Laos’ta, Hiroşima’da, Nagazaki’de soykırım tüneline soktukları milyonlarca masumun öncelikle hesabını vermeli, sonra yüzü olursa konuşmalıdır.

Irak’ta bir milyon Müslüman’a, Afganistan’da 1,5 milyon mazluma kast ettiklerini, ucu bucağı görülmeyen ölüm tarlaları açtıklarını, kadınlara tecavüz edip küçücük çocukları mezara soktuklarını kabul edecek ve bunun da bedelini ödeyecekleri günler bir gün gelecektir.

Küresel emperyalizmin hesabı varsa Allah’ın da bir hesabı vardır ve bu hesap inşallah görülecektir.

Tarih yaprakları 24 Nisan’ı işaret ettiğinde, ABD Başkanlarının 1915 olayları hakkında ne söyleyecekleri, nasıl yaklaşacakları, büyük felaket mi yoksa soykırım mı diyecekleri artık merak konusu olmaktan çıkmıştır.

Yıllardır Türkiye üzerinde baskı ve dayatma aracına dönüştürülen 24 Nisan tarihi bizim için 23 Nisan’ın bir gün sonrasıdır ve sıradan bir gündür. Ne biliyorlarsa açıklasınlar. 27 Mayıs 1915 tarihinde karar altına alınıp 1 Haziran 1915’de uygulamaya koyulan Sevk ve İskân Kanunu’yla her zaman gurur duyacağız.

Dönemin milli kahramanlarına, bu millete şehadetleriyle hizmet eden aziz şehitlerimize tarih huzurunda şükran ve minnet duygularımızı her fırsatta göstereceğiz.

Niğde’den diyorum ki, 108 yıl önce alınan tehcir kararı doğru bir karardır, aynı şartlar bugün zuhur etse Milliyetçi Hareket Partisi dün ne yapıldıysa onu yapar, yaptığını da seve seve sahiplenirdi.

Milliyetçi Hareket Partisi’nin ve Cumhur İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı da Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Birinci hedefimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin ikinci döneminde de çok yüksek bir oy oranıyla seçilmesi, başarılı çalışmalarına ara vermeden devam etmesidir.

İkinci hedefimiz, Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili sayısıyla siyasal destek seviyesini ençoklaştırmak, yıllardır layık olduğumuz hakkımızı milli iradenin oluruyla almaktır.

Nihai gayemiz, Cumhur İttifakı’nın TBMM’de çok güçlü bir temsil imkanına kavuşmasıdır.

Bu kapsamda, Türkiye’mize geniş katılımlı, kapsayıcı, demokratik nitelikli, milletimizin özlemlerini yansıtan, devlet ve millet dengesini titizlikle kuran bir anayasa kazandırabilmek için Cumhur İttifakı olarak TBMM’de nitelikli çoğunluğa ulaşmamız mecburiyet, parlak bir gelecek için de mükellefiyettir.