Bakan Fidan'dan 'Haniye' suikastı değerlendirmesi: Savaş isteyen üst akıl devrede
Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Haniye'nin İran'da uğradığı suikast sonucu hayatını kaybetti.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, suikast sonrasu Kanal 7 ve ÜLKE TV ortak yayınında gelişmeleri değerlendirdi.
İsrail'in sadece Hamas'a değil İran'a da mesaj verdiğini belirten Fidan, "İran'ın cevabı nasıl olur, onu göreceğiz" dedi.
Fidan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
Dün Tahran'a Cumhurbaşkanımızı temsilen İran Cumhurbaşkanının göreve başlama törenine gittim. Haniye ile öğleden sonra saat 16.00 gibi yemin töreninde karşılaştık. Yemin töreninden sonra benim görüşmelerim oldu, bazı İranlı yetkililerle. Son görüşmemden çıkarken o da oraya giriyordu. O esnada tekrar karşılaştık. Türkiye'ye geldim. Saat 5.15'te bir haber aldım arkadaşlarımdan, vefat haberini ilettiler. İnsan olarak çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir kardeşimizdi. Dün de aslında Allah'ın hikmeti, içimde bir düşünce oluşmuştu, "Şehitlik nasıl yakışırdı" dediğim bir insandı. Kendisini bir davaya adamış ve şehadetin en büyük mertebe olduğunu bilen bir insanın hedefine ulaşmış olduğunu görmek mutluluk veriyor açıkçası. Geriye kalan bizler için üzücü bir durum tabi, karışık duygular. Haniye, 60'a yakın yakınını kaybetmesine rağmen hiçbir zaman duruşunu kaybetmedi. Metaneti çok sağlamdı. Liderlik ettiği kurumu bir yere getirmeye çalışan bir insandı. Her zaman umudu yüksekte tutan biriydi.
İsrail'i destekleyen unsurların belli çaresizlikleri var. Siyonizmi destekleme konusunda şartlandırmaya gitmiş durumdalar. Bunun çok ciddi bir sonuca yol açacağını baştan beri söylüyorduk. Söylemi iki devletli çözüm üzerinden başlattık. Bu savaşın bir an önce durması gerekiyor.
Uluslararası sistem İsrail'e bir şey söylemekten aciz. İsrail'i önleyici bir adım atılmasını şu anda pek mümkün görmüyorum.
Ateşkes süreci
Biz olay başladığından itibaren soğukkanlı bir şekilde, olayın nereye gideceğini gördük. Uyarılarımızı ona göre yaptık. Bunun çok ciddi bir sonuca ulaşacağını baştan beri söyledik. Diplomatik yöntemlerin kullanılması gerektiğini ilettik. İki devletli çözüm önerilerinde bulunduk. Kendileri için zor olan bazı maddelere barış için 'Evet' dediler. Aç ve susuz kalmış insanların içinde bulunduğu durum onları rahatsız ediyordu. Savaşmak ve şehit olmak onları yormuyordu ama sivillerin çektiği azap onları etkiliyordu. İsrail'de bu sözleri dinleyen yok, kulaklarını kapatmışlar. Uluslararası sistem ne zaman büyük bir kriz yaşar o zaman İsrail ile ilişkilerini kontrol eder.
Netanyahu ateşkesi kendi siyasi ajandası için kabul etmedi.
"İran'ın cevabı nasıl olur, onu göreceğiz"
İsrail adına son derece sembolik. Verdikleri mesaj sadece Hamas değil, onu destekleyen İran'a da operasyon yapabilir mesajını verdiler. İran'ın cevabı nasıl olur, onu göreceğiz.
Dün 3 operasyon aynı anda oldu. Biri Tahran'da, diğeri Beyrut'ta, diğeri de Haşdi Şabi'nin Irak'taki üssüne saldırı. İran için önemli olan 3 yerin vurulması, birilerinin düğmeye bastığını gösteriyor.
İsrail toprak çalmaktan vazgeçmeyecek. Lübnan ve Filistin'deki direnişi dünyaya farklı şekilde sunmaya çalışacaklar. 'Hamas ve Hizbullah'ı ortadan kaldırırsak önümüz açık' sanıyorlar. Ama yanıldıkları bir nokta var. Direnişi üreten Hamas ya da Hizbullah değil. Direnişi üreten İsrail'in yaptıklarının kendisi. Hamas olmaz başka bir hareket, başka bir direniş olur. Hizbullah'ın ne yapacağını kestirmek zor.
İsrail 1967 sınırları içinde kalmayı kabul ederse problem olmaz ama İsrail bunu kabul etmiyor. Başkasının sınırlarına çıkmak istiyor ve başkasının devlet olmasını istemiyor.
"Hamas'ın düşmanı siyonizm"
Filistin meselesi İslam dünyası için çok önemli. İnsanların inanışıyla ilgili bir konu. Görmedikleri ve anlamak istemedikleri konu bu. Batı'nın son 300 yıldır ürettiği askeri imkanı İsrail'in arkasına koyuyorlar. İnsanlar kendi topraklarını korumaya çalışıyor, İsrail düşmanlığı değil. 67 sınırları içinde başkenti Doğu Kudüs olan bir Filistin devletinin peşindeyiz. İsrail sürekli Hamas'ı Yahudi düşmanı olarak lanse etti. Ama Hamas'ın düşmanı İsrail değil Siyonizmdir. Daha büyük sıkıntılar bölgeyi bekliyor olacak.
Netanyahu'nun ABD Kongresi'nde ayakta alkışlanması
ABD'den aldığı destek Netanyahu'yu her zaman cesaretlendirir. Netanyahu ABD'yi de esir almış durumda. ABD'de iktidara gelmeyi İsrail'e destek vermekten geçmeye şartlandırırsanız böyle olur. Neyi alkışladığını bilmeyen bir yığın insan. Hitler'in yaptığından farkı yok. Akıl tutulması dediğimiz şey bu. Siyonizm bölgede İsrail'in kendi devletini kurma adına başkasının topraklarını çalarak gerçekleştirdiği yayılmacı politikadır.
Coğrafyamız hep mücadele alanı. AK Parti Türkiye'yi istikrar adası haline getirdi. Coğrafyada uğraştığımız iki grup var. Birincisi bu coğrafyada olanlar, ikincisi dışarıdan gelip bu coğrafyaya müdahale eden hegemonyalar. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde yürüttüğümüz yapıcı, ilkesel dış politika sayesinde daha kolay oluyor işler. Kapasiteniz, kabiliyetiniz yoksa savaşlarda yenilirsiniz, barışlardaki iş birliklerinde de sömürülürsünüz."
Kaynak:Kanal 7