Bu isimlere dikkat: İşte İBB soruşturmasının 4 yeni gizli tanığı
Gazete Pencere- İBB’ye ‘suç örgütü yöneticisi olmak’, ‘suç örgütüne üye olmak’, ‘irtikap’, ‘rüşvet’, ‘nitelikli dolandırıcılık’, ‘kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirmek’ ve ‘ihaleye fesat karıştırmak’ suçlamalarıyla soruşturma başlatılmış, 19 Mart’ta Ekrem İmamoğlu dahil onlarca İBB yöneticisi gözaltına alınmıştı. İmamoğlu ve İBB yöneticileri 23 Mart’ta tutuklanmıştı.
İstanbul başsavcılığı cumartesi aynı soruşturmada ‘yolsuzluk’ suçlamasıyla 53 gözaltı kararı daha çıkardı. İstanbul, Ankara ve Tekirdağ’da 26 Nisan’da, şafak operasyonuyla 51 kişi gözaltına alındı.
Gözaltına alınanlar arasında İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) Genel Müdürü Şafak Başa, İSKİ Genel Müdür Yardımcısı Begüm Çelikdelen, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Gürkan Alpay, Murat Ongun’un eşi Gözdem Ongun ve Dilek İmamoğlu’nun abisi Cevat Kaya da var.
Ayrıca 19 Mart’taki operasyonda gözaltına alınıp serbest bırakılan emekli İBB genel sekreteri Can Akın Çağlar da gözaltında.
Gözaltındakiler Vatan Caddesi’ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürülürken, kolluk ifadelerine 27 Nisan’da başlandı.
Diken’den Furkan Karabay’ın haberine göre, İmamoğlu’nun özel kalem müdürü Kadriye Kasapoğlu’nun emniyetteki ifadesi tamamlandı. Polis, Kasapoğlu’na 18 soru yöneltti.
Kasapoğlu, polisin sorduğu 33 şirketle herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını söyledi.
Kasapoğlu’na kullandığı aracın yurt dışına çıkışı da soruldu. Kasapoğlu, “O tarihte araç bana ait değildi. Söz konusu tarihlerde aracı önceki sahipleri kullanıyordu” diye yanıt verdi.
Bir diğer soru da telefon görüşmeleri üzerineydi. İmamoğlu’nun özel kalem müdürü olduğunu hatırlatan Kasapoğlu “Benim işim telefonlara cevap vermek, randevu isteklerini planlamak, başkanın (İmamoğlu’nun) programını düzenlemek, hiçbirinin özel durumu yoktur” dedi.
İSKİ’nin ruhsat vermediği kişi şikayetçi olmuş
Emniyette (İSKİ Genel Müdürü) Başa’ya da 33 şirket soruldu. Başa, şirketlerle bir ilgisi bulunmadığını belirtti.
Dosyada Muhittin Erusta adındaki bir kişinin, İSKİ’ye dair “Benden rüşvet istediler” şikayeti bulunuyor. Başa, Erusta’nın madencilik projesi için ruhsat talebinde bulunduğunu ancak su havzasında olduğu için ruhsat verilmediğini söyledi.
İSKİ genel müdürü şöyle devam etti: “İSKİ yetkililerini tehdit ettiler, sözlü tacize varan mesajlar gönderdiler. Ruhsatlarının bulunmadığını dolayısıyla ruhsat hakkı olmadığını bu sebepten bu firmaya olumlu görüş verilemeyeceğini söylediler. Biz de su havzası mevzuatı gereği birimlerce yazışarak İSKİ olarak olumlu görüş vermedik.”
Başa, Erusta ve ilgili firmayı İSKİ’ye davet ettiğini, tüm dosyaları incelediklerini, sonucun olumsuz olmasının ardından tehdit edildiğini, bu sebeple de koruma talebinde bulunduğunu söyledi.
Başa, İBB çalışanlarıyla yaptığı telefon görüşmeleriyle ilgili soruyaysa “Belediye işleri nedeniyle rutin olarak görüştüm” yanıtını verdi.
‘İmamoğlu’yla ne konuştun?’ sorusu
Eski İBB genel sekreteri Mehmet Çakılcıoğlu’na da yine aynı şirketler soruldu. Çakılcıoğlu şirketlerle ilgisi bulunmadığını söyledi.
Dosyada Sedat Kapıdağ isimli bir kişinin Universal Medya’nın Beşiktaş’taki reklam alanlarını kullanımı engellenirken, diğer şirketlere ayrıcalık tanındığı, ayrıca İBB ve bağlı şirketlerce ihalesiz reklam işleri dağıtıldığını öne sürdüğü bir şikayeti bulunuyor.
Çakılcıoğlu bu şikayetle ilgili bilgisi ve alakası bulunmadığını belirtti.
İmamoğlu ve Ongun’un da olduğu İBB çalışanlarıyla yaptığı telefon görüşmeleri sorulan Çakılcıoğlu, söz konusu görüşmeleri görevi nedeniyle yaptığını ifade etti.
Yine gizli tanık çıktı
İBB Emlak Yönetimi Başkan Vekili Fatih Özçelik de 33 şirketle ilgisi bulunmadığını, Sedat Kapıdağ’ın şikayet dilekçesiyle ilgili herhangi bir dahli olmadığını söyledi.
Özçelik AKP dönemi dahil 2014’ten beri belediyede çalışıyor.
İBB’de mühendis olarak çalışan danışman Yakup Öner’le telefon görüşmesi sorulan Özçelik, “İmamoğlu’nun danışmanı olduğu için işle alakalı olarak aramıştır” yanıtını verdi.
Özçelik’e yöneltilen sorular arasında gizli tanık ifadesi de var.
Diken’den Furkan Karabay’ın haberine göre, İstanbul başsavcılığına ifade veren gizli tanık ‘Rüzgar’ın, “Fatih Özçelik kamulaştırma işlerini takip eder. Yapılacak usulsüzlükleri Fatih tasarlar” dediği ancak herhangi bir olaydan veya yolsuzluktan örnek vermediği görüldü.
İki farklı gizli tanığın ifadeleri soruldu
Kültür A.Ş. Reklam Şefi Metin Bal da 33 şirketin herhangi biriyle ticari ilişkisi bulunmadığını, Kapıdağ’ın şikayetiyle ilgili bir alakası ve bilgisi bulunmadığını söyledi.
Bal’a, gizli tanık ‘Kartal’ın, İstanbul başsavcılığına verdiği “İBB tarafından yine bu ihaleler iştirak şirketlerin bu ihaleleri kazanacağı şekilde ayarlanırdı İhalelerin hangi firmaya verileceği Barış Kılıç, Metin Bal, Gökhan Köseoğlu ve Murat Ongun ve diğer İBB bürokratlarının katılımıyla yapılan toplantılarda belirlenirdi” ifadesi soruldu.
Bal, iddiayla alakalı bir ilgisi bulunmadığını söylerken, gizli tanık ifadesini herhangi bir somut olaya dayandırmadığı görüldü.
Ayrıca gizli tanık ‘Şahin’in de Dijital Deneyim Merkezi’yle ilgili ifadesi soruldu. Bal, Dijital Deneyim Merkezi’yle bir ilgisi bulunmadığını belirtti.
İBB soruşturmasında ayrıca ‘Meşe’, ‘Ladin’ ve ‘Çınar’ olarak adlandırılan üç gizli tanık daha var.
İlke adlı yeni gizli tanık
İBB iştiraki İSTTELKOM personeli Melih Geçek'e sorulan sorularda 4. gizli tnaık da ortaya çıktı ilke adlı gizli tanık ifadesinde şu suçlamaları yöneltti.
"..Melih GEÇEK Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde İmamoğlu'nun yanınaydı. Büyükşehir Belediye'ye getirildi. Bilişim işleri onun kontrolündedir. 2019 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye'de ki verilerin kopyalama işlerini organize etti. “İstanbul Senin" uygulamasındaki verileri Murat ONGUN ve Reklam İstanbul isimli firma ile paylaşan Erol ÖZGÜNER (İBB Bilgi İşlem Daire Başkanı) ile Melih GEÇEK' tir."
Geçek ise polis sorgusunda şu ifadeleri kullandı:
"Bahse konu ifadeyi okudum, anladım. Bahse konu İBB verilerini kopyalama iddiaları KVKK Kurulu ve İçişleri Bakanlığı Müfettişleri tarafından yapılan incelemeler sonucunda konu hakkında veri tabanı ve alt yapının kopyalanmadığı ve veri tabanı üzerinde bir denetim yapılmadığı tespit edilmiş ve soruşturma izni verilmemesine dönemin İçişleri Bakanı Sayın Süleyman SOYLU nun imzası ile karara bağlanmıştır. Gerek görülmesi halinde Savcılık Makamına Avukatlarım tarafından ilgili belgeler sunulabilir. 2019 yılında iddia edilen mesele ile İstanbul Senin Uygulamasının bir bağlantısı yoktur. İstanbul Senin Uygulaması ile açıklamaları yukarıdaki sorularda yapmıştım. Ayrıca benim İstanbul Büyükşehir Belediyesinin verilerine ulaşabilme yetkim yoktur bu sebeple verilerin paylaşılması iddiaları tamamen asılsızdır."
Kaynak:Haber Merkezi