Büyükışık dosyası: 2 jandarma hakkında gerçeğe aykırı rapor davası

Büyükışık dosyası: 2 jandarma hakkında gerçeğe aykırı rapor davası
Dorukhan Büyükışık'ın şüpheli ölümü hakkındaki soruşturmada iki jandarma personeli hakkında, gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri gerekçesiyle dava açıldı.İzmir'de 2018 yılında şüpheli şekilde yaşamını yitiren...

Dorukhan Büyükışık'ın şüpheli ölümü hakkındaki soruşturmada iki jandarma personeli hakkında, gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri gerekçesiyle dava açıldı.

İzmir'de 2018 yılında şüpheli şekilde yaşamını yitiren Dorukhan Büyükışık'ın dosyası, babası Ethem Büyükışık'ın çabalarıyla yeniden Emniyet'in gündemine geldi. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu döneminde soruşturmayı yürüten polis müfettişinin aniden emekli edilmesi, savcılığın talebine rağmen, dosyada ihmali olan polis memurları hakkında işlem başlatılmaması ve Jandarma Genel Komutanlığı'na verilen dilekçenin de sonuçsuz kalması dosyanın ilerlemesini durdurmuştu. Baba Büyükışık'ın kendi çabalarıyla elde ettiği bulguları kamuoyuna sunması sonucu, Savcılık yeniden harekete geçti. 

Dosyayı yakından takip eden T24 yazarı Tolga Şardan, Emniyet'e gönderilen 23 Haziran tarihli özel soruşturma talimatının hasıraltı edildiğini, yanıt gelmediğinin anlaşılması üzerine başsavcılığın bir kez daha devreye girdiğini ve 29 Ağustos tarihinde aynı talep ve gerekçe ile Emniyet'e yeni bir talimat gönderildiğini belirtti. Şardan'ın "Dorukhan Büyükışık dosyasında yaşanan gelişmeler: Emekli edilen polis müfettişi, iki aydır işlem görmeyen savcılık talimatı ve jandarmaya açılan dava" başlıklı yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"Başsavcılık şimdi Emniyet'ten gelecek yanıtı bekliyor.

Gelinen bu noktada belirtmek gerekir ki; savcı neden tayin edildi?, Emniyet savcılık yazısına 'ivedi' olarak belirtilmesine karşın işlem yapmadı? Talimatın gereğinin yapılmasını engelleyenler / evrakı uyutanlar kimler? sorularının yanıtları önemli.

Bir ilave daha yapayım, az önce aktardığım gibi İzmir kent yönetimi yenilendi. İzmir'e atanan Emniyet Müdürü Celal Sel'i yıllardır tanırım. Ayrıca teşkilatı içinde işinin ehli ve namuslu olarak bilinir. Uzun yıllar Ankara'da narkotik suçlarıyla mücadele etti.

İzmir'e yeni atanan Başsavcı Fahri Mutlu Tosun'u birebir tanımamakla birlikte görüşlerine değer verdiğim tanıdıklarım Tosun'un iyi bir yönetici ve hukuk insanı olduğunu belittiler. Zaten Büyükışık'ın yaşadıklarını gündeme getirmesinden sonra dosyaya yeni savcı atanması ve yeniden Emniyet'e talimat yazısı gönderilmesi Tosun'un bu dosya üzerinde gereğinin yapılması yönünde karar aldığının bir göstergesi.

Başsavcılıkla ile Emniyet'in, Dorukhan Büyükışık dosyası üzerinde iş birliği yapması ve gerçeğin gün yüzüne çıkarılmasını sağlamaları önemli.

İzmir'in yeni valisi Süleyman Elban ise, idari olarak başsavcılık ile emniyetin önünü açacak ve süreçte mesafe alınmasını sağlayacak yetkiye sahip.

Sonuç olarak; her üç yöneticinin de, acılı ailenin yüreğinin soğuması için ellerinden geleni yapacaklarını düşünüyorum.

JANDARMA 'SUÇ YOK' DEDİ AMA SAVCILIK İDDİANAME HAZIRLADI

Büyüteç'in son bölümünde sıra Jandarma'ya geldi.

Baba Büyükışık yine aynı televizyon programında, yitirdiği evladı Dorukhan Büyükışık'la ilgili bilirkişi raporu veren Jandarma Genel Komutanlığı Kriminal Dairesi'ndeki kimi görevliler hakkında şikayetçi olduğunu açıkladı.

Şikayetin sebebi ise, gerçeğe aykırı bilirkişi raporu düzenlenmesiydi. Büyükışık, Jandarma Genel Komutanlığı'da üst düzey yöneticilere bizzat dinlettiği kamera kayıtlarında duyulanların, genel komutanlıkta hazırlanan raporda yer almadığını ve böylelikle gerçeğe aykırı rapor düzenlendiğini iki ayrı dilekçe ile bildirdi.

Büyükışık'ın İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu'na yaptığı başvuruya Jandarma Genel Komutanlığı, 18 Ağustos'ta yanıt verdi.

Genel Komutanlık, sadece bir paragraflık yanıtında şöyle dedi:

'İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı'na hitaben yaptığınız 16 Aralık 2022 ve 31 Mart 2023 tarihli başvurunuzda belirttiğiniz hususlar hakkında yapılan araştırma sonucunda, iddialarınızı doğrulayabilecek herhangi bir bulguya rastlanılmamıştır. Söz konusu araştırma tutanağının adli makamların talimatı ve bilgisi dahilinde maddi gerçeğin tespiti amacıyla eldeki somut verilere dayanarak hazırlandığı tespit edilmiştir. Ayrıca İçişleri Bakanlığı Mülkiye Teftiş Kurulu Başkanlığı'na hitaben yaptığınız 3 Temmuz 2023 tarihli başvurunuz takdir ve ifası için İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildiğini bilgilerinizi rica ederim.'

Bu yanıt dikkate alındığında, Büyükışık'ın şikayetinde herhangi bir doğruluk yoktu. Ve Jandram'da yapılan işlemlerde hiçbir sıkıntı ya da sorun bulunmuyordu.

Fakat bu arada beklenmeyen başka bir gelişme yaşandı.

Jandarma'nın bu yazısından iki hafta sonra Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, gerçeğe aykırı bilirkişi raporu düzenledikleri iddiasıyla iki Jandarma personeli hakkında dava açtı!

Savcılık, 4 Eylül tarihini taşıyan üç sayfalık iddianamede Osman Bilgi ve Ozan Karataş adlı personelin TCK'nın 276/1 hükmü gereğince üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezasıyla dava açılmasını talep etti. İddianame kabul edildi. İki Jandarma personeli gerçeğe aykırı rapor düzenledikleri iddiasıyla yargılanacak.

E, peki şimdi bu duruma ne demeli?

Jandarma Genel Komutanlığı'nın tespit edemediği suç iddiasına yönelik savcılık, yeni deliller ve bilgiler ışığında dava açtı.

Jandarma'daki bu tablo; personeli ve teşkilatı, kurumsal içgüdüyle korumak amaçlı mı? Yoksa son dönemde Jandarma'da etkin hale gelen bir cemaat yapılanması çerçevesinde ortaya çıkan sonuç mu? Zaman içinde göreceğiz."