Çalışanlarda yaz rehaveti! Yaz aylarını doğru yöneten şirketler kazanıyor...
Yaz aylarının gelişiyle birlikte işler devam etse de birçok çalışanın odağı güneşli günlere, tatil planlarına veya en azından daha hafif bir çalışma temposuna yönelmiş durumda. Sosyal medyada bolca paylaşılan, kaydırdıkça karşımıza çıkan tatil fotoğrafları bu durumu daha da güçlendirebiliyor. İş odağındaki bu değişim acaba sadece bir algıdan mı ibaret, yoksa verilerle doğrulanabilen bir eğilim mi?
İnsan Kaynakları alanında danışmanlık yapan Gilda&Partners kurucusu Jilda Bal, önemli olanın esnek yaz politikalarının gerçekten sahiplenilmesi ve çalışanların bu konuda desteklenmesi olduğunu ekliyor.
Bal,Harris Poll tarafından geçtiğimiz yaz ABD, Kanada ve İngiltere’de 2800’den fazla kişiyle yapılan bir araştırmanın verilerine göre; çalışanların %40’ının verimliliğinin yaz aylarında düştüğünü söylüyor. Sadece bu da değil aslında; her üç çalışandan biri de yöneticileri tatilde olduğunda daha az çalıştıklarını açıkça ifade ediyor. Böylelikle bu sonuçlar, yaz rehavetinin yalnızca bir algı olmadığını, şirketlerin operasyonel verimliliğini doğrudan etkileyen bir durum olduğunu ortaya koyuyor.

Yazın esnek çalışma var ama yararlanabiliyor muyuz?
Aynı araştırmaya göre, çalışanların %84’ü işverenlerinin sunduğu yaz esnekliklerinden her zaman yararlanamadığını belirtiyor. Jilda Bal, bunun en büyük üç nedeninin yoğun iş yükü (%30), yerlerine bakacak kimse olmaması (%24) ve izin almanın yöneticiler veya ekip arkadaşları tarafından olumsuz algılanacağı endişesi (%23) olarak öne çıktığının altını çiziyor. Özetle, esnekliğin varlığı değil, kullanılabilirliği çalışan deneyimini belirliyor. Ayrıca, bu politikaların kötü yönetilmesinin çalışanlar üzerinde yeni stres kaynakları da yaratabildiği görülüyor. Esnek yaz uygulamalarına sahip çalışanların %80’i, bu düzenlemelerin bazı olumsuz etkileri olduğunu düşünüyor, araştırmaya göre. Ulaşılamayan ekip arkadaşları, kısalan iş saatlerine sıkıştırılmaya çalışılan görevler ve planlama eksikliği, çalışanlar için iş yükünü artırabiliyor ve stres yaratıyor.
Yaz rehavetinden nasıl kurtuluruz?
Peki yaz rehavetinden nasıl kurtuluruz; verimli bir yaz için çözüm önerileri neler olabilir? Jilda Bal’a göre çözüm, esnekliği tamamen kaldırmakta değil, onu adil, erişilebilir ve iyi planlanmış bir sistemle yeniden kurgulamakta yatıyor: “Yaz aylarında uygulanan esnekliklerin gerçekten işe yaraması için öncelikle yöneticilerin bu politikaları sahiplenmesi, iletişimin net ve şeffaf olması, ayrıca çalışanların bu hakları kullanmaya cesaretlendirilmeleri gerekiyor çünkü araştırmaya göre çalışanların %72’si yaz aylarında esnekliğe diğer dönemlerden daha çok ihtiyaç duyduğunu söylüyor.”
Yazı yöneten, verimliliği yönetir!
Yazın rehavetinden verimliliğe geçiş, çalışanları daha iyi anlamaktan ve iş-yaşam dengesini mevsimsel ihtiyaçlara göre yeniden şekillendirmekten geçiyor. Kurumsal kültürü yaz aylarına göre esnetebilen organizasyonlar, çalışan memnuniyetinde kalıcı artışlar elde edebiliyor. Araştırma verileri yaz aylarını doğru yöneten şirketlerin, yılın geri kalanında daha motive ve bağlı ekiplerle yola devam ettiğini gösteriyor. Bu da sadece yaz dönemini değil, tüm yılı daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde yönetmenin anahtarı olabilir.

Kaynak:Haber Merkezi