Özgür Özel, CHP'nin asgari ücrete ara zam talebini açıkladı: 30.205 TL
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de partisinin grup toplantısında konuşuyor.
CHP'ye geri dönen Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce de grup toplantısına katıldı. Özel, grup toplantısının açılışında İnce'yi kürsüye davet ederken "Normalde rozet takmam lazım ama onun rozeti alnında takılı zaten doğuştan" dedi.
Kürsüde konuşma yapan İnce, "Ben bugün buraya genel başkanımızın samimi davetiyle geldim" dedi.
Muharrem İnce CHP'ye katıldı: Kurtuluş yok tek başına
İnce'nin CHP'ye katılmasının ardından başlayan grup toplantısında Özel'in ifadelerinden öne çıkan kısımlar şöyle:
Kartalkaya'da otel yangınının olduğu gün daha soğutma çalışmaları sürerken oradaydık. İlgili bakanlarla görüştük. 10 günde bitiririz dedikleri tahkikat, araştırma, bütün sorumluları ortaya çıkacak dediler. Ancak 5 aydır derin bir sessizliğe gömüldüler.
Bir bilirkişi heyeti görevlendirildi. Heyete üç gün süre verdiler. Üç gün gündüz gece heyet çalıştı bir rapor çıkardı.
Dört başı mamur bir rapor. Raporu teslim almadılar. Niye? Çünkü raporda otel yönetiminin, Bolu İl Özel İdaresi'nin ve Turizm Bakanlığı'nın sorumlu olduğu yazıyordu. Bunu teslim almayız, düzeltin dediler. Bakanlığı çıkartın, yerine Bolu Belediyesi'ni ekleyin.
Aynı gün aynı gün bir gazete Bolu Belediye Başkanımıza sanki yangından sorumlu oymuşçasına iğrenç bir manşetle çıktı. Adını anmak istemediğim bir gazete...
Bir anda o bilirkişi raporunu korsan ilan edip yeni bilirkişiler atadılar. Biz de buradan her hafta konuyu bütün ayrıntılarıyla dile getirdik. En nihayetinde Otel Yönetiminin, Bolu İl Özel İdaresi'nin, Turizm Bakanlığı'nın sorumlulukları yazarak ama ittir kaktır Bolu Belediyesi'nin İtfaiyesi de işin içine katılarak bir soruşturma başladı.
"Turizm Bakanı 50 metrelik lüks yatıyla Yunanistan'da geziyor"
Adaletin, adaletin karşısında bu ailelerin yüreklerindeki yangını söndürecek gerçek adalet sağlanana kadar başta 7 Temmuz günü yapılacak ilk duruşma olmak üzere orada olacağız. Şunu bilsinler ki Turizm Bakanı, 1. derecede Turizm Bakanı kendi bakanlığındaki memurların ve sorumluların yargılanması için izin istendi. O izni vermedi.
Ve o Turizm Bakanı 150 gündür utanmadan o koltuğu işgal eden Turizm Bakanı acılı aileler ilk duruşmaya hazırlanıyorlarken kendilerini ayakta duracak takat arıyorlarken kendileri için o duruşmaya nasıl gideceğiz, nasıl dayanacağız, nasıl katlanacağız derken o Turizm Bakanı 50 metrelik lüks yatıyla Yunanistan'da geziyor.
Yunan adalarında geziyor. Misafirler ağırlıyor. Ve soruya da rakiplerimi görmek zorundayım. Onun için Yunanistan'da geziyorum, inceliyorum diyor. Buradan bütün Türkiye'nin önünde Turizm Bakanı'na diyorum ki Yunanistan'a gittiysen, gezdiysen, gördüysen oradan bir şey öğren. Mesela şunu öğren. 2018'de 90 kişinin öldüğü orman yangınından 11 gün sonra istifa eden Yunan bakana Yunan gazetelerinin çok geç kaldın diye tepki gösterdiğini öğren.
57 kişinin öldüğü tren kazasından sonra Yunanistan Ulaştırma Bakanı'nın, "Ölen insanlar haksız yere öldü Onların anısına istifa etmek bir görev oldu" deyip kazadan hemen sonra istifa edişini öğren.
Cayır cayır insanlar yanmış, sorumluluğun olduğu otelde rakibi tanıyayım diye Yunan adalarında geziyorsun. Yunan bakanlar daha olaydan 10 gün sonra istifa etmişler. Olaydan 150 gün geçmiş. Pişkin pişkin gözümüzün içine bakıyorsun.
"Haftasonu öğrenciler YKS'ye girdi. Öyle hikayeler duydum ki. Ortak mesele, sınava gireceğiz, çıkacağız. Esas sınav ondan sonra başlıyor.
İktidara geldiğinde 45 lira dediği öğrenci kredisiyle öğrenci 255 tane simit alıyormuş, bugün 3000 lirayla 150 simit alabiliyor.
Türkiye'de 4.7 milyon ev genci anasından babasından harçlık almaya utanıyorlar. Geçinemeyenler mecburen kredi kartına yöneliyor. Kişi başına 54 bin lira borçluyuz.
19 Mart darbesinde yaktıkları 60 milyar doları versek bu borcun hepsini kapatıyoruz. Milletçe borç batağındayız. Bu norç batağının banka kısmında bir kısmı var. Kredi kartlarına girmeyen ve küöük esnafın bir gerçeğini getirdiler. Hanehalkı borcu üzerine dünyayı okusanız bu veresiye defteri kadar etkili olmaz.
Asgari ücret talebini açıkladı
sgari ücreti uzun süredir gündemde tutmaya çalışıyoruz. Bu iktidar geldiğinde 7 çeyrek altın alan asgari ücret, şimdi 3 çeyrek altını zor alıyor. 2022-2023’te asgari ücrete Temmuz’da da zam yapılmıştı. Seçimlerde Erdoğan, ‘Eğer enflasyon çift haneli rakamlardaysa asgari ücrete yılda 4 güncellemeyi düşünmeliyiz’ demişti. Bu sözü söyledikten sonra asgari ücrete hiç güncelleme yapmadı. İktidara geldi, yetkiyi aldı, 17 bin 2 liralık asgari ücreti hiç zamlamadı. Bu sene biz, asgari ücret için doğru, hakkaniyetli bir rakam belirleyip ‘30, altında biz yokuz’ demiştik. Ona rağmen gerçekleşen enflasyonu değil, kendi hedeflediği enflasyona göre zam verdiği için asgari ücreti 22 bin lirada bırakmıştı. Bunun üzerine Bursa mitinginden beri meydan meydan emekçilerle, emeklilerle çoğalarak hem asgari ücrete ara zam talebini hem de diğer yandan emeklilere seyyanen zam talebini dile getiriyoruz.
Hem TİSK’i hem DİSK’i, hem Türk-İş’i hem HAK-İş’i, küçük esnaf için de TESK’i ve temas etmemiz gereken hemen herkesi ziyaret ederek ne yapabileceğimizi düşündük, taşındık, çalıştık. Aslında bir yandan ne kadar geçmişte söylediğimizin haklı olduğu ortaya çıktı. Bir yandan da aslında CHP’nin hayallerinin ne kadar gerisinde, CHP iktidar olsa olabileceklerin ne kadar gerisinde bir noktada olduğunu emekçilerin de emeklilerin de gördük. Bu iktidarın reva gördüğü 22 bin 104 liralık asgari ücrete, TÜİK’e göre gerçekleşen enflasyonu alsak ve bu asgari ücretin üstüne eklesek 28 bin 267 liralık asgari ücrete ulaşıyoruz. Bunun üzerine yine bu hükümetin geçen seneki büyüme oranı diye açıkladığı yüzde 3,2’yi, ilk 6 ay için açıkladıkları yüzde 2’yi eklediğimizde karşımıza yetmeyecek, bizim ocak ayında söylediğimiz, ocaktan bu yana da enflasyonun kemirdiği 30 bin 205 lira çıkıyor. Bugün 22 bin lira olan asgari ücreti 30 bin 205 liraya çıkarırsak asgari ücretli bayram yapmaz ama bir nefes alır. Şu veresiye defterlerinden hepsi değilse sayfaların yarısı kapanır.
30 bin 205 lira bugün aslında bu hükümetin son çaldıklarını geri vermektir. Gerçekleşen enflasyonu vermektir ve büyümeden yüzde 3 ve yüzde 2 payı vermektir. 30 bin 205 lira nasıl verilecek merak eden varsa şüphesiz asgari ücret devletin cebinden çıkmayacak. Küçük esnafın, KOBİ’nin, sanayicinin, ihracatçının cebinden çıkacak ama asgari ücret arttığında devletin cebine sosyal güvenlik primi girecek. 30 bin 205 lirayı akademisyenlerle, ilgili MYK üyelerimizle, ilgili sendikaların uzmanlarıyla oturduk, çalıştık ve ortaya şöyle bir hesap çıkıyor: 30 bin 205 lira olduğunda asgari ücret, devlet 51,5 milyar fazla SGK primi tahsil ediyor. Bunun 50 milyarının şu anda asgari ücret artmasa, hükümetin, hazineni cebine girmeyecek olan bu para, girmeyip koruma amaçlı olarak, teşvik olarak yönlendirilse 1 ila 10 kişi arasında çalıştıranlar -çay ocakları, eczaneler, terzi dükkanları, boya-badana işi yapanlar- 6 bin 250 lira işverene teşvik ödeyeceğiz. 10-50 kişi arasında 3 bin 150, 50-100 arasında 2 bin 100, 100 işçinin üzerinde 1500 lira teşvik ödeyeceğiz ama burada bir şey var. Görüştüğümüz herkes tekstildeki sıkıntıdan bahsetti ve onların önerileri doğrultusunda kaç işçi çalıştırıyor olursa olsun tekstil ve hazır giyim sektöründeki tüm şirketlere çalışan başına aynı küçük esnaf gibi 6 bin 250 lira ödeyeceğiz. Böylelikle bu 6 bin 250 lirayı baktığınızda alan açısından asgari ücret 30 bin liraya çıkıp veren küçük esnaf ve tekstilci açısından kendi sırtına birkaç bin liralık bir yük kalıyor. Ama bir yandan çalışanının insani şartlarda çalıştığı, veresiye defterlerine mahkum olmadığı, çocuğunun gözünden gözünü kaçırmadığı bir nefes alabildiği bir süreç başlıyor. Onun için CHP’nin asgari ücret talebi 30 bin 205 liradır.
Diğer yandan 600 bin kamu işçisi yeniden asgari ücrette olduğu gibi beklenti enflasyonu teklifi ile karşı karşıya. 350 bini ocaktan beri, 250 bini 3 aydır çerçeve sözleşme bekliyor. Sendikalara beklenti enflasyonu teklif edildi. Türk-İş önemli bir karar alarak hükümete bir uyarı yaptı ve 17 Temmuz’a kadar bir eylemlilik takvimi, ardından da bir günlük iş bırakarak bir uyarı kararı aldı. Buradan tüm kamu işçilerine sesleniyoruz: Mücadeleniz, mücadelemizdir. Meydanlarda da grevde de yanınızda olmaya, sesinize ses olmaya, gücünüze güç katmaya CHP olarak kararlıyız."
Kaynak:Haber Merkezi