CHP 38. Olağan Kurultay'ında ilk gün geride kaldı: Yeni genel başkan Özgür Özel oldu

CHP 38. Olağan Kurultay'ında ilk gün geride kaldı: Yeni genel başkan Özgür Özel oldu
Gazete Pencere Haber Merkezi CHP'de "İkinci yüzyılda demokrasi ve birlik" sloganı ile gerçekleşecek olan 38. Olağan Kurultay başladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu salona kendi için yazılan şarkı ile giriş yaptı. CHP Genel...

Gazete Pencere Haber Merkezi

CHP'de "İkinci yüzyılda demokrasi ve birlik" sloganı ile gerçekleşecek olan 38. Olağan Kurultay başladı. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu salona kendi için yazılan şarkı ile giriş yaptı. CHP Genel Başkan adayı Özgür Özel'i destekleyen partililer ise 'değişim' sloganı attı. Kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu, Divan Başkanlığı için İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nu önerdi. İmamoğlu, Divan Başkanı seçildi. Kürsüye çıkan İmamoğlu, kendisini öneren Kılıçdaroğlu'na teşekkür etti. CHP Genel Başkan adayı adayı olan İlhan Cihaner ve Örsan Öymen adaylıktan çekildiklerini duyurdu. Divan Başkanı Ekrem İmamoğlu, Kılıçdaroğlu ve Özel'in yeterli imzaya ulaştığını duyurdu. Divanın aldığı kararla imza sayıları açıklanmadı. 21.00'de başlayan oy verme işlemi 23.00 itibariyle son buldu. Sayım sonuçlarına göre CHP tarihinde ilk kez seçim ikinci tura kaldı. İlk turda Özel 682 oy alırken, Kılıçdaroğlu ise 664 oy aldı. 18 oy ise geçersiz sayıldı. İkinci turda ise Özel 812 oy alarak CHP'nin yeni genel başkanı oldu. Kılıçdaroğlu ise 536 oy aldı.

"Keşke burada anlattıklarını yüzüme karşı söyleseydin"

Kılıçdaroğlu, Özel'in konuşmasının ardından söz hakkı doğduğu için kürsüye çıktı.

Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Uzun yıllardır beraber çalışıyoruz. CHP'nin bir dış politika dış politika kurulu olduğunu bilmiyorsa biri ve iki genel başkan yardımcımızın da olduğunu bilmiyorsa oraya bir soru işareti. Örgütün PM'ye seçmediği bir büyükelçiyi ben nasıl MYK'ya taşıyacağım? Eleştiriye açığım, benim kadar eleştiriye açık olan kimse yoktur. Keşke burada anlattıklarını yüzüme karşı söyleseydin. Benim ABD'ye Almanya'ya neden gittiğimi benim arkadaşım öğrenemediyse hala ondan haberi olmayan bir kişi partide görev yapıyorsa beni dinlemiyor demektir.

Örgütlere gönderilen para, tüzükte yüzde 40 deniliyor zaten. Biz de onu gönderiyoruz. Bu partilerin bütün hesapları denetlenir. Sayıştay tarafından, AYM tarafından denetlenir. Eleştiriye eyvallah ama eleştirinin kendi içinde tutarlı olması lazım. Öbür boyu benim genel başkanlık yapma şeyim yok zaten, olamaz da. Günü gelecek sosyal demokrat bir arkadaşıma devredeceğim dedim. Vay efendim bunlar nerede saklanıyor. Daha 1 ay önce İstanbul'da iki arkadaşımız devir teslim yaptı. Ben yeni seçilen bir genel başkana devir teslim yapmayacak mıyım? Bunun sağ solla, eleştiri ile ne ilgisi var?

Sanki örgüt hiç yok ben kendi başıma genel başkan seçiyorum. Seçecek olan sizsiniz. Eğer olayları çarpıtarak anlatırsanız doğru değil. Genel başkan olacak kişinin olayları çarpıtmadan sizin önünüze sağduyu ile çıkmalı. Ben Özgür kardeşimi severim, uzun süredir beraberiz. Belediye başkanı adayı olacağım dedi, oldu. Milletvekili adayı olacağım dedi, oldu. E beraberdik. Bütün o eleştirileri keşke MYK'da, PM'de söyleselerdi.

Özel, adaylık konuşması için kürsüye çıktı

Özgür Özel'in konuşması şöyle:

Rize Pazar'da biri uyandı bu sabah. Isparta Yalvaç'ta, Edirne Keşan'da biri uyandı bu sabah. Tekirdağ Malkara'da Sinop Erfelek'de biri uyandı bu sabah. Konya Taşkent'te 81 ilde 973 ilçede biri uyandı bu sabah. Biri uyandı gitti partiyi açtı, televizyonu açtı, çayı demledi ve dedi ki 'Birazdan gelir bizimkiler kurultayı izleriz' dedi. Baba evimizde çayı demleyenlere, bacayı tüttürenlere, bayrağı sallayanlara kurultayımızdan selam olsun.

Memleketim Manisa'ya ikinci memleketim deyince kafasındaki kasveti çıkarıp başıma geçiren Ökkeş amcanın Osmaniye'sine, Ecevit'in Zonguldak'ına, sayın Genel başkanımızın Tunceli, Dersim'e, Uşak'ına, Trabzon'a, Karadeniz'e selam olsun. Güzelim Marmara'ya selam olsun. Trakya'ya selam olsun. Van'a, Mardin'e, Güney Doğu'ya selam olsun.

Memleketimin dört bir yanında altı oklu bayrağı sallayanlara, Soma'da, Zonguldak'ta, Bartın'da yerin yüzlerce metre altında çalışanlara, İzmir'de Agrobay'da direnen kadınlara, Silivri'de Bakırköy'de hepimizin yerine yatan Can Atalay'a, Tolga Şardan'a, Osman Kavala'ya, Selçuk Mızraklı'ya, Selahattin Demirtaş'a selam olsun.

Sizlerle aynı çatı altında olmak, aynı havayı solumak, aynı partide siyaset yapmak büyük onur. Hepinize merhaba.

Bugün buraya dalları ülkemizin her köşesini saran, yaprakları her bir insanımıza umut olan yüzyıllık ulu çınarımızın gölgesine geldik. Biz geçmişten gelen büyük bir emaneti taşımanın yanında gençlerin gelecek hayalini hedefimiz sayanlarız. Bizler, 1 Mart Tezkeresi'nde ABD'de verdiği sözü tutmak için BOP Eş Başkanının gelip de Meclis'e dayattığı 1 Mart tarihinde görünen tezkerede eğer o olmasaydı 1 milyon ABD postalının ülkemize ayak basacağı Deniz Baykal'ın partisiyiz.

Biz ülkemizi çok partili rejimle barıştıran, kaybettiği ilk seçimden sonra 'Benim en büyük zaferimdir' diyebilen 'Ne ezen ne ezilen' ve Garp Cephesi komutanı İsmet Paşa'nın partisiyiz.

38. Kurultayımızdayız. Atatürk ilk kurultay olarak toplanan 1927 kongremizin açılış konuşmasında 'Bu CHP'nin ikinci kurultayıdır' der. Paşa der ki 'İlkini Sivas'ta yapmadık mı' İşte bu ifade bizim kurultayımızı diğer bütün partilerin kurultaylarından farklılaştırır. CHP Kurultayları sadece kendi partimiz için değil ülke siyasetini de şekillendirir, şekillendirmiştir. Biz bugün sadece partimize genel başkan seçmeye gelmedik. Yeni bir hikayeye başlamak, Türkiye siyasetini yeniden şekillendirmek için buradayız. Özellikle tarihimizdeki iki büyük kurultay memleketimizin önüne önemli hedefler koydu ve partimizi iktidar yaptı.

Burada bize ve kendinize yeni bir görev vereceksiniz. Bu görev Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında CHP'yi yeniden iktidar yapma görevidir.

Partimiz, 1979'dan bu yana 44 yıldır ağız tadıyla iktidar olamadı. İyi niyetli çabalara rağmen 44 yıldır bunu yapmayı beceremedik. Aslında ikinci yüzyılın ilk kurultayındayız. Ben sizi sadece bir genel başkan, bir parti meclisi seçecek 38. Olağan Kurultay'ın delegeleri olarak görmüyorum. Ben bugün tribünlere baktığımda, sahaya baktığımda sizlerin gözlerinin içine baktığımda parti tarihini bilen, her biri tertemiz, sosyal demokrasiyi benimsemiş, pırıl pırıl partilileri, gençleri görüyorum. 44 yıldır delegelerimizin verdiği görevi yerine getiremediğimizden hem partimiz hem ülkemiz bedeller ödedi. CHP iktidar olmadıkça ardı ardında sağ partiler ülkeyi yönettiler.

Bugüne dek değişimi başaramadığımız, iktidar olamadığımız için kuruluşunda büyük rol oynadığımız Cumhuriyet'in ikinci yüzyılına çürümüş bir adalet sistemiyle, yarısı yoksulluk sınırının altında yaşayan bir nüfusla giriyoruz.

CHP'nin seçim kaybının maliyeti deyince bazı arkadaşlarımız dar bir çerçeveden bakıp 'Hepimiz oradayız, hesabı neden sadece Kemal bey ödüyor' diyor. Hesabı ne Kemal bey ödüyor, ne Özgür Özel. Ancak hesabı dünyanın en güzel ülkesinde yaşadığı halde dünyanın başka ülkelerinde hayal kuran gençlerimiz ödüyor. Cumhuriyet yas tutma rejimi değildir. Marifet yas tutulacak acıları bitirecek, yas tutan yaşlı gözlerin yaşını silmek. Anaları da çocukları da babaları da güldürmektir Cumhuriyet.

Sokağın sesini duymazdan gelemeyecek yüreklerimiz, umutsuzluğa kapılmayacak delegelerimiz var. Biz altı okumuzdan mahçup olmayacak, sokaktan ve meydandan korkmayacak bir parti anlayışına hızla evrilmek durumdayız. Biz kaybedilen seçim sonrası hiçbir şey olmamış gibi davranılmasına, hatta bu ağır yenilginin sorumluluğunun alınmamasına karşı çıkanlarız. Bir yolculuktayız, bu 'Sana Söz' deyip yola çıkıp boynunu büktüklerimizden helallik isteme yolculuğudur.

Bakın Orta Doğu yine bir ateş çemberi. Bir terör örgütü olan Hamas'ın sivillere attığı füzeler ile yaptığı katliam İsrail'in devlet terörüne dönüştü. Biz CHP olarak terörün her şekline ve İsrail'in devlet terörüne asla ve asla seyirci kalamayız. CHP, kısa bir süre önce yapılan seçimi kazanamamışken, iktidarı bize devredin Filistin sorununu çözeceğim deyince toplumda gayriciddi olarak algılanıyor.

Biz sosyal demokrat bir partiyiz. Partimiz, iktidara benzeyen yöntemlerle yönetilemez. Toplumun sesine kulak tıkayarak, değişime direnerek yönetilemez. Elbette adı geçen adaylar için yapılan tanım kırıcıdır. Sosyal demokrasiyi bilen, parti tarihini bilen sınıflandırmasında adı geçen adaylar bu sınıfın dışındaysa, ben bunu kabul etmiyorum. Öyle bir sınıflandırmanın dışında kalacak kimse bu salonun içinde değildir.

En çok tebrik aldığım, en çok aldığım destek böyle gergin bir süreçte eleştirilerimizin kişiselleşmemesidir.

Hiç üstüme alınmadım. CHP'de hançer yok, hançerleyecek de kimse yok. En iyi siz bilirsiniz ki ne partide ne partililer de hançer olmaz ama kılıç da olmaz. Hani seçimlere iki gün kala sizin atadığınız önce Atatürk'e sonra önceki genel başkanımıza laflar eden kadını sorduğum dediğiniz Hasan Cengiz bir kılıç getirmiş. CHP'de danışmanım diyen ama profil resminde Recep Tayyip Erdoğan olup değişim diyenlere kılıç çekenlerin alnını karışlarım.

Bu partinin ilk delegeleri Sivas Kongresi'nin delegeleridir. Bugün birkaç saat sonra oy kullanacak olan sizleri zarfa atana kadar tanıyan sonra değersiz gören bir yaklaşımı asla kabul etmiyorum. Biz partiyi daha iyi yöneteceğimizi iddia ediyoruz.

Biz altı ayda bir bu delegeyi Ankara'ya davet edip, onlarla ülkenin temel meselelerini konuşacağımız gerekirse gruplara ayrılacağımız bu ülkeyi bu parti yönetir diyeceğimiz bir katılımcılığın sözünü veriyorum.

Ecevit ve arkadaşlarının yaptığı aslında zor bir şey değildi. Esen sol rüzgarların ne manaya geldiğini gördüler. Türkiye'deki siyasi kümelenmeyi doğru tespit ettiler. Bu kongrede ben size oyu Tayyip Erdoğan'a daha yakın, onun gibi sert konuşabilecek bir lider önermiyorum. Ben size Tayyip Erdoğan'ın karşısına dikilecek değil onu arkada bırakacak bir lider öneriyorum.

İmamoğlu uyardı

Kürsüye çıkan Nazmiye Halvaşi, "Genel başkan dedi ki, 'Siz gidin işinizi yapın ben değişimi yaparım'. Hayır değişimi örgüt yapar. Genel başkan, size genel başkan diyemiyorum artık. Siz ne zaman ki 'Bu partide temiz birini bulduğum zaman devredeceğim' dediniz. Beni, sizi kirli ilan ettiniz, o zamandan beri size genel başkanım diyemiyorum genel başkanım" diye konuştu. Divan Başkanı İmamoğlu, Halvaşi'yi uyardı.

Kurultayda gerginlik

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'na destek açıklaması yapan Turan Aydoğan'ın konuşmasının ardından tribünde partililer arasında gerginlikler yaşandı. Özgür Özel'in destekçilerinin bulunduğu kısımdan ise 'Yuh' sesleri yükseldi.

"Şimdi yeniden güven zamanıdır"

CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu konuşmasında, 2023 seçimlerine ilişkin "14 Mayıs'a kadar iyi götürdüğümüzü süreci 14-28 Mayıs arasında heba ettik. Eşitlik, adalet, insan hakları, toplumsal barıştı. Birden bire döndük ve elde ettiğimiz güveni yerle bir ettik" dedi.

Tanrıkulu'nun satırbaşları şöyle:

Zor zamanlardan geçiyoruz. Bu halkımıza söz verdik ikinci yüzyılda halkımızın iktidarını gerçekleştireceğiz dedik, gerçekleştiremedik. Kaybettik ve bunun özeleştirisini yapmadık. Geriye çekildik ve seçmenlerimizi küstürdük, öfkelendirdik. Bu kurultay bu muhasebe kurultayı aynı zamanda. CHP'nin bugünkü hali hal değil. İkinci yüzyıla girdik hem partimiz, hem Cumhuriyetimiz yorgun. İkinci yüzyıla girerken iktidar olmalıydık ama yapamadık. 14 Mayıs'a kadar iyi götürdüğümüzü süreci 14-28 Mayıs arasında heba ettik. Eşitlik, adalet, insan hakları, toplumsal barıştı. Birden bire döndük ve elde ettiğimiz güveni yerle bir ettik. O protokolün ne olduğunu bilmediğimiz aktörleri bugün bu salona girdiler. Demek ki bunlardan bir ders çıkarmamışız.

Sivas'ın ötesine gidemiyorduk, evet gidemiyorduk. Ben partiye katıldığım zaman 'Sen kendini heba ediyorsun' demişlerdi. Katıldığım günden beri eleştirildim parti içinde, düşmanca bakışlara maruz bırakıldım. Birincisi insan hakları savunucusu, ikincisi Kürt olduğum içindi. Ben burada CHP Diyarbakır Milletvekili olarak konuşmaktan gurur duyuyorum.

Şimdi yeniden güven zamanıdır. Bu kurultay bunu inşa etmek zorundadır.

Danışman tepkisi

Nurdan Erdiş Başbay, "Eğer bizim partimize, 'Laikler maymundan geldik diyorlar ama atalarına Atatürk diyorlar' diyen bir insan danışman oluyorsa, ve kadından sorumlu danışman oluyorsa bu partide kadınların ve gençlerin sözü yok demektir." diye konuştu.

Çelik: Bu kurultay tarihi bir kurultay

İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik kürsüye çıktı.

Çelik şunları söyledi:

Cumhuriyetimiz 100 yaşında. Kimsesizlerin kimsesi CHP 100 yaşında. Bugün burada sadece genel başkanlık seçimi gerçekleştirmiyoruz. Bu kurultay tarihi bir kurultay. Bu kurultay ülkemizin önümüzdeki 5, 10 yılını etkileyecek bir kurultay.

Toplum bizden umut bekliyor. Tarih bizi göreve çağırıyor. Önümüzde iki yol var ya topluma yeni bir heyecan vereceğiz ya da 2023 seçimleri sonrasında ortaya çıkan büyük umutsuzluk dalgası yayılarak devam edecek. Biz size yeni bir yol, yeni bir umut, yeni bir başlangıç vaat ediyoruz.

Bize devrimci bir ruh gerek. Kazanmamız gereken bir gelecek var. Günlerdir ve bugün değişimi dile getirenlerin uzun zamandır değişmeyenler olduğu iddia edildi. CHP değişirse Türkiye değişir.

Ankara İl Başkanı Ümit Erkol: Yenileceksiniz

Kürsüye çıkan Ankara İl Başkanı Ümit Erkol, Özgür Özel'e destek verenlere "Yenileceksiniz" diye seslendi. Erkol'un bu ifadesinin ardından salonda Özel destekçilerine ayrılan bölümden 'Yuh' sesleri yükseldi. Erkol, kurultay sürecinde tehdit edildiğini belirtti. Erkol, "Daha iktidara gelmeden, 500 imzayı toplayamadan Ankara İl Başkanı tehdit edilecek bir kişi değildir. Yarın her şey çok güzel olacak" dedi.

Örsan Öymen adaylıktan çekildi

Salondaki konuşmasının ardından sosyal medya hesabından açıklama yapan Öymen, adaylıktan çekildiğini duyurdu. Öymen, "CHP 38. Olağan Kurultay süreci ne yazık ki, medya ambargosu, adaylık imza tekeli, delegeye yönelik baskılar gibi uygulamalar nedeniyle, anti-demokratik bir ortamda gerçekleşmiştir. Kurultay, partideki bozuk düzenin bir parçası veya uzantısı olanların “yarışına” dönüştürülmüştür. Bu nedenle CHP Genel Başkan Aday Adaylığı’ndan çekilmeye karar verdim. Bu Kurultay’da, kim kazanırsa kazansın, kaybeden ne yazık ki CHP ve Türkiye olmuştur" dedi.

"12 yıldır seçim kaybedildi, hepsinde mi sırtından hançerlendi?"

CHP Genel Başkan Aday Adayı Örsan Öymen, kürsüye çıktı.

Öymen'in satırbaşları şöyle:

Burada gerçekleri olduğu gibi ortaya koymamız gerekiyor. Sayın Genel Başkanımız sırtından hançerlendiğini söyledi. 12 yıldır seçim kaybedildi, hepsinde mi sırtından hançerlendi? 13 yılda 12 seçim kaybedilmiş buna rağmen genel başkanlık koltuğunda oturmak nasıl açıklanabilir? 2019 seçimlerini bir zafer olarak göremeyiz. Elbette ki sayın genel başkanımız büyük emek harcamıştır kendisine teşekkür ediyoruz. Gerçek bir değişime yol açmamız gerekiyor. Bu değişimin gerçek olması gerekiyor. AKP'nin baskıları da seçimi kaybetmemizin nedenlerinden birisidir.

39 milletvekilini oyu yüzde 2-3'ü geçmeyen partilere hediye ettik. Anayasa değişikliği gündeme geldiğinde bu vekiller AKP ile işbirliği yaparsa bunun sorumlusu kim olacak? Genel merkez örgütün ağası değildir. Genel merkez örgütün sözcüsü olmak zorundadır.

İki genel seçim üst üste kaybeden birisinin bir daha genel başkan adayı olmaması gerekiyor.

Parti sağa kaymıştır. Genel başkanımız solu hayırseverlik zannediyor, sol düzeni değiştirmektir. AKP, din devleti kuruyor biz buna karşı çıkamıyoruz.

"Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım"

Konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salondaki partililere "Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üstünde asla ve asla göremez. Sevgili örgütüm biliyorum sizi zaman zaman üzdüm, bir şeyi bilmenizi isterim asla sizi utandıracak bir şey yapmadım. Sizin ve Türkiye için mücadele ettim" ifadesiyle seslendi.

Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları şöyle:

"Yüz yıllık bir tarih her siyasi partiye nasip olan bir tarih değildir. Kapatıldık, arşivlerimize el konuldu, genel başkanlarımız tutuklandık, yılmadık ve yüzüncü yıla geldik. Hiçbir partiye nasip olmayacak bir tarihi yaşıyoruz. Biz sıradan bir parti değiliz. Bizim mücadelemizi çok sayıda saygın parti örnek almıştır. Biz Atatürk'ün partisiyiz. Biz hiçbir evladımızın yatağa aç girmemesi için mücadele eden bir partiyiz. Biz herkesin inancına, kimliğine, yaşam tarzına saygı duyan bir partiyiz. 100 yılı yaşatanın örgütlerimiz olduğunu kimsenin unutmaması gereklidir. 100 yıllık mirası yaşatanlardır onlar. Bu salon diğer partilerin kurultaylarına benzemez. Bu salonda olanlar da diğer partilerin liderlerine, üyelerine benzemez. Bu salonda beşli çeteler, oligarklar, uyuşturucu baronları, mafya bozuntuları, rüşvetçiler yok. Ben dahil hiç kimse kendisini partinin üstünde asla ve asla göremez. Sevgili örgütüm biliyorum sizi zaman zaman üzdüm, bir şeyi bilmenizi isterim asla sizi utandıracak bir şey yapmadım. Sizin ve Türkiye için mücadele ettim.

Bu ülkeye gerçek anlamda demokrasiyi getirmek ve sorunları çözmek zorundayız. Asla ve asla umutsuzluğa kapılmayacağız. Umutsuzluk bizim kitabımızda yoktur. Ben hiçbir zaman umudumu kaybetmedim. Bu salondaki hiç kimsenin umudunu kaybetmeye hakkı yoktur.

6 parti bir araya geldik. Oturduk çalıştık. Ortak Mutabakat Metni hazırladık. Arkasından gerçek bir demokrasiyi getirmek ve Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemi inşa etmek için bir çaba daha sarf ettik. İş Cumhurbaşkanlığı Adaylığının seçilmesine gelince hepinizin malumu olan masadan kalkmalar ve gelmeler geldi. Sırtımdaki hançerlerle seçime girmek zorunda kaldım. Ateşi ve ihaneti gördüm. Yılmadık, yıkılmadık, çalıştık. Beni üzen sırtımdaki hançerler... Seçim bitti, daha nefes almadan 'değişim' söylemleri başladı. 'Değişim' diyenler uzun süredir değişmeyenlerdir. Seçimden sonra ilk işim onları değiştirmek oldu.

Asla yan yana gelemez denilen insanlarla yan yana geldim. Yerimizi değiştirmek zorundaydık. Hiç kimsenin yaşam tarzına, inancına söz söylemedik, aklımızdan dahi geçirmedik. Biz, sadece muhalefet eden bir parti görünümü değil. Her şeye itiraz eden bir parti olarak bizi tanımlıyorlardı, Türkiye'nin en temel sorunlarına çözümlerimi kopyalamak zorunda kaldılar. Sorunlara, akılcı çözümler üreten tek partiyiz.

Değişimci olup da değişmeyen arkadaşların çok sık dile getirdikleri bir şey var. 'CHP sağa kaydı' diyorlar. Bunlar sağın da solun da ne olduğunu bilmiyorlar. Çok açık ve çok net söylüyorum. CHP, halkın partisidir.

Sosyal kimlikler üzerinden politika üretmeye başladık. Bazı arkadaşlarımızın sosyal kimliklerden belki hiç haberi yok. Bizim sağa kaydığımızı söyleyenlere sorarım; kağıt toplayıcılarının yanına kim gitti? Bu kardeşiniz. Taşeron işçileri önce Erzurum'da sonra değişik illerde örgütledik. Bu sağcılık mıdır solculuk mudur? Apartman görevlileri, hangi siyasal parti apartman görevlilerinin sorunların yöneldi? Onları nasıl örgütlediğimizi, dinlediğimize beraber karar verdik. Evlere, ofislere temizliğe gidenler. Binlerce kişi. Onlarla kim ilgilendi diye aklınıza geliyor mu? Onların sorunlarını masaya yatırdık. Binlerce mevsimlik işçi, seçimden önce de seçimden sonra da gittim. Onların dertlerini dinledim sonra kadın kollarımızı gönderdim. Bir kızcağız elime bir not verdi, 'Beni bu hayattan kurtarın' diye. Şimdi o çok güzel bir okulda okuyor. Biz onların sorunlarını çözeceğiz. Ben haramzadelerin sofrasına oturmadım, onlarla aynı sofraya oturduk. Onlar bizi tanıdı biz de onları tanıdık. Çankaya'da çalışmak çok önemli değil, Sincan'da Pursaklar'da Mardin'de çalışacaksın. Türkiye coğrafyasının her adımını karış karış gezdim, gezmeye de devam edeceğim. Bugün geldiğimiz noktadan bakarsak, sorun yaşayanların ilk başvuru adresi CHP oldu.

Tunceli'nin Nazimiye ilçesi kuş uçmaz kervan geçmez bir köyünde doydum. İlkokul mezunu bir babanın, okuma yazma bilmeyen bir annenin 7. çocuğuyum. Ücra bir köyden çıktım, okudum mücadele ettim. Devlette önemli görevlere geldim. Bu imkanı bana sağlayan büyük Atatürk'e, Cumhuriyet'e şükran borçluyum. Bütün bunlara rağmen bir an olsun namerde boyun eğmedim ve eğmeyeceğim. Bir kere bile olsa haramzadelerin sofrasına oturmadım ve oturmayacağım. Benim sofram Halil İbrahim sofrası.

7 Mart 2023 Grup Toplantısında 'Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak zordur' dedim. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için yoksul kesimlerin sesi olacaksınız. Aksi halde Bay Kemal'in yol arkadaşı olamazsınız. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için hiç kimsenin inancını, yaşam tarzını sorgulamayacaksınız. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için elektriği, suyu, doğalgazı kesilen milyonlarca insanın sesi olacaksınız. Altı yaşındaki kız evladınız sistematik tecavüze uğrarken ve dosyası sümen altı edilirken milletvekilleri ile beraber bakanlığın kapısına dayanıp adalet savunacaksınız. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için Şanlıurfa'da işsizler kahvesine gidip dinleyeceksiniz. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak başka bir şeydir. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için başka partilerin CHP'ye müdahale etmesine izin vermeyeceksiniz. CHP'yi nasıl karıştırdıklarını çok iyi biliyorum. Bu örgüt Türkiye'nin çimentosudur. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için paramiliter gruplardan korkmayacaksınız. Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak için vefalı olacaksın, arkadan hançerlemeyeceksin. Kaptan olarak gemiyi limana götüreceğim. Tüzük kurultayında değişim, dönüşüm, yenilenme nasıl olur bütün dünya bunu öğrenecek.

Bir sonraki kurultayda sizler arasında oturup seçilen yeni genel başkanı alkışlayacağım. Bizim mücadelemiz hak mücadelesi. Benim gelirim bana yetiyor bazen. Benim tek isteğim halkımın gönlümde taht kurmaktı, bana yeter zaten. Bu ülkede dönüşümü sağlayacak olan bizleriz. Önümüzde yerel seçimler var, alacağız arkadaşlar daha Manisa'yı, Bursa'yı, Balıkesir'i alacağız. Hiç kimsenin umutsuzluğa kapılmaya hakkı yok.

"Kurultayımız biter bitmez hep birlikte omuz omuza vereceğiz"

Divan Başkanı seçilen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu konuşma gerçekleştirildi.

İmamoğlu'nun konuşması şöyle:

"CHP, bu ülkenin kurucu ve birleştirici gücüdür. Bu toprakların en köklü, en kapsayıcı siyasi geleneğidir. Bu eşsiz parti, bir yanıyla Anadolu'nun kadim kültüründen ve insanlığın evrensel değerlerinden beslenir. CHP, altı ok ile kendini ifade eden, adalet, özgürlük, insan hakları kaygısı taşıyan herkesin partisidir. CHP, Anadolu gibi renkli ve bereketli, Türkiye gibi cesur ve güçlüdür. Bütün eksikleri ve hatalarıyla 100 yıllık tarihimiz, onur ve gurur tarihimizdir.

Bugün bizi yine hayati bir görev bekliyor. Cumhuriyet ve demokrasinin ilke ve idealleri etrafında yeniden, milletçe, kayıtsız şartsız buluşmaya ihtiyacımız var.

İnançlara saygılı laikliğin, herkesi özgürleştiren o güçlü teminatını eksiksiz biçimde hayata geçirmeye ihtiyacımız var.

Bu topraklarda yaşayan her bir yurttaşı eşit ölçüde değerli ve saygın görmeye dayalı bir toplumsal bütünleşmeye ihtiyacımız var. Ülkemizi zenginleştirmeye ve zenginliklerimizi adil biçimde paylaşmaya ihtiyacımız var. Gücünü, demokrasi ve hukuka bağlılıktan alan bir prensibe ihtiyacımız var.

İlk günden beri Cumhuriyetçi, hep birlikte halkçıyız. Bu büyük gücün bir üyesi olmak, bir delegesi olmak hepimiz için onurdur, şereftir. Bu gücün bir üyesi olmak aynı zamanda toplumsal bir görevdir.

Kurultayımız biter bitmez hep birlikte omuz omuza vereceğiz. Yerel seçimleri hep birlikte kazanacağız.

5 ay sonra yerel seçimler var. Kurultayımız biter bitmez yerel seçimler için omuz omuza vereceğiz. Her sokakta, her mahallede, her fabrikada, her okulda, her tarlada halkımızla buluşacağız.

2. yüzyılın Türkiyesini hep birlikte inşa etmeye başlayacağız. Birçok ilçede ve metropollerde yerel seçimleri hep birlikte kazanacağız!

Yeter ki biz ne yaptığımızı bilelim, yeter ki vatandaşın sesine kulak verelim. Milletimizin önüne çeşitli tarihleri vizyon diye koyanlar oldu. Bundan sonra o tarihleri biz belirleyeceğiz. CHP'liler belirleyecek. 2024 seçimlerini kazandıktan sonra, 2028'i de 2029'u da 2033'ü de 2038'i de biz kazanacağız!"

Kurultay'da konuşmalar öncesi yaşananlar şöyle:

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Grup Başkanı Özgür Özel arasında yapılacak olan başkanlık yarışı bugün gerçekleşecek. 5 Kasım günü ise Parti Meclisi ve Yüksek Disiplik Kurulu üyeleri seçilecek. CHP 38. Olağan Kurultay'da 1368 delege oy kullanacak.

Kurultayın gerçekleştiği Ankara Arena Spor Salonu sabahın erken saatlerinden itibaren Türkiye'nin dört yanından gelen partililer ile doldu. Kılıçdaroğlu ve Özel destekçilerinin ayrı alanlarda oturdu.

Salona gelen partililer "Kemal Kılıçdaroğlu" atkılarıyla CHP lideri Kılıçdaroğlu'na destek veriyor.

İlhan Cihaner adaylıktan çekildi

CHP Genel Başkan aday adayı İlhan Cihaner adaylıktan çekildi. Cihaner, "Bu anti demokratik, siyasetsiz ve kişilere indirgenmiş yarışın parçası olmayı reddediyoruz" dedi.

Cihaner'in açıklaması şöyle:

Kamuoyuna ve 38.Kurultay delegelerine, CHP’nin değerli üyelerine Partimizin geçmiş muhasebesinin yapılması, geleceğe ve iktidara giden yolun tartışılması, politik doğrultunun belirlenmesi gereken 38. Kurultayımız, maalesef partiyi bugüne getirenlerin ikiye ayrılarak, ilerletici bir dönüşümün ve yeniden inşanın boğulduğu bir açmaza mahkum edilmiştir. Siyasi yaklaşımların tartışılması, yetkin kadroların belirlenmesi yerine belediye olanaklarının yarıştırıldığı çirkin bir ortam yaratılmıştır. Öte yandan yoğun bir medya manipülasyonu ile güç algısı yaratılarak kurultay süreci yalnızca iki kişinin yarıştığı “siyasetsiz” bir psikolojik savaşa dönüştürülmüştür. “Vatan Cephesi” katılımlarını andıran imza açıklamaları baskıya dönüştürülerek diğer aday adaylarının demokratik temsilleri engellenmiştir. O kadar ki “diğer adaylara imza desteği verileceği” dedikoduları yayılarak bizlere destek olan delegelerimizin destekleri şaibeli hale getirilmiştir. Bu anti demokratik, siyasetsiz ve kişilere indirgenmiş yarışın parçası olmayı reddediyoruz! Bize imza ve omuz veren tüm yoldaşlarımıza saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz. Yolumuz uzun ve meşakkatli. Çoğu büyük mücadelelerden gelen Kurultay Delegelerimizin tüm bu anti demokratik koşullara rağmen en doğruyu tercih edeceklerine dair umudumuzu diri tutuyoruz. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi, Yaşasın Cumhuriyet! Gelecek İçin Biz İlhan Cihaner

İki taraf da önde olduğunu iddia ediyor

Salonda ikiye bölünen Kılıçdaroğlu ve Özel destekçilerine göre, iki isim de 700 küsur delegenin oyunu alıyor.

'Arkamızdan vurdular yine de eğilmedik'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, salona kendisi için yazılan bir eserle giriş yaptı. Eserde 'Arkamızdan vurdular da yine de eğilmedik' ifadesi dikkat çekti.

Kılıçdaroğlu videosu izletildi, Özel destekçileri 'değişim' sloganı attı

Kılıçdaroğlu için hazırlanan video salonda izletildi. Kılıçdaroğlu destekçileri alkışlarken, Özel destekçileri 'değişim' sloganı attı.