"CHP'nin ikinci tur kampanyası İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'na emanet"

"CHP'nin ikinci tur kampanyası İmamoğlu ve Kaftancıoğlu'na emanet"
Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birisi olarak nitelendirilen 14 Mayıs geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı'nın ikinci tura kaldığı seçimde CHP'nin 12 gün içerisindeki kampanyasını Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftacnıoğlu'nun...

Türkiye tarihinin en önemli seçimlerinden birisi olarak nitelendirilen 14 Mayıs geride kaldı. Cumhurbaşkanlığı'nın ikinci tura kaldığı seçimde CHP'nin 12 gün içerisindeki kampanyasını Ekrem İmamoğlu ve Canan Kaftacnıoğlu'nun yürüteceği iddia edildi.

Türkiye, 28 Mayıs Pazar günü tekrar sandık başına gidiyor. Seçimde Kemal Kılıçdaroğlu ve Recep Tayyip Erdoğan yarışacak.

Halk TV'nin aktardığı kulis bilgisine göre ikinci turda kampanya, seçim güvenliği ve verileme İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu ve CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'na emanet edileceği iddia edildi.

Ancak İBB kaynakları ve CHP İstanbul yönetimi bu iddiaları henüz doğrulamadı.

KAFTANCIOĞLU'NDAN MESAJ

Canan Kaftancıoğlu, Twitter hesabından şu mesajı paylaştı:

Hayatım boyunca gerek insani ve sosyal gerek siyasi ilişkilerde inandığım doğrultuda hareket ettim, inandığım şeyleri söyledim. Ve inandıklarımı hayata geçirmek için de çalıştım. İnandığım şeyi şimdilik hayata geçirememiş olmak da inancımı zerre eksiltmedi tam tersi daha fazla çalışmak zorunda olduğumu hissettirdi sadece.

14 Mayıs'a giden süreçte yoğun emek gerektiren çalışmalarımızı da toplumda gözlemlediğimiz "değişim" İsteğini açığa çıkarıp örgütlemek doğrultusunda yaptık. Ne mutlu ki saha geri bildirimlerimiz, derinlemesine yaptığımız araştırmalar da bu inancımızı destekliyordu. Ve bu inançla söyledik ne söylediysek.

Üzüntüyle samimi bir şekilde Canan Kaftancıoğlu duygularımızla oynadınız, umutlarımızı kaybettik diyenlere: Hayır! İnandıklarımızı söyledik ve hep beraber söyleyebilmenin, sonuç almanın mücadelesi devam edecek yine. Demokrasilerde vatandaşlar tek bir eğilim, beğeni ya da görüş içermez. Demokrasilerde her türlü fikre saygı duyulur ancak kimden geldiğine bakmaksızın her kötülüğün de karşısında olunur, mazlumun mağdurun yanında olunur.

Tam da bu nedenle Cumhurbaşkanı adayımız Kemal Kılıçdaroğlu ve Millet ittifakı programı ile ortaya konan toplumsal uzlaşmaya dayalı bir zihinsel ve siyasal devrim. Otoriter bir yönetim altında bunalmış, prangalarından kurtulmak isteyen bir toplumsal talebin herkesin talebi olması doğrultusunda çalıştık.

Tarihsel düşmanlıklardan beslenen, her vesileyle nefreti ve kamplaşmayı körükleyen iktidardaki kötülük anlayışı tarafından bu tasarının önü kesilmek istendi.

Tüm bu gerçeklik ışığında, halkın iradesiyle(saygım sonsuz) birinci turda toplumun değişim talebi gerçekleşmedi ama hukuksuz, adaletsiz ve haksız biçimde devletin bütün gücünü kullanmalarına rağmen kötülük kazanamadı asıl. Oyları çaldırtmadığımız, hile yapmalarına izin vermediğimiz için bu kez de "Atı alan Üsküdar"ı geçemedi.

Bu vesileyle kampanyanın yükünü omuzlayan, seçim günü ve gecesinde özveriyle sandıkları koruyan tüm çalışma arkadaşlarıma, örgüt emekçilerimize teşekkürü bir borç bilirim.

Toplumun değişim talebi önünde hiçbir gücün duramayacağına, ama bugün ama yarın bu güzel ülkede demokrasinin, eşitliğin ve kardeşliğimizin mutlaka kazanacağına inanıyorum.

Bu inançla bütün vatandaşlarımızı 28 Mayıs'ta oylarını kullanmaya ve demokrasiyi sahiplenmeye çağırıyorum.

Ve son olarak gün boyu arkadaşlarımızla birlikte yaptığımız değerlendirme toplantıları neticesinde bir saniye bile kaybetmeden daha çok, daha çok çalışmaya karar verdik çünkü sokakta değişim isteği var