Çorlu kararı sonrası aileler ve Özel açıklama yaptı: Biz dönemin TCDD Müdürü ve Ulaştırma Bakanı'nın peşindeyiz bu dava bitmedi

Çorlu tren katliamı davasının karar duruşması görüldü. Kazada hayatını kaybeden Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, “Biz dönemin TCDD Müdürü ve Ulaştırma Bakanının peşindeyiz bu dava bitmedi” dedi.

Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinin Sarılar köyü yakınlarında 8 Temmuz 2018’de meydana gelen, 7’si çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin de yaralandığı tren kazasına ilişkin yargılamanın 20'nci ve karar duruşması bugün Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne kurulan 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.

25 kişinin hayatını kaybettiği Çorlu Tren Katliamı Davası'nda 6 yıl sonra 20’nci duruşmada karar çıktı. TCDD Bölge Müdürü Mümin Karasu'ya 15 yıl hapis, 4 sanık için ise beraat kararı verildi.
Kararda kazanın asıl sorumlularına ceza verilmezken karar sonrası CHP Genel Başkanı Özgür Özel, hayatını kaybeden vatandaşların aileleri ve dava avukatları açıklamalarda bulundu.


“Etkin soruşturma yapmayarak bugün bize 13 sanık hakkında karar verdiler”

Davanın avukatları duruşma sonrasında açıklama yaptı. Açıklama şöyle:

"TCDD'ye giden olan basamağı çıkmış olduk. 6 yılın sonunda ailelerin yüreklerine bir nebze olsun su serpen bu karar için şimdilik 1.basamak tamamlandı diyebiliriz. Bu 4 sanık taksirden ceza alarak tutuklandılar. Diğer sanıkların tutuklanmasına karar verilmedi. Onların da adli kontrollerinin devamına karar verildi. Aslında 6 yılın sonunda tüm bu süreç 7. celsede 2021'in mart ayında dosyada neticelenmişti. Dosyada bir dilekçe vardı; şu an TCDD Genel Müdürü olan Veysi Kurt kaza tarihinde TCDD'deydi ve onun yardımcıları ve daire başkanlarının isim listesini mahkemeye sunmuştu ve mahkeme dilekçeyi olduğu gibi savcılığa intikal ettirmişti ve intikal etme sebebi şuydu: Yeterli şüphe oluştu. Bu kazanın oluşmasında bu isimlerin her biri kasten ihmallerle bu kazaya sebebiyet verdiler. Derhal onlar hakkında dava açılsın diye gönderildi. Ama 4 yıl boyunca dava dosyasını sürüncemede bırakan Galip Özkurşun yeni giden dilekçemizi soruşturan savcı Fatma Top. Bunlar tarihin kara sayfalarına geçtiler. Etkin soruşturma yapmayarak bugün bize 13 sanık hakkında karar verdiler. Netice itibarıyla bu 4 sanık tutuklandı, cezasızlık politikasına bir nebze de olsa dur demiş olduk. Biliyoruz ki kazadan sonra bazı tedbirler alındı meteorolojiyle protokoller yapıldı. Altyapı sorunu olan bölgelerde tren yavaş gidiyor. Halkın can güvenliği bu davanın sahiplenilmesi kamuoyunun ailenin ısrarı ve adalet arayışıyla bu noktaya geldi."

Çorlu faciasında çocuğunu kaybeden bir anne de şu ifadeleri kullandı:
"Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece Çorlu tren katliamı davası kapanmayacaktır. Bugün içimize su serpen bu kararda emeği olan herkese sonsuz teşekkürler. Birlikten mücadele doğdu hepimize kutlu olsun."

Mısra Öz: Toplumsal cinayetler politiktir

Dava sonrası konuşan Mısra Öz: "Umarım Türkiye'de emsal bir karar teşkil eder bugün verilen karar. 6 yıldır hep birlikte veriyoruz bu mücadeleyi. Siz basın emekçileriyle yanımızda olan siyasetçilerle gönüllü avukatatlarla yurttaşlarla herkesle bir arada olup çok büyük bir mücadele verdik. Biz bu yollarda 10 kişi yürüdüğümüzü de biliyoruz. Bugün sokakları taşırıp yürüdüğümüze de şahit olduk. Ama önemli olan adaletin sağlanmasıydı. Çünkü Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye’de artık cezasızlık politikasının bittiğini suçlu olan herkesin cezalandırıldırılarak birtakım katliamların önüne geçilmesini istiyoruz. Toplumsal cinayetler politiktir. Biz ne yazık ki 6 yıldır çok büyük emek verdik bu mücadeleye. Ama bugün bitmiyor. Evet bugün 4 sanığın tutuklanmasına şahit olduk yüreğimize su serpildi. Bu dava burada bitmez. Biz İsa Apaydın'ın peşindeyiz. Biz genel müdür yardımcısı Ali İhsan Uygun'un peşindeyiz. Biz diğer bürokatları, dönemin Ulaştırma Bakanı olup bizi bir kere bile dinlemeyen ama milletvekili olup TBMM'nin koltuklarında oturup maaş alan hatta yetmeyip tekrar parantez içinde 35 kamu ihalesi alıp parasına para katan İsa Apaydın'ı da bu karar gibi bir kararla cezaevine göndermeden rahat etmeyeceğiz. Özür diliyorum çok heyecanlıyım. Çok büyük bir mücadelenin başlangıcındayız umarım bundan sonra birlik olarak daha da güçlü bir biçimde herkese sorumlulara çanak tutanlara en başta bu ülkeyi bu hale getirenlere hesap sorarız"

"Buradaki kazanımın üst aşamada aşındırılmasına izin vermeyeceğiz"

Özgür Özel'in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde:

Bugün Çorlu tren katliamının karar duruşması için buradaydık.

Şubat ayında hiç beklenmedik bir şekilde duruşma bugüne atıldığında büyük bir infial vardı. O gün ailelere söz vermiştik.

Günü geldiğinde 25 Nisan'da buraya çok daha güçlü geleceğiz ve çok daha kalabalık olacağız diye. Defalarca ifade ettiler, buralarda kimsesiz kaldıkları, tek başına yürüdükleri günler de oldu. Bugün burada büyük bir kalabalıkla ve büyük bir inançla yıllardır bu mücadeleyi gösteren ve bütün Türkiye'deki mağdurlara, hakkı yenenlere örnek olan bu büyük ailenin önünde saygıyla eğiliyoruz.

Ardından başta Çağdaş Hukukçular olmak üzere çünkü Türkiye tarihinin en büyük iş cinayetinde Soma'da sadece iki tutuklu var birisi Selçuk Kozağaçlı birisi sevgili Can Atalay.

Soma'da o günkü şartlarda bütün mücadelelerin sonucunda onları alıp içeriye attılar ve Soma'nın katillerini dışarıya çıkardılar

Bugün belki de ilk kez kamu görevlilerinin ceza aldığı, tutuklandığı, 22 yılda yerleştirilmiş cezasızlık kültürünün ilk kez geriletildiği, ülkeyi yönetenlerin benim bürokratıma, kamu görevlime dokundurtmam çünkü verdiğim kanunsuz emirleri onlar uyguluyor, onlar yargılanırsa bundan sonra sözümü dinlemezler mantığıyla hiçbirini feda etmeyenlerin bugün halkın göstermiş olduğu büyük dirayet halkın göstermiş olduğu büyük dayanışma sonucunda geri adım attıklarını görüyoruz

Mahkeme heyeti tarihe kendileri adına bir utanç değil, aslında hukuk için küçük ama Türkiye'deki mücadelelerin tümü için büyük bir adıma katkı sağladılar.

Ben olası kast, taksir tartışmalarını kıymetli hukukçulara bırakıyorum ama bildiğimiz bir şey var sadece bölge müdürlükleri nezdindeki cezalandırmalar ilk adımdır ama yeterli değildir.

Bundan sonra hepimize düşen istinaf aşamasını, Yargıtay aşamasını titizlikle dikkatle ve inatla takip etmektir.

Buradaki kazanımın üst aşamalarda aşındırılmasına, geri gitmesine asla izin vermeyeceğiz.

Sözümüze değer veren herkese şunu söylüyoruz. Bir olay ortaya çıktığında hep beraber ağlıyoruz önemli, büyük sözler söylüyoruz, unutursak yüreğimiz kurusun diyoruz önemli. Ama süreci takip etmek, son güne son ana kadar ilk günkü öfkeyi ve acıyı unutmadan takip etmek önemlidir.

Devlet Demiryollarının genel müdürleri ve oradaki genel müdür yardımcıları ve tüm sorumluların yargılanması gerekmektedir ve siyasi sorumluluk asla unutulmamalıdır.

Seçim öncesi hızla yetişsin, faaliyete geçsin, seçim vaadimiz yerine gelsin diye kanunsuz emir verenlerin alelacele hakları devreye alanların, bir başka seçim öncesi aman kesintiye uğramasın diye bakım onarım meselesinin aksatılmasına yönelik siyasi talimat verenlerin hesap verdiği günler gelmeden Çorlu için tam adalet sağlandı diyemeyiz ama Çorlu hepimize umut olmuştur.

Bundan sonra hep beraber olacağız, hep birlikte yürüyeceğiz birleşe birleşe biz kazanacağız, halk kazanacak, Türkiye kazanacak.

Devlet Demir Yolları'nın genel müdürleri, yardımcıları ve tüm sorumlularının yargılanması gerekmektedir. Siyasi sorumluluk asla unutulmamalıdır.”