Erdoğan: Batılı güçler Netanyahu'nun barbarlık ve soykırımını izlemekle yetindiler

Erdoğan: Batılı güçler Netanyahu'nun barbarlık ve soykırımını izlemekle yetindiler
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova Sefine Tersanesi'nde Mavi Vatana Güç Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni'ne katıldı. Erdoğan konuşmasında İsrail’in Gazze saldırılarına ilişkin “En son kötü sınavlarını...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova Sefine Tersanesi'nde Mavi Vatana Güç Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni'ne katıldı. Erdoğan konuşmasında İsrail’in Gazze saldırılarına ilişkin “En son kötü sınavlarını Gazze'de veren batılı ülkelerin hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Batılı güçler Netanyahu'nun barbarlık ve soykırımını izlemekle yetindiler” dedi.

Gazete Pencere Haber Merkezi 

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yalova Sefine Tersanesi'nde Mavi Vatana Güç Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni’nde konuştu. İsrail’in Gazze’ye saldırılarına değinen Erdoğan, “Günümüzün Führer'i Netenyahu'nun ve gözü kan ve kin bürümüş ekibinin Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını sadece izlemekle yetindiler” ifadelerini kullandı.

Öte yandan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mavi Vatana Güç Yeni Deniz Platformları Teslimat Töreni öncesi katıldığı Uluslararası Hadis Araştırma Takdim ve İcazet Merasimi'nde  Süleymaniye Camii'nde Kuran okudu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması şöyle

TGC İstanbul da, denizde ikmal muharebe destek gemisi olan TGC Derya, TGC Anadolu'dan sonra en büyük ikmal gemilerimizdendir. TGC İstanbul Türkiye'nin yerli imkanlarla ürettiği ilk milli firkateyndir. Bugün sadece gemilerimizin teslimatıyla yetinmiyoruz.

Aynı zamanda ilk insansız su üstü aracımızı da Donanmamıza teslim ediyoruz. Dünyada elektronik harp kabiliyetine sahip ilk insansız su üstü aracımız kullanıma başlıyor. Marlin Sida'nın da Deniz Kuvvetlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Gemilerimizle donanma gücümüz artıyor. Önümüzdeki dönemde yeni başarılara imza atacağımıza inanıyorum. Bu başarılı projelerin sırrı kurumlar arasındaki sıkı işbirliği ve koordinasyondur.

"Günümüzde savunmada güçlü ve bağımsız olamayan milletler geleceğe güvenle bakmaz"

Projelerimizde yüzde 80’e varan yerlilik oranına ulaştık, silaj ve mühimmatları da yerli imkanlarla üretiyoruz. Günümüzde savunmada güçlü ve bağımsız olamayan milletler geleceğe güvenle bakmaz.

Bundan daha yaklaşık 2 yıl önce Rusya Ukrayna arasında başlattığımız İstanbul sürecinin önem, bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Savaş lobilerini sabote etmek için tüm imkanlarını seferber eden bu süreç amacına ulaşsaydı 10 binlerce insan hayatta kalacaktı.

Bir defa şu hususu artık herkesin kabul etmesi gerekiyor. Günümüzde savunma alanında güçlü ve bağımsız olamayan milletlerin istikballerine güvenle bakabilmeleri mümkün değildir. Ülkemizin içinde bulunduğu bölge, dünyadaki çatışmaların, siyasi krizlerin ve çekişmelerin en yoğun yaşandığı coğrafyadır. Rusya-Ukrayna savaşından Gazze'deki katliamlara, Suriye'deki zulümden Libya'daki krize kadar insanlığın gündemini meşgul eden her hadise hemen yanı başımızda vuku buluyor. Türkiye, tüm bu gerilimlerin ve krizlerin ortasında ayaklarına yıllardır takılan çelmelere rağmen istikrar abidesi olarak ardından söz ettiriyor. Sadece istikrar ve iç barışımızı korumakla kalmıyoruz, aynı zamanda çatışmaların sona erdirilmesi, bölgemizde barış ve huzur ikliminin hakim olması için de gayret sarf ediyoruz. Bundan yaklaşık 2 yıl önce çatışmaların daha ilk aylarındayken Rusya-Ukrayna arasında başlattığımız İstanbul sürecinin önemi bugün daha iyi anlaşılmaktadır. Savaş lobilerinin sabote etmek için tüm imkanlarını seferber ettiği bu süreç hedefine ulaşabilseydi on binlerce insan hayatta kalacak, bu kadar yıkım yaşanmamış, bu kadar kan dökülmemiş olacaktı.

"İsrail'in işlediği katliamlara göz yumanlar yarın keşke demekten kurtulamayacak"

Ülkemizdeki kimi çevreler özellikle o gün bizi acımasızca eleştirenlerin bugün bize hak verdiğini görüyoruz. Emin olun benzer bir pişmanlık Gazze'deki trajedi için de yaşanacaktır. Bugün bölgemize uçak gemilerini göndererek İsrail yönetimine sınırsız ve şartsız destek verenleri hepimiz ibretle takip ediyoruz. İsrail'in işlediği katliamlara ve zulümlere göz yumanlar yarın keşke demekten kurtulamayacak, çok büyük bir nedamet yaşayacaklardır. Çoğu çocuk ve kadın 25 bine yakın masum Gazzeli'nin katli başta olmak üzere toplamda 100 bin kişinin canını yakanlar elbette bunların yakıcı sonuçlarıyla yüzleşeceklerdir. Nitekim bunun uluslararası alandaki yansımalarına şimdiden şahit olmaya başladık. Açık konuşmak gerekirse en son kötü sınavlarını Gazze meselesinde veren batılı ülkelerin ve uluslararası güvenlik kurumlarının artık hiçbir inandırıcılığı kalmadı. Lafa gelince demokrasi havariliğini kimseye bırakmayanların faşist yüzleri ortaya çıkıt. İnsan hak ve hürriyetleri konusunda sağa sola karne düzenleyenler tam 105 gündür vahşice öldürülen çocukları, bebekleri, kadınları görmedi, zulmü engelleyecek tek bir adım dahi atmadılar. Tıpkı daha önce Irak'ta, Bosna'da, Suriye'de, Yemen'de, Arakan'da, Somali'de, Afganistan'da olduğu gibi küresel güvenliği sağlamakla mükellef kurumlar başarısız oldu, sınıfta kaldı, ciddi itibar kaybına uğradı.

Günümüzün Führer'i Netenyahu'nun ve gözü kan ve kin bürümüş ekibinin Filistin halkına yönelik soykırıma varan barbarlıklarını sadece izlemekle yetindiler.