DEM Parti'den İmralı ziyaretine ilişkin ilk açıklama: Ne konuşuldu?
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nun İmralı Adası'nda terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile gerçekleştirdiği görüşmeye ilişkin partisinin ilk resmi değerlendirmesini yaptı. Hatimoğulları, görüşmenin "tarihi bir adım" olduğunu ve Türkiye'nin barış ve demokrasi süreci açısından önemli bir dönemeç olduğunu savundu
Hatimoğulları, görüşmenin Türkiye’nin barış ve demokrasi sürecine odaklanan yapıcı, kapsayıcı ve umut verici bir niteliğe sahip olduğunu belirtti:
???? "Bu görüşme Türkiye’nin uzun süredir beklediği barış ve kardeşlik kapısını aralayan tarihi bir adım oldu. Bu görüşme sadece bir dinleme ve temas değil, halkların ortak geleceğini şekillendirecek bir diyalog köprüsüne dönüşmelidir."
Görüşmenin içeriğine dair detayların Meclis Başkanı ve Komisyon tarafından paylaşılacağını ifade eden Hatimoğulları, şunları aktardı:
Öcalan'ın, Türk-Kürt ittifakının ve bütün halkların ortak yaşam zemininin güçlenmesi için, çatışmasızlığın kalıcılaşabilmesi için net bir tavır sergilediği biliniyor.
Komisyonun Öcalan’la gerçekleştirdiği görüşmede Suriye sorununun çözümüne ışık tutacak önemli değerlendirmeler yapılmıştır. Kuzeydoğu Suriye özelinde çözüm sürecinin anahtarı olabilecek bir perspektif ortaya konmuştur.
Görüşmede, komisyonun hukuki ve siyasi düzenlemeler üzerindeki çalışmalarını destekleyecek mahiyette değerlendirmeler yapılmıştır.
Hatimoğulları, komisyonun çalışmalarına hız verilmesi gerektiğini vurgulayarak, bu sürecin parlamentonun en tarihi görevlerinden biri olduğunu söyledi:
???? "Sürecin bu yeni aşamasında beklentimiz; komisyonun raporunu bir an önce yazması, yasal ve hukuki düzenlemeler sürecine hızla geçiş yapılması ve bu yasal düzenlemelerin ve hukuki düzenlemelerin acilen yapılması."
DEM Parti Eş Başkanı, görüşmenin "86 milyona zarar değil, yarar sağladığı görülecektir" yorumunu yaptı.
Kayyım eleştirisi
Hatimoğulları, "Kent Uzlaşısı" soruşturmasına da sert tepki göstererek, bu soruşturma kapsamındaki operasyon ve tutuklamaların demokrasiye müdahale olduğunu savundu.
Kent Uzlaşısı'nı hedef alan siyasallaşmış yargıyı kabul etmediklerini belirterek, 27 Kasım'da gerçekleşecek davada belediye yöneticilerinin yanında olacaklarını açıkladı.
Yerel yönetimlere en büyük antidemokratik müdahalenin kayyım rejiminde olduğunu ve bunun erkek devletin gaspı olduğunu ifade etti. Kayyımların, ilk olarak kadın kurumlarını ve şiddetle mücadele mekanizmalarını kapattığını söyledi.
DEM Parti belediyelerinin eşbaşkanlık sistemi sayesinde kadın aklıyla yönetildiğini vurgulayan Hatimoğulları, 45 belediyenin şiddetle mücadele tutum belgesi imzaladığını ve çok sayıda kadın dayanışma, yaşam ve dinlenme merkezinin kurulduğunu belirterek bu modelin ülkenin bütün kentlerine örnek olabileceğini söyledi.
Kaynak:Haber Merkezi