Depremzede yurttaşlardan Hatay'da 'Barınma Hakkı Mitingi'

Depremzede yurttaşlardan Hatay'da 'Barınma Hakkı Mitingi'
Barınma Hakkı Platformu, Hatay'ın Antakya ilçesinde dün miting gerçekleştirdi. Yürüyüşe katılan yurttaşlar, "Müşteri değil depremzedeyiz", "Rezerv alanı iptal edilsin", "Kira yardımı istiyoruz", "Yerinde dönüşüm istiyoruz" yazılı dövizler taşıdı.

Barınma Hakkı Platformu, rezerv alan yasasına karşı Antakya'da miting düzenledi. Platform üyesi Ece Doğru, "Kimimiz hâlâ çadırda, kimimiz 21 metrekarelik konteynerlerde. Depremden bir ay sonra kalıcı konutların bir sene içinde teslim edileceği söylenmişti. Neredeler" dedi.

Barınma Hakkı Platformu, Hatay'ın Antakya ilçesinde dün miting gerçekleştirdi. Yürüyüşe katılan yurttaşlar, "Müşteri değil depremzedeyiz", "Rezerv alanı iptal edilsin", "Kira yardımı istiyoruz", "Yerinde dönüşüm istiyoruz" yazılı dövizler taşıdı. Mitingde basın açıklamasını platform üyesi Ece Doğru yaptı. Doğru, özetle şöyle konuştu:

"AKP’nin 22 yıllık iktidarı boyunca kamu kurumlarının özelleştirilmesine, halkın doğal varlıklarının talanına, mülksüzleştirme ve el koyarak birikime dayanan, büyük bir kısmı inşaat sektörü üzerinden işleyen bu sermaye birikim rejimini çeşitli yollarla asalak sermaye gruplarına peşkeş çekmesi, deprem vergisi gibi kamu için harcanması gereken paraları insanların gözlerinin içine baka baka ranta harcaması sonucu bu noktadayız. Bu bağlamda devlet tamamen şirkete, halk ise müşteriye dönüştürüldü.

"Verilen sözler nerede?"

Kimimiz hâlâ çadırda, kimimiz 21 metrekarelik konteynerlerde. Depremden bir ay sonra kalıcı konutların bir sene içinde teslim edileceği söylenmişti. Neredeler? Çevre Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki ‘az hasarlı binalarınızın tadilatını yapın, oturun. Onları yıkmak gibi bir külfete devlet neden girsin’ demişti. Şimdi az hasarlı binalarımızı da ruhsat verdikleri orta hasarlı binalarımızı da yıkmak istiyorlar. Kira yardımları evler teslim edilene kadar devam edecek, denmişti. Telefonlarımıza gelen bir mesajla bu söz de çiğnendi. Verilen sözlerin ve ihtiyacın çok altında olan TOKİ’lerin inşası muammalarla dolu. TOKİ’ler bağımsız denetçiler tarafından dahi denetlenemiyor. Bir kez daha mı öldürüleceğiz kendi paramızla?"

"Kalıcı konutlarımızı bedelsiz istiyoruz"

Ece Doğru, taleplerini ise şöyle sıraladı:

"Bizler müşteri değil depremzedeyiz, kalıcı konutlarımızı bedelsiz istiyoruz. Tadilatı yapılmış hasarsız ve az hasarlı, güçlendirmesi yapılmış orta hasarlı evlerimizin yıkılmasına izin vermiyoruz. Zaten yetersiz olan kira yardımının artırılmasını ve devam ettirilmesini istiyoruz. Türlü belirsizlikleriyle kentimizi rant ve talana açması kaygısı taşıdığımız rezerv alan yasasının iptal edilmesini, kentimizin yeniden inşasının şeffaf ve bilimsel temellere dayandırılmasını istiyoruz."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar

Barok müziğin sultanları AKM sahnesindeydi

Barok müziğin sultanları AKM sahnesindeydi
16. Uluslararası Opera ve Bale Festivali kapsamında AKM'de sahnelenen “Doğudan Batıya Barok Eserler” konserinde, Osmanlı'dan esinli barok eserler Türk ve yabancı sanatçılar tarafından yorumlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen 16. Uluslararası Opera ve Bale Festivali’nde, izleyiciler sıra dışı bir müzik yolculuğuna çıktı. Atatürk Kültür Merkezi Tiyatro Salonu’nda sahnelenen “Doğudan Batıya Barok Eserler” konseri, “Sultans of the Opera” temasıyla iz bıraktı.

Konserin odağında, Avrupa barok müziğinde yer alan Osmanlı padişahları anlatıları vardı. Barok dönemin büyüleyici tınılarıyla harmanlanan bu anlatılar, izleyicileri hem tarihsel hem sanatsal bir keşfe çıkardı. Doğu ve batı müziğinin iç içe geçtiği gecede, Osmanlı’dan esinli karakterler sahneye barok müzikle taşındı.

mddm7778-enhanced-nr.jpg

Projeye Almanya’dan katılan Pera Ensemble ve İstanbul Devlet Opera ve Balesi Orkestrası, orkestranın şefliğini üstlenen ve aynı zamanda projenin fikir sahibi olan Mehmet C. Yeşilçay yönetiminde sahne aldı. Koroya İstanbul Devlet Opera ve Balesi Korosu eşlik etti.

İtalya’dan solist Nicholas Tamagna, Elif Tuğba Tekışık, Fuat Kılıç Aslan, Ceren Aydın ve “Sufi Derviş” rolüyle Murat Irkılata gecenin dikkat çeken solistleri arasındaydı.

Konserde ayrıca Moğolistan’dan gelen Uranchimeg Nyamsuren ve Zolzaya Boldbaatar da yer aldı. Doğu enstrümanlarının etkileyici katkısı ile sahne zenginleşti: Vanessa Heinisch (theorbo), Bülent Okan (ud), Serkan Mesut Halili (kanun), Enes Durceylan (rebab), Hüseyin Avni Özaydın (ney), Oray Yay ve Mevlüt Gökhan Başin (perküsyon) sahnedeydi.

mddm7329-enhanced-nr.jpg

Barok ve Osmanlı kültürlerinin kesişim noktasında izleyiciyle buluşan konser, klasik müzikseverlere unutulmaz bir akşam yaşattı.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar

Müjde Ar, Gazzeli bir çocuğun koruyucu annesi olmak istiyor

Müjde Ar, Gazzeli bir çocuğun koruyucu annesi olmak istiyor
Yeşilçam'ın unutulmaz isimlerinden Müjde Ar, Gazzeli bir çocuğun koruyucu annesi olmak istediğini açıkladı. Ar, "Onun eğitimini, her şeyini karşılamak istiyorum. İllâ ki bir çocuğu doğurarak anne olmak gerekmiyor" dedi.

Usta sanatçı Müjde Ar, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarında çocukların hayatlarını kaybetmesinden büyük üzüntü duyduğunu ifade etti.

Magazinsortie'den Olcay Ünal Sert'e konuşan ünlü isim açıklamasında "Gazzeli bir çocuğa koruyucu anne olacağım" dedi.

Ar, "Dünyanın Gazze'de ki olaylara sessiz kalmasına çok üzülüyorum. Binlerce çocuk öldü, bir kısmı sakat kaldı ve daha da doymayacaklar savaşa ve yeni çocuklar ölecek belki de. Bana sorarsan Dünya utanç içerisinde olmalı, utan dünya, utan dünya!.." dedi.

Ar, şöyle devam etti:

"Onun eğitimini, her şeyini karşılamak istiyorum. İllâ ki bir çocuğu doğurarak anne olmak gerekmiyor, binlerce çocuk var annesi babası olmayan savaş yüzünden. Ne kadar sevgi gösterilse de yuvaları yok, o yuvasızlık hisleri büyük travma. Bu noktada hepimize görevler düşüyor. İmkânı olan herkes bir çocuğa sahip çıkabilse dünya daha yaşanılabilir bir hâl alır! Oturup TV'den seyretmekle bir şey olmuyor.

İki gündür haberlerde '14 bin çocuk açıklıktan ölecek!' diye haberler çıkıyor. Elimizi kolumuzu bağlayıp seyredecek miyiz bu durumu? Ne katkım olursa yapacağım. Ama bunu, oradan yapıyor, buradan yapıyor gibi dillendirmeye gerek yok!

Kolu bacağı kopuk çok sayıda çocuk var, ailesi ölmüş, dünya savaşlarla bir nevi cehenneme dönmüş, böyle bir dünyada kim nasıl mutlu olabilir ki? Acılar paylaşıldıkça azalır. O yüzden imkânı olan herkes yüzyılın vahşeti yaşanırken bu çocuklara mutlaka elinden geldiğince sahip çıkmalı. Ben de bu amaçla koruyucu anne olmaya karar verdim."

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar