Diyarbakır Kültür Yolu Festivali açıldı

Diyarbakır Kültür Yolu Festivali açıldı
Türkiye Kültür Yolu Festivali bünyesinde gerçekleştirilen 4'üncü Diyarbakır Kültür Yolu Festivali, bugün yapılan törenle başladı. Festival, 19 Ekim'e kadar 51 noktada yaklaşık 350 etkinlikle devam edecek.

Haber: Ahmet ÜN – Kamera: İsmet MİKAİLOĞULLARI

(DİYARBAKIR) - Türkiye Kültür Yolu Festivali kapsamında düzenlenen 4'üncü Diyarbakır Kültür Yolu Festivali, bu sabah yapılan bir tören ile başladı. 19 Ekim tarihine dek sürecek olan festivalde, 51 ayrı noktada yaklaşık 350 etkinlik planlandı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın öncülüğünde hayata geçirilen Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin bu yıl on yedinci durağı olan kadim şehir Diyarbakır, çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir geçmişe sahip. Dördüncü kez Türkiye Kültür Yolu Festivali rotasında yer alan Diyarbakır'da festival süresince konserler, tiyatrolar, sergiler, söyleşiler ve her yaş grubuna hitap eden etkinliklerle sanatseverler kültürel farklılıklarla buluşacak.

Sur ilçesindeki tarihi İçkale'de yapılan basın toplantısına, eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Türkiye Kültür Yolu Festivali Genel Direktörü Selim Terzi, Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı ve diğer protokol üyeleri katıldı.

Toplantıda konuşan Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Gökhan Yazgı, Diyarbakır'da kültürel mirasın korunması ve yaşatılması için çok sayıda çalışma gerçekleştirdiklerini dile getirdi.

Yazgı, Türkiye Kültür Yolu Festivali'nin 17. durağında Diyarbakır'da bulunmanın heyecanını yaşadığını ifade ederek, "Bugüne kadar, Diyarbakır'da kültürel mirasın korunması ve yaşatılması amacıyla çok sayıda restorasyon, proje ve kütüphane yatırımını hayata geçirdik" söyledi.

'Festival, şehrin dört Bir yanına yayılarak toplumsal birlik ve beraberliği güçlendirecek'

Bu kapsamda gerçekleştirilen çalışmaların Diyarbakır'ı kültür, sanat ve bilginin buluştuğu bir merkez haline getirdiğini aktaran Yazgı, şunları ekledi:

"Kültür ve Turizm Bakanlığı olarak, başta gençlerimiz olmak üzere, toplumun her kesiminin sanata erişimini desteklemek, kültür-sanat altyapısını güçlendirmek ve mirasımızı gelecek kuşaklara aktarmak için çalışmalar yürütüyoruz. Diyarbakır'da dördüncü kez düzenlenen festival kapsamında dokuz gün boyunca 344 etkinlik; konserler, sergiler, tiyatrolar, gastronomi buluşmaları, film gösterimleri ve çocuk atölyeleriyle şehir adeta bir kültür ve sanat merkezi olacak. Festival, şehrin dört bir yanına yayılarak toplumsal birlik ve beraberliği güçlendirirken, iç turizmi canlandırmakta, tarihi ve kültürel değerleri ön plana çıkararak Diyarbakır'ın markalaşmasına katkı sunmaktadır."

'Diyarbakır gerçekten ciddi Bir Turizm potansiyeli taşıyan Bir şehir'

Diyarbakır Valisi Murat Zorluoğlu da bu festivalin, şehrin somut ve somut olmayan kültürel değerlerini ön plana çıkaracak olmasından duyduğu memnuniyeti belirtti. Zorluoğlu, Diyarbakır'ın ciddi bir turizm potansiyeline sahip olduğunu vurgulayarak, "Kültürel ve sanatsal etkinliklerin iyileştirici, birleştirici ve umutları artıran özelliklerinden en çok bu şehrin çocuklarının ve gençlerinin yararlanacağına ben doğrusu inanıyorum. Trabzon'da da hep söylerdim. Burada da söylemek istiyorum. Sıkıcı şehirler gelişemez. Özellikle turizm anlamında iddiası olan şehirlerin mutlaka daha cazip, daha çekici ve daha çok sanatsal, kültürel, sportif etkinliklerle buluşan şehirler olması gerekiyor. Bu manada Diyarbakır'da gerçekten ciddi bir turizm potansiyeli taşıyan bir şehir. Uzun yıllar terörle ilgili sorunlar nedeniyle bu potansiyeli çok açığa çıkaramamış bir şehir" ifadelerini kullandı.

'Diyarbakır'ı daha cazip Bir şehir haline getirmemiz gerekiyor'

"İşte Diyarbakırımızın turizm anlamında da gerçekten önemli bir potansiyeli var ve yeni yeni bu potansiyel açığa çıkıyor" sözleriyle devam eden Vali Zorluoğlu, düşüncelerini şöyle sürdürdü:

"Diyarbakır'ı daha cazip bir şehir haline getirmemiz gerekiyor. Diyarbakır'ın hem kendi sakinlerine hem de ziyaretçilerine çok daha keyifli vakit geçirebilecek imkanlara bir zemine kavuşturulması gerekiyor. 9 gün boyunca Diyarbakır tam bir festival havasında eğlenceli, çok keyifli. Sadece konserlerden ibaret değil. Birçok sanatsal kültürel etkinliği barındıran gerçekten çok iyi dizayn edilmiş bir festivali hep beraber yaşayacağız."

'Birlikte umutlu Bir yolculuğa çıktık'

Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker de "Terörsüz Türkiye" sürecine dikkat çekerek "Bir umutla yaşıyoruz ve bir umutla yeni bir geleceği birlikte inşa ediyoruz. Terörsüz Türkiye bize bu coğrafyada 12 bin 500 yıldır inşa edilen medeniyetlere ait bütün değerleri ortaya çıkarıp bu değerleri paylaşma, insanlığa gösterme fırsatı ve imkanı veriyor. Bu festival budur. Bunu biz bütün insanlığa gösteriyoruz. Birlikte umutlu bir yolculuğa çıktık. İnşallah Terörsüz Türkiye hedefini gerçekleştirdiğimizde burada barışın kalbi olan bu şehirde biz bütün insanlığa ve bütün Orta Doğu'ya inşallah yeni bir modeli, yeni bir anlayışı, yeni bir hayatı yani modernitenin son işte 100-150 yılda bize dayattığı ve bizim hep aleyhimize olan ve bize hep gözyaşı döktüren sıkıntılarını aşar kendi tasavvurumuzla geleceğimizi birlikte inşa ederiz. Kürtler, Türkler, Araplar, herkes" dedi.

'Filistin halkının şanlı direnişi zulmü aciz bıraktı'

"Filistin'in acılarını bizim kadar kimse iyi anlayamayız" diyen Eker, konuşmasında şöyle ifade etti:

"Filistin'de direniş, Filistin halkının şanlı direnişi zulmü aciz bıraktı. Zulüm hiç bu kadar bu kadar aciz kalmamıştı. Bütün insanlığa gösterirdi. Onların hem bu şanlı direnişini kutluyoruz. Ve bu andan itibaren inşallah Gazze'ye tabii Cumhurbaşkanımızın da ifadeleriyle oradaki barışın tesisiyle ilgili gözlemler, takip vesaire her şey inşallah yapılacak. Birlikte biz Orta Doğu'da bu kadim medeniyet merkezinde birlikte güzel bir geleceği inşa edeceğiz. Diyarbakır'da Kültür Yolu Festivali'nin bugün başlamış olması bu manada anlamlı buluyorum."

'Burası zengin Bir şehir'

Bugün başlayan festivalin önemine dikkat çeken Eker, sözlerini şu şekilde tamamladı:

"Kültür kelimesinin ekip biçmekten geldiğini de dikkate alırsak daha bir anlam kazanır. Latince "cultura" kelimesi bizim dilimizde kültür olarak geçen ekip biçmek demektir. Ekip biçtiklerimiz yiyip biçtiklerimizdir. Bu hem bizim sanatsal gücümüzü ortaya koyuyor. Hem insanı daha üst ufuklara doğru taşıyor. Bunu düşünün. Onu da biz Diyarbakır gastronomisi üzerinden Türkiye'ye ve dünyaya tanıtma fırsatı bulacağız. Burası zengin bir şehir. En büyük zenginlik de buradaki insanın yürek zenginliği. Bunu da bu da köklerini tarihten alıyor. Burada kurulmuş, onlarca medeniyetten alıyor. Kortik Tepe'den bugüne 21. yüzyıl. Bu havzada ne yaşandıysa Dicle'nin suları hangi bereketi bize getirdiyse ve biz bu bereketi ne kadar büyütüp Basra Körfezi'ne doğru ne kadar akıttıysa bundan sonra da bunu aynı şekilde devam ettiririz. Bu festival bunun tabiri caizse aracı etkinliğidir. "

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar