Ekrem İmamoğlu 'bilirkişi davası'nda hakim karşısında: ‘Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz’

Ekrem İmamoğlu 'bilirkişi davası'nda hakim karşısında: ‘Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz’
Silivri'de tutuklu bulunan İBB Başkanı ve CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu, "bilirkişi" davasında bugün hakim karşısına çıktı. İmamoğlu’nun duruşması için eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve çok sayıda kişi Silivri’ye gitti.

Gazete Pencere- 19 Mart operasyonuyla tutuklanan CHP'nin cumhurbaşkanı adayı, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun "Turpun Büyüğü" başlıklı basın toplantısında adını açıkladığı bilirkişi S.B. ile ilgili sözleri gerekçesiyle “yargı görevini yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs” ve “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” suçlamalarıyla yargılandığı davanın bugünkü duruşması için İmamoğlu hakim karşısına çıktı.

Ekrem İmamoğlu’nun eşi Dilek Kaya İmamoğlu ve İBB Başkanvekili Nuri Aslan, "Bilirkişi Davası" duruşması için Silivri’ye gelerek duruşma salonunda yerini aldı.

İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi, son yayınlanan HSK kararnamesi ile değişti. Dosyaya yeni atanan ve izindeyken görev yeri değişen hakimin 22 Aralık’ta göreve başlayacağı öğrenildi.

Bugünkü duruşmada İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi yer aldı.

İmamoğlu alkışlarla salona girdi

Duruşma, saat 10.00 itibarıyla başladı. Jandarma eşliğinde salona getirilen Ekrem İmamoğlu alkışlarla karşılandı.

Ekrem İmamoğlu, savunmasına başladı.

"Tabii ki yaşadığım durumun farkındayım. Ne yazık ki bu dosyada da hâkim değişikliğine uğradım. Sizin bugün farklı bir görevlendirmeyle burada olduğunuzu biliyorum" diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Pazartesi günkü diploma duruşmasından cumaya; gazeteciler, öğrenciler protesto haklarını kullandıkları için tutuklanmaya devam ediyor. Milletimizin temel sorunlarını çözemeyen, çözmek gibi bir derdi olmayan kişiler de adalet sistemimize bilinçli olarak zarar vermeye devam ediyor. Gündemi bu şekilde alabora etmeye çalışan zihniyet, oyun içinde oyun kurmayı pervasızca sürdürüyor.

Bugün yalnızca üzerime atılı suçları yanıtlamayacağım. Yaşananlar kişisel değildir. Hakkımda açılan her davada, her soruşturmada, her fezlekede aynı şablon devreye kondu. Normalde aylar sürecek işlemler jet hızıyla birkaç saatte tamamlandı."

"İstatistik ve matematik bunu açıklayamaz"

Bilirkişi davasına yönelik konuşan İmamoğlu, “Bu en garip davalardan birisi. Bu hem komik hem şaşırtıcı. Ismarlama raporlar hazırlayarak Türk hukukunu istismar eden bir bilirkişiyi eleştirdiğim için bugün bu mahkemedeyiz. Biz onu Beylikdüzü davasından tanıyoruz. Ortada olmayan bir rapordan bahsedecek kadar gözü kara. Beylikdüzü davasındaki marifetlerinden sonra kendisine peş peşe görevler verildi. Bunların tamamı benimle ya da çevremdeki insanlarla ilgili dosyalar oldu. İstatistik ve matematik bunu açıklayamaz" dedi.

"Raporlar hep bu kişiye ait"

Söz konusu bilirkişinin İETT ve İSTALT gibi kuruluşların davalarında da yer aldığını hatırlatan İmamoğlu, “Kendisi hız rekoru kırıyor ve talimata göre hareket ediyor. 2018 yılına ait İSPARK’ta tespit ettiğimiz bir dosyayı mahkemeye verdik. Kim atandı dersiniz? Bu beyefendi. Yazamayacağı rapor yok. Kimdir bu diye merak ettik ve araştırmaya başladık. Hep CHP’li belediyelerin dosyalarında karşımıza çıktı. Esenyurt ve Beşiktaş dosyaları örneğin. Soruşturmaların başlamasına sebep olan raporlar da hep bu kişiye ait" dedi.

"Yargılamayı kim etkilemiş?

Cumhuriyet'in haberine göre, İmamoğlu şöyle devam etti:

"Asırlardır devletimizi taşıyan adalet mekanizması çok yorulmuştur. Bunu herkes biliyor, ben de biliyorum. Bu davada adil yargılamayı etkilemekle suçlanıyorum. Kim etkilemiş, ben mi o mu? Mağdur edilen belediye başkanı mı, yoksa olmayan raporları yargılamaya sokan o kişi mi? Yoksa istemediği kararları veren hâkimleri bir gecede uzaklaştırıp hukuku sopa gibi kullanan aklıevvel yönetim mi?"

"Hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz"

"Benim açıklamalarım bir müdahale değil, milletimin doğru bilgilendirmesi için yaptığım bir görevdir. Şu an beni değil, bu ülkede hakikati söyleme cesaretini yargılıyorsunuz. Benim sustuğum gün bu ülke konuşamaz hâle gelir. Konuştuğum gün ise bu millet ayağa kalkar. Herkesin doğruları söyleme hakkı vardır ve söyleyecektir, o yüzden susmuyorum.

Savcılığın kendisi hakkındaki tüm davalarda hâkimliği aldattığını belirten İmamoğlu, “O yüzden asla susmayacağım. Milletin susturulmaması için de konuşmaya devam edeceğim. Burada konuştuğumuz şey bir basın açıklamasından doğmuş bir şey değildir."

"Yeni tanımlama: her şeyi bilen kişi"

Yeni bir tanımlama yapacağım diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:

"Bu ucube hükümet sisteminin yarattığı yeni bir model var: her şeyi bilen kişi. Bunun kadar tehlikeli bir zihniyet yok. Karşınıza ekonomist olarak çıkar, hukuk uzmanı olarak çıkar. Her konuya karar verir, her atamayı bu zihniyet yapar ve süreç, sistem darmadağınık olur."

"Buradayım, Silivri'deyim!"

İmamoğlu sözlerine şöyle devam etti:

"Durumun farkındayım. Bu dosyada da hakim değişikliğine uğradım. Siz de bu dosyadaki hakim değilsiniz. Türk milleti adına burada sizin huzurunuzda düşüncülerimi ve tespitlerimi paylaşmak istiyorum. Bizi izlemeye gelen insanların, yakınlarımın, kıymetli avukatlarımın huzurunda konuştuğumun farkındayım. Soruşturma süreçlerinin nasıl işlediği ortada. Bu cennet vatanın hafızası güçlü, geleceğimizi adaletle, refahla buluşturmaya ant içmiş insanlarımızı selamlıyorum. Buradayım, Silivri'deyim. Uydurma davalara karşı savunma yapmaya değil, suç işleyenleri ortaya çıkarmaya sonuna kadar devam ediyorum, edeceğim.

Hafta başından bugüne 3-4 gün içinde gazeteciler, öğrenciler tutuklanmaya devam ediyor. Yokluk, yoksulluk; yanarak ölenler, zehirlenenler içimizi yakıyor. Tacize uğrayanlar, analar babalar isyan ediyor. Milletimizin temel sorunlarını çözemeyen sistem ise anayasal düzene zarar vermeye bilinçli olarak devam ediyor. Yeni icatlar ile oyun içinde oyun kurmaya pervasızca sürdürülüyor."

Devre arası hakem değişiyor

Kendisine yönelik tüm davalarda hâkimlerin değiştirildiğini bir kez daha hatırlatan İmamoğlu şöyle devam etti:

"Resmen devre arasında hakem değişikliği yapılıyor. VAR'a da gidemiyoruz. Sayın hâkim, sürgünde gibi bir mahkemedeyiz. Avrupa’nın en büyük adliyesinden buraya geldiniz. Hangi çağdayız biz, tam gaz geriye gidilir mi? Beni beş gün nezarette tutup bir gün de orada aç susuz bıraktılar. Uydurma casusluk meselesinde de 20 saat orada bekletildim. Kimsiniz siz? Beni orada tutarak âciz duruma düşüreceğinizi mi düşünüyorsunuz? Gün gelecek çatır çatır hesap verecekler. Bu uygulamaların hangi akıldan geldiğini çok iyi biliyoruz."

Seyircilere "alkış" yanıtı

İmamoğlu, sözlerine devam ederken salondaki seyirci kısa süre içerisinde 3 kez İmamoğlu’nu alkışladı.

Alkışlar üzerine mahkemenin nöbetçi hâkimi seyirciyi tekrar uyarınca İmamoğlu da araya girerek “Alkışlamanızın bana fayda vermediğini hatırlatayım” dedi.

Yeni duruşma salonuna yönelik konuştu

Silivri’ye yapılmakta olan yeni duruşma salonuna yönelik de konuşan İmamoğlu “Başka milletler ne yapıyor biz ne yapıyoruz. En büyüğünü ve en pahalısını hep istiyorlar tabii. Buradan o kara akıllara sesleniyorum: Boynunuza asacağınız o kara leke madalyonu hayırlı uğurlu olsun. 64 yıl sonra aynı ayıbı, aynı utancı tekrar ediyorsunuz. Şu an Silivri’ye Yassıada’yı kuruyorsunuz. TOKİ yapacakmış bu arada. Kara lekeleri çok. Kanal İstanbul sonuncu kara lekeleri olacak diyordum ama yenisini daha eklediler" dedi.

Ülkenin kurtuluşu Z kuşağı

Savunmasında, geçtiğimiz günlerde yayınladığı ve gençlere hitap ettiği videodaki konuşmasına referansla gençlerden bahseden İmamoğlu:

"Bu ülkenin kurtuluşu Z kuşağı çünkü liyakata en aç nesil onlar. 11-12 yaşındaki çocuklar gelip yurt ya da başka bir şey isterken 'Hakkım varsa' diyorlar. Her şeyi bilen kişilerin bu çocukları zehirlemesine izin vermeyeceğiz."

Bu memleketin ahlaklı insanlarından bize akan bilgiler var

Savunmasında bir kez daha kendi davasındaki hâkimlerin başka yerlere atanması hakkında konuşan İmamoğlu, yapılan 10 atamayı tek tek sıraladı.

"Ahmak" davasındaki hâkimin Samsun’a sürüldüğünü ve yerine gelen hâkimin ne karar vereceğini bildiklerini belirten İmamoğlu, "O dönem her şeyi öğrendik. Bu memleketin ahlaklı insanları hâlâ var. Ahlaklı insanlardan bize akan bilgiler de var" diye konuştu.

İmamoğlu, diploma davası iddianamesini yazan savcının Gaziosmanpaşa’ya, bilirkişi iddianamesini yazan savcının ise Beykoz’a başsavcı olarak atandığına da dikkat çekti.

30 Mart 2026'ya ertelendi

Dava, 30 Mart 2026'ya ertelendi. Esas hakkında mütalaanın hazırlanması için dosyanın savcılığa gönderilmesine karar verildi.

Ne olmuştu?

CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, 27 Ocak'ta Saraçhane’de düzenlediği "Turpun Büyüğü" isimli basın toplantısında bir bilirkişinin adını vererek AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'a seslenmiş, "Evet Sayın Cumhurbaşkanı; sizde böyle maharetli bilirkişi S. beyler oldukça, siz de binlerce bilirkişi arasından, nokta atış S. bey bilirkişisini bulan yargı mensupları oldukça, bir davanın öncesinde ya da yürüyen sürecin öncesinde, heybenizde büyük turplar taşıdığınızı düşünebilirsiniz. Ne var ki, sizin turp zannettikleriniz, bu milletin gönlünde zerre yer etmez. Sayın Cumhurbaşkanı; turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay. Bu kadar heybe sırtında taşımana gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına, kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın. Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurla uyumak kadar güzeli yoktur" diye konuşmuştu.

İlk duruşmaya katılmamıştı

Söz konusu basın toplantısından kısa süre sonra İmamoğlu hakkında, bilirkişiyi hedef gösterdiği iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından re'sen soruşturma başlatılmıştı. İmamoğlu’nun "yargı görevini yapan bilirkişiyi veya tanığı etkilemeye teşebbüs" ve "adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs" suçlamasıyla cezalandırılması istenen davanın ikinci duruşması İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nce Silivri 1 no’lu duruşma salonunda görülerek dava 12 Aralık’a bırakılmıştı.

İmamoğlu ve avukatları, ilk duruşmaya, duruşma yerinin hem mekan hem de zaman itibariyle hukuka aykırı olduğunu belirleterek katılmamıştı.

Bilirkişi, mahkeme huzurunda dinlenmeyecek

İkinci duruşmada Avukat Hasan Fehmi Demir, İmamoğlu’nun tutuklu avukatı Mehmet Pehlivan’ın savunma avukatı olarak duruşma salonunda yer alması için ara karar verilmesini istemiş, bilirkişi S.B’nin mahkemede dinlenilmesi yönünde talepleri olduğunu da söyleyen Demir, S.B’nin daha önce ifadesinin alınmamış olmasını eleştirmişti.

Ara kararını veren hakim, S.B’nin dinlenilmesinin dosyaya başkaca yarar sağlamayacağını değerlendirerek talebi reddetmiş, hakim ayrıca, Pehlivan’ın dosya kapsamında zorunlu müdafiilik görevinin bulunmadığı ve duruşmada başka sanık avukatları yer aldığı gerekçesiyle, davaya katılma yönünde mahkemeye talepte bulunulması halinde talebin duruşma arasında değerlendirilmesine karar vermişti.

'Yakın zamanda adımın geçtiği her davada hakimlerin yeri değiştirildi'

Son yayınlanan Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Kararnamesi ile ise doyanın asıl hakimi, İstanbul 10. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi olarak atandı.

Dosyanın yeni hakiminin ise izne ayrıldığı dönemde görev yerinin değiştiği öğrenildi. Bu nedenle hakim, 22 Aralık’ta göreve başlayacak. Edinilen bilgiye göre, bugünkü duruşmayı, komisyon kararıyla, İstanbul 20. Asliye Ceza Mahkemesi hakimi yönetecek.

İmamoğlu, “Diploma Davası”nın son duruşmasında ise hakim değişikliği nedeniyle “Yakın zamanda adımın geçtiği her davada hakimlerin yeri değiştirildi” diyerek isyan etmişti.

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar