Erdoğan: Hamas bir terör örgütü değildir; gerekirse askeri önlemleri hayata sokmaya devam edeceğiz

Erdoğan: Hamas bir terör örgütü değildir; gerekirse askeri önlemleri hayata sokmaya devam edeceğiz
Gazete Pencere Haber Merkezi Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de devam eden çatışmalara ilişkin "Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi...

Gazete Pencere Haber Merkezi

Partisinin grup toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Gazze'de devam eden çatışmalara ilişkin "Hamas bir terör örgütü değil, topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur" dedi. Öte yandan Erdoğan, Batılı ülkelere tepki gösterdiği konuşmasında "Canlı kalmış ölülerle dolu dünyada biz hakikati haykırmaya, siyasi hatta gerekirse askeri önlemleri hayata sokmaya devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM grup toplantısında açıklamalarda bulundu. Konuşmasının büyük bölümünü Filistin-İsrail çatışmasına ayıran Erdoğan, "Dünyaya sesleniyorum. Toplantılar yapıyorlar. Son yaptıkları toplantıda tüm batı, Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin çünkü bu batının sana borcu yok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur" ifadesini kullandı.

İsrail'e tepki gösteren Erdoğan, "Ben hayatımda bir kere Netanyahu denen adamın elini sıktım. Türkevi'nde Amerika'da. İyi niyetimiz vardı. Onu suistimal vardı. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal gitmeyeceğiz. İyi niyetle devam etmiş olsaydı münasebetlerimiz farklı olabilirdi. O da olmayacak. Çünkü iyi niyetimizi suistimal ettiler" diye konuştu.

Erdoğan'ın satırbaşları şöyle:

Bir önemli düzenleme de 2024 bütçesidir. Hedeflerimizin tamamlayıcısı olarak görüyoruz. Şehirlerimizin depreme hazırlanması çalışmasıdır. Acıları unutturma çabası vardır. Bu bir taktiktir. Acıyı ilk günkü tazeliği ile yüreğimizde hissediyoruz. Bu felaketi her zaman gündemimizin ilk sırasında tutacağız. Şehirlerimizi eskisinden iyi seviyeye getirene kadar çalışacağız. Bu kararlılığımızı 2024 bütçesinde görmek mümkündür.

"Türkiye ne büyümesinden taviz verir ne de enflasyona teslim olur"

İstihdamı artırırken diğer yandan enflasyonla mücadele içindeyiz. Türkiye ne büyümesinden taviz verir ne de enflasyona teslim olur.  Hepsinin üstesinden geleceğiz. Yatırımcısından işçisinden üreten her kardeşimizin meselesi bizim meselemizdir. Her emeklimizin sıkıntısı bizim sıkıntımızdır. Ailesinin tüm yükünü omuzlayan her ev hanımının derdi bizim derdimizdir. Her gencimizin beklentisi bizim sorumluluğumuzdur.

Cep telefonu ve bilgisayar desteği ile 10 GB internet sözümüzü tuttuk. Kararın gençlerimize hayırlı olmasını diliyorum. 

Biz Türkiye Cumhuriyetini demokrasisi, ekonomisi ile 21 yılda kat be kat büyüttük. 100. yılına kavuşacak cumhuriyeti fedakarlıklarla değil Menderes ve Özal'ın açtığı yoldan giderek milletimiz ile buluşturan biz olduk. Önümüzdeki dönemde daha fazlasını milletimize kazandırmak bizim namus borcumuzdur. Gelip geçici sıkıntıların kazanımlarımızın üstünü örtmesine rıza göstermedik. Hiçbir hayali, vizyonu, programı olmadan sadece bu arzi tablodan cesaret alanlara hayal görenleri gerçeklerle uyandıracağımız günler yakındır.

Yerel seçimler

Milletimizin gönlüne girmemiz gerekiyor. Istırap çeken vatandaşımızı gerçek belediyecilikle buluşturmak asli görevimizdir. Nice zaferlere imza atan AK Parti olarak bir kez daha bu başarıyı göstereceğiz. Her konuda olduğu gibi mahalli seçim çalışmalarında da partimizin lokomotifi oluşturacağına eminiz. Başladığımız yeri sağlam tutmazsak gittiğimiz istikameti doğrultamayız. Sizlerden bu ağır yükün bilinci ile seçime hazırlanmanızı bekliyorum. Kendi çıkarları ile hareket etmek bize yakışmaz. Türkiye büyüdükçe biz de büyüdük. 2024 Mart'ına kadar hep birlikte çok gayret göstereceğiz. 

Irak ve Suriye tezkeresi

Terörle mücadelede daimi gündemimiz ve önceliğimizdir. Kahraman ordumuz destan yazmayı sürdürüyor. Irak ve Suriye Kuzeyinden terör tehditlerini bertaraf etme konseptini geliştirerek uyguluyoruz. Tezkereye destek veren siyasi parti ve vekillere teşekkür ediyorum. Tezkerenin yürürlüğe girmesi ile terörle mücadele güç kazandı. Tezkereye hayır diyenleri milletimiz affetmeyecektir. Bir gece ansızın gelebiliriz diye ifade ettiğimiz operasyonlarla projeleri çökertecek teröristlerin başını ezeceğiz. 

Türkiye'ye rahatsızlık verdiği için kendi topraklarında faaliyet gösteren örgüt mensuplarını koruyanların bir gün hakikati göreceklerini ümit ediyoruz. Her ne kadar onlar devlet olmanın, hukukun şartlarına uymasalar da biz kendi vakarımızın gereklerini yerine getirmekten vazgeçmeyeceğiz. Kirli kampanyalara karşı tavır koymaya devam edeceğiz. Bu onurlu duruşu günübirlik çıkarlara değişmeyeceğiz. Filistin'deki zulme karşı ilkeli yaklaşım en somut örneğidir.

"Hamas terör örgütü değil, topraklarını koruma mücadelesi veren mücahitler grubudur"

Filistin meselesine biz öncelikle insan penceresinden baktık. İnsan hayatını savunduk. 7 Ekim'den bu yana krizin büyümemesi için her türlü çabayı gösterdik. Gazze halkının ihtiyacının giderilmesi için 8 uçak dolusu yardım malzemesi gönderdik. Yaralıların tedavisi için 25 personelimizi Mısır'a sevk ettik. İsrailli siviller dahil sivilleri hedef alan eylemleri saldırıları mazur görmediğimizi ifade ettik. İsrail devleti ile sorunumuz yok ama devlet yerine örgüt gibi davranılmasını asla tasvip etmedik. Gazze'deki mazlumlara karşı tarihin en vahşi saldırılarından birini gerçekleştiriyor. Ölenlerin yarısı çocuklardan oluşuyor kalan yarısı da annelerinden ve aile büyüklerinden oluşuyor. Bu bile bir vahşet olduğunu göstermeye yeterlidir. 

Hastaneleri ibadethaneleri, pazar alanlarını ateşe boğan, bu insanlık dışı eylemi sürdüren başka bir ordu bulamazsınız.

Dünyaya sesleniyorum. Toplantılar yapıyorlar. Son yaptıkları toplantıda tüm batı, Hamas'ı bir terör örgütü olarak görüyor. Ey İsrail, sen bir örgüt olabilirsin çünkü bu batının sana borcu yok ama Türkiye'nin sana borcu yok. Hamas bir terör örgütü değil topraklarını ve vatandaşlarını koruma mücadelesi veren bir kurtuluş ve mücahitler grubudur.

Bu İsrail çocukları öldürüyor. Çocukların halini gördük. Neler yaptıklarını gördük. Bunların paramparça edilmesine asla müsaade edemeyiz. Biz insanlıktan nasibimizi aldık. Çocukları nasıl kurşunladıklarını biliyoruz. O günden bu yana Davos'a bir daha gitmedik. O gün benimle birlikte olan iki arkadaş şimdi siyasi partilerin başındalar. Onlar da arkamdan geliyorlar. Ne diyorlar biliyor musun? 'İşte şimdi yandık.' Ben öyle dedim ya; işte şimdi yanmışız. Ne oldu yandık mı? Biz dimdik ayaktayız. Ama siz yandınız. Hiçbir şeye yar olmadınız. CHP'nin koltuğuna sığınmak size hiçbir şey katmadı, katmayacak. Biz dimdik yürüyoruz.

"İsrail'e gitmeyeceğiz"

Ben hayatımda bir kere Netanyahu denen adamın elini sıktım. Türkevi'nde Amerika'da. İyi niyetimiz vardı. Onu suistimal vardı. İsrail'e gitme projemiz vardı, iptal gitmeyeceğiz. İyi niyetle devam etmiş olsaydı münasebetlerimiz farklı olabilirdi. O da olmayacak. Çünkü iyi niyetimizi suistimal ettiler.

Anne babaların çocukların naaşına sarıldığını bir dünyada, sadece naaşına sarılmıyor vücuduna ismini yazıyor. Arayınca bulayım diye. Ey İsrail, bu kafayla bir yere gidemezsin, ister yanına ABD’yi al ister Batı’yı al. ABD adaletle davranmadığı için o da kaybedecek. Bütün mesele adil bir dünyanın kurulmasından geçer. Anne babaların çocuklarının naaşına sarıldığı bir dünyada kimse huzur içinde uyuyamaz. Engel olmayan her ülke için de geçerlidir. bu katliamlarla mukayese edilemeyecek eylemler üzerinden gerçeğe sırtını dönenlerin durumunu konuşma vakti geldi. Saldırılara bahane üretmek batının kanlı tarihinden devraldığı mirastır.

Biz tarihte ırkçılık yapmamış tek halkız. Bunu en iyi Yahudiler bilir. Kendi ülkelerinde mazlum Filistin halkı lehine açıklama yapan üniversite öğrencileri, akademisyenleri, gazetecileri, sanatçıları, sporcuları tehditle hatta şantajla susturmaya kalkan bunlar değil mi? Lafa gelince demokratlığı, insan haklarını, çok sesliliği kimseye bırakmayanların faşist yüzlerini hep birlikte ibretle seyrediyoruz. Sırf bu onurlu tavırlarından ötürü yaşadıkları ülkelerde sıkıntıya düşen üniversite öğrencilerine ve diğer tüm kesimlere ülkemizin kapılarının sonuna kadar açık olduğunu belirtmek istiyorum. Daha dün Ukrayna'daki savaşta dünyayı ayağa kaldıranların Gazze'de duvar kesilmesi bu riyakarlığın en somut ifadesidir. 

"Siyasi hatta gerekirse askeri önlemleri hayata sokmaya devam edeceğiz"

Canlı kalmış ölülerle dolu dünyada biz hakikati haykırmaya, siyasi hatta gerekirse askeri önlemleri hayata sokmaya devam edeceğiz. Ne yapabiliyorsak yapacağız. İnancımızın gereği olan duruşumuzdan taviz vermeyeceğiz. Filistin'e fayda getirmeyecek adımlara tevessül etmeyeceğiz. Gerisinde binlerce yıllık devlet aklı olan Türkiye Cumhuriyeti'yiz biz. 

Gazze'de yaşanan katliamın gerisindeki failler İsrail'e sınırsız destek verenlerdir. Onları teşvik edenlere sesleniyorum. Gazze'de siviller öldükçe bölgemize gönderilen uçak, gemi barış getirmeyecektir. İsrail'den istediğimiz barış çağrımıza kulak vermesidir. Bu toprakları kana bulayan zulüm başımıza saran güçlerin çözüm istemediğinin farkındayız. Sorunun sebebi olanlar elbette çözüm istemez. Sorun ne kadar dallanıp budaklanırsa onlar için o kadar iyidir. İstiyorlar ki mesele daha da büyüsün, bu bölgeye barış gelemesin. Savaşın karanlık gölgesi Doğu Akdeniz'in üzerinden hiç eksik olmasın. Biz buna itiraz ediyoruz. Bu sömürü düzenini reddediyoruz. Mescidi Aksa Müslüman, Hristiyan ve Yahudilerin ortak ibadethanesidir. 

Sağ duyu ile hareket ederek bize zorla giydirdikleri deli göleğini parçalamamız gerekiyor. Aksi takdirde kaynaklarımızla geleceğimizle bedel ödemeye devam ederiz.

Tüm taraflar elini tetikten çekip derhal ateşkes ilan edilmeli. Hem İsrail'in saldırıları, hem de İsrail'e yönelik füze atışları kesilmeli. Bu olay hızla sonlandırılmalıdır. Çocukları kafeslere koyuyorsunuz, bu nedir. Hemen bir insani koridor oluşturulmalıdır. Girişine çıkışına yaralılar için izin verilmelidir. Refah Sınır Kapısı insani yardımlar için sürekli açık tutulmalıdır. 20 TIR'lık yardım malzemesi denizde damladan öteye hiçbir anlam taşımamaktadır. Ne gerekiyorsa göndermeye devam edeceğiz. 

"Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız"

Yerleşimci kılıklı asker üniformalı hırsızlara hırsız denmedikçe ve bu şekilde muamele edilmedikçe bölgeye huzur gelmez. Savaşın yayılmaması için tüm aktörler sorumlulukla hareket etmelidir. Akıl ve vicdan sahibi ülkeleri İsrail'in aklı selime dönmesi için Netanyahu hükümetine baskı kurmaya davet ediyorum. Barışın egeme olduğu dünya istiyorsak haçlı hilal anlayışı bir kenara konmalı. Aksi halde insanlığa yazık olur. İslam İşbirliği Teşkilatı'ndan misyonuna yakışır şekilde tavır ortaya koymasını bekliyoruz. Türkiye olarak İslam ülkeleri ile hareket etmenin en tesirli yöntem olduğuna inanıyoruz. Türkiye sorumluluk almaktan asla kaçınmayacaktır. Garantörlük meselesini gerçekçi çözüm getirmeye yönelik en etkili yöntem olarak görüyoruz. İnsani, siyasi ve askeri varlığımızla Filistin tarafının garantörlerinden biri olmaya hazırız. Filistin İsrail barış konferansını öneriyoruz. Garantörlük teklifimiz başta olmak üzere uygulamaya dönük adımlara her iki tarafın da ihtiyacı var. 

Bölgede barış tüm dünya tarafından tanınan bağımsız Filistin devletinin kurulmasından geçiyor. Aksi durumda radikalleşmenin nereye varacağını kestirmek mümkün değildir. Bu yangının nereye sıçrayacağı, her tarafı kül edeceği bilinmez. Her fırsatta dile getirdiğimiz dünya 5'ten büyüktür itirazımız Gazze'deki gelişmelerle bir kez daha teyit edildi. 

Haykırışımızı tekrarlıyorum. BM kendini reforma tabi tutmalıdır. Dünyanın güvenliğini 5 devletin çıkarlarına teslim eden yapının sürdürülebilirliği yoktur. Binlerce masumun katlini konuşmaya bile tahammülü olmayan sistemi sürdürmek mümkün değildir. BM'nin içine düştüğü acziyet görüntüsünden üzüntü duyuyoruz. 

Cumhuriyet'i unuttu

Aslında bugünkü grup toplantımızda Cumhuriyetimizin 100. yılıyla ilgili kapsamlı bir değerlendirme yapmayı planlıyorduk. Ancak Gazze meselesi ile ilgili ülke ve dünya kamuoyuyla paylaşmamız gereken mesajların aciliyeti sebebiyle vaktimizi bu konuya ayırma mecburiyetinde kaldık. 28 Ekim'de İstanbul'da yapacağımız Büyük Filistin Mitingi'ne kadar bu krizin ateşinin en azından sönmeye başlamasını ümit ediyoruz.