Erdoğan’dan AİHM’in kararına rest ve Kanun Hükmü sansürüne destek

Erdoğan’dan AİHM’in kararına rest ve Kanun Hükmü sansürüne destek
Gazete Pencere Haber Merkezi TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin FETÖ'cü olduğu iddiasıyla ihraç edilen ve tutuklanan öğretmen...

Gazete Pencere Haber Merkezi

TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin FETÖ'cü olduğu iddiasıyla ihraç edilen ve tutuklanan öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkında verdiği karara tepki göstererek, "AİHM’nin verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran damla olmuştur" dedi. Altın Portakal Film Festivali'ni iptale götüren süreçte tartışmalar yaratan "Kanun Hükmü" belgeselini de hedef alan Erdoğan, "Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin insanlık ve demokrasi düşmanların istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de 28. Dönem 2. Yasama Yılı Açılış Toplantısı'nda Genel Kurulu’na hitap etti.

AİHM'e rest

ByLock kullanmak, Banka Asya’da hesabı olmak ve gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya hakkında Türkiye’nin insan hakları ihlalinde bulunduğuna hükmeden AİHM'in bu kararına tepki gösteren Erdoğan, "Avrupa Konseyi’nin bir kurumu olan AİHM’nin verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları beyhude yere heveslenmesinler mahşeri vicdanda zaten mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz. bir kez ihanet eden unutmayın her zaman ihanet eder. Milletimiz bir kere ısırıldığı delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar feraset sahibidir. Bizim de terör örgütleriyle aynı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne saygı duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkün değildir" diye konuştu.

"Kanun Hükmü" sansürüne destek verdi

KHK ile atılan iki memuru anlatan "Kanun Hükmü" belgeseli nedeniyle Altın Portakal Film Festivali'nden çekilen Kültür Turizm Bakanlığı'na destek veren Erdoğan, "Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin insanlık ve demokrasi düşmanların istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir" ifadesini kullandı.

Erdoğan'ın satırbaşları şöyle:

Aziz milletim, sayın başkan, değerli vekiller sizleri muhabbetle selamlıyorum. TBMM'nin 28. döneminin vekillerimize, ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. 14 ve 28 Mayıs'ta iradelerini sandığa yansıtan vatandaşlarıma teşekkür ediyorum. Bu yüce çatı altında hizmet eden vekillerimize ayrı ayrı teşekkür ediyor, vefat edenlere Mevla'dan rahmet diliyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum. Ülkemizin bütünlüğü uğruna mücadele eden şehit ve gazilerimizi yad ediyorum. Milli irade ilkesine bağlılığı ile ülkemize hizmet verecek vekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden milli ülkümüz olan Türkiye Yüzyılı'na yakışır eserler bekliyoruz. İki asrı bulan demokrasi arayışımızın, Cumhuriyetimizin çok partili siyasi hayata geçişle birlikte şekillenen temayüllerimizin, demokrasimizin en büyük mirası burasıdır. TBMM'nin ilki milli mücadele ikincisi 15 Temmuz'da olmak üzere iki defa gazilik ile şereflenmiştir. Meclis'imizin bugün de Türkiye Yüzyılı'nın ufkunu aydınlatacağından şüphe duymuyorum. 

Cumhuriyetimizin önünde kat edecek epey yol olması bize yapacak çok işimizin olduğunu anlatıyor. Kimsesizlerin kimsesi olarak anlatılan Türkiye cumhuriyeti Türkiye Yüzyılı'nda bu vasfına kavuşacaktır. Topyekün millet ve onun temsilcileri olarak, farklılıklarımızı zenginliğe dönüştürerek sıkı sıkıya sarılmalıyız. Demokrasimizin eksiklerini tamamlayarak bu anlamda atılacak adımların zeminini oluşturduk. Başbakan ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kaldı.

Hep birlikte yazdığımız 15 temmuz destanı bu bakımdan bir dönüm noktasıdır. Önümüzde yeni bir dönem ve fırsat var. Yeni ve sivil bir anayasaya kavuşmaktır bu. Salondaki başkanlık kürsüsünün arkasında yazan hakimiyet kayıtsız şartsız milletindir sözünün hakkını ancak bu şekilde verebiliriz. 41 yıllık tarihinde irili ufaklı değişiklikle yamalı bohçaya dönen anayasanın 2023 Türkiye'sini taşıyamadığı açıktır. Esasen yeni anayasa meselesi 10 seneyi aşkın süredir ülke gündemindedir. Hatta yarım kalmış olsa da adımlar oldu. Cumhur ittifakı olarak 2021'de kendi hazırlıklarımızı yaptık. Ardından siyasi partileri davet ettik ama karşılık bulmadı davetimiz. Şikayet edenler konfor alanlarının dışına çıkmak istemedi. Ümidimizi kaybetmedik. Her anayasanın ayrı hikayesi var. Bugün ülkemizin şartlarını ilk defa demokratik işleyişinin bir anaysa hazırlamaya uygun olduğuna inanıyoruz. Türk demokrasinin olgunluk seviyesi, 60 darbesi ile başlayan kötü geleneği sona erdirmeye yeterlidir. 

Devletin ve milletin ortak geçmişini kuşatmayan anayasa ülkeye fayda getirmez. Şahsım ve cumhur ittifakı partileri olarak tüm parti ve vekilleri, toplumsal kesimleri yapıcı bir anlayışla yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyoruz. 

Milli, yerli, sivil, vizyoner bir anayasa isteyen herkes bu çağrının muhatabıdır. Hep birlikte konuşup tartışıp kararlaştırabiliriz. Ülkenin kırmızı çizgilerine uygun şekilde yaklaşabilelim yeter ki. Bunu başardığımızda tüm konuların üstesinden geleceğiz. Türkiye milletin hayali olan böyle bir anayasayı hak ediyor. Türkiye toplumun gerisinde kalan değil toplumun ufkunu açan anayasayı hak ediyor. Darbecilere karşı duran bu necip millet demokrasiyi sivil anayasa ile taçlandırmayı fazlasıyla hak ediyor. Cumhuriyetin yüzüncü yılını yeni anayasa ile taçlandıralım. 

Yeni anayasa ile birlikte yönetim sistemi tartışmalarını sona erdirme imkanı bulacağız. Türkiye Yüzyılı anayasası çalışmaları için her türlü kolaylığı gösteriyoruz. Diğer partilerden de aynı yaklaşımı bekliyoruz.

Deprem bölgesi

Bölgede kurulan 186 bin konteynerde 600 bine yakın vatandaşımız barınıyor. Yaklaşık 327 bin hanedeki 1,3 milyon vatandaşımızın yararlandığı kira yardımı ve diğer yöntemlerin dereye alınmasıyla açıkta kimse kalmadı. Yapımına fiilen başladığımız konut sayısı 200 bini, yerinde dönüşüm için başvuranların sayısı ise 212 bini geçti. Yakında inşası tamamlanan deprem konutlarını hak sahiplerine teslimine başlıyoruz.

Terör saldırısı

"Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır.

FETÖ ihanet şebekesinin bilhassa yurt dışında yuvalanan militanları  vasıtasıyla yaymaya çalıştığı yıkılmadık ayaktayız havası bir çeşit mezarlıkta ıslık çalma gayretidir. Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir.

Altın Portakal Film Festivali çıkışı

Ne devletimiz ne milletimiz ne de siyaset kurumu böyle bir durumun ortaya çıkmasına izin vermeyecektir. Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz. Kültür sanat gibi insanı yücelten ortak değerlerin insanlık ve demokrasi düşmanların istismar alanı haline dönüşmesine sorumluluk makamında olan bizlerin karşı çıkması hayati öneme sahiptir.

Avrupa Birliği tepkisi

Biz demokrasi adalet ve özgürlükler noktasında kopenhag kriterlerini gerekirse ankara kriterleri yapar yine yolumuza devam ederiz. Son 21 yılda hak ve özgürlükler konusunda hayata geçirdiğimiz sessiz devrim olarak nitelenen tüm reformları birileri istediği için değil milletimizi en ilerisine layık olduğu için yaptık. AB ‘ye rağmen sabırla bugünlere getirdiğimiz tam üyelik sürecimizde yeni dayatmalara yem, şartlara tahammülümüzün kalmadığını burada tekrar ifade etmek istiyorum.

AİHM tepkisi: Bardağı taşıran damla!

Avrupa Konseyi’nin bir kurumu olan AİHM’nin verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları beyhude yere heveslenmesinler mahşeri vicdanda zaten mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz. bir kez ihanet eden unutmayın her zaman ihanet eder. Milletimiz bir kere ısırıldığı delikten ikinci kez ısırılmayacak kadar feraset sahibidir.

Bizim de terör örgütleriyle aynı hizada sıralanan kurumların kararlarına ne saygı duymamız ne de onların dediklerine kulak asmamız mümkün değildir.

"Uzattığımız dostluk elini utan herkesle ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız"

Son olarak 30 yıllık işgalin ardından Karabağ özgürlüğüne kavuşmuş hamdolsun burada da hak yerini bulmuştur. Biz dostlarımızı çoğaltmak için samimi bir gayret içerisindeyiz. Uzattığımız dostluk elini utan herkesle ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız. Diyalog ve diplomasiye alan açıldığında ne kadar çetrefilli olursa olsun çözülemeyecek hiçbir sorun görmüyoruz.

Nitekim son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı attık. Ülkemizin etrafında bir barış kuşağı oluşturma hedefinde ciddi mesafe aldık. Bölgesel entegrasyon projeleriyle işbirliğimizi derinleştirmeye çalıştık. bunlara yenilerini eklemeye hazırız. Bize bir adım gelene biz koşarak geliriz. Yeter ki Türkiye’nin egemenlik haklarına büyük bedeller ödeyerek elde ettiği egemenlik haklarına, kırmızı çizgilerine saygı duysun. Bunları sağladığımızda hiç kimseyle konuşamayacak müzakere edemeyecek anlaşamayacak hiçbir meselemiz yoktur.