Kızıldere operasyonunun şefi, kontrgerillanın kilit ismi Mehmet Eymür yaşamını yitirdi. Eymür'ün hayatını da birçok kişi merak ediyor. Milli İstihbarat Teşkilatı'nın daire başkanı Eymür kimdir? Hangi operasyonlarda yer aldı? 

Mehmet Eymür, 1943 yılında İstanbul'da doğmuş, Türk istihbaratının önemli isimlerinden biridir. Babası Mazhar Eymür, Milli Güvenlik Teşkilatı'nın (MİT) öncülü olan kuruluşun kritik bir ismidir. Mehmet Eymür, MİT'te, Hiram Abas ile birlikte 1. Ordu Komutanı Orgeneral Faik Türün'ün emrinde çalışmıştır.

Eymür'ün adı, 30 Mart 1972'de gerçekleşen Kızıldere operasyonunda, THKPC ve THKO önder kadrolarıyla birlikte kaçırılan İngiliz teknisyenlerin öldürüldüğü olayda yer almasıyla anılmıştır. Aynı şekilde, 19 Şubat 1972'de Ulaş Bardakçı'nın yaşamını yitirdiği operasyonu da yönetmiştir.

Kontrgerilla faaliyetlerinde önemli bir rol oynayan Eymür, ABD'nin özel harp ekipleri içinde Hiram Abas ile birlikte görev almıştır. Abdullah Çatlı gibi isimlerle birlikte, 12 Eylül sonrasında ASALA'ya karşı görevlendirilmiştir.

MİT'e resmi dönüşü 1986'da gerçekleşmiş, Hiram Abas'ın önderliğinde PKK'ye karşı mücadele için Güvenlik Daire Başkanlığı'nı kurmuş ve başına Mehmet Eymür'ü getirmiştir. Bu dönem, 1996'daki Susurluk skandalıyla gündeme gelen bir ekip oluşturulduğu zaman dilimine denk gelmiştir.

1989 Cumhurbaşkanlığı seçimleri yaklaşırken, İstanbul Emniyeti'nin başındaki isimlerle arasındaki çatışmalar artmış, 1996'daki Susurluk skandalının temelleri atılmıştır.

MİT raporu olarak bilinen "1. MİT raporu", 1988'de basına sızdırılmış ve Mehmet Eymür tarafından yazılmıştır. Bu rapor, egemenler arasındaki çatışmaları açığa çıkaran bir dizi iddiayı içermiştir. Ancak, raporun yayılması sonucunda Hiram Abas istifa etmiş, Mehmet Eymür ise pasif görevlere sürülmüştür.

Mehmet Ağar’dan Eymür’ün ölümüne ilişkin yorum: Ölünün arkasından konuşulmaz

Eymür, 1995'te Kontrterör Daire Başkanı olarak görevine geri dönmüş, ardından 1997'de Washington'a gönderilmiştir.

2021 yılında gazeteci Gökçer Tahincioğlu ile yaptığı geniş söyleşiyle gündeme gelmiş ve 90'lı yıllardaki faili meçhul cinayetler ve devlet-mafya ilişkilerine dair önemli açıklamalarda bulunmuştur. Aynı dönemde sağlık sorunlarıyla mücadele eden Eymür, KOAH tedavisi görüyordu.

Eymür, gazeteci Gökçer Tahincioğlu’na verdiği röportajda MİT’teki işkencelerden bahsetti. Ziverbey Köşkü’nde yapılanları anlattı, “Herkese yapılıyor diye söylemek mümkün değil. Ama yapılan da vardı. Mesela bir kurye vardı. Bana dert yanardı, ‘Bugün elektrik tedavisi yok mu, romatizmalarım azdı’ diye dalga geçiyordu. Başka türlü konuşma imkânı yoksa işkence olabilir, çünkü çok inatçı tipler var!” dedi.