Mahmud Abbas duyurdu: Tüm Filistinli kardeşlerimizle Gazze’ye gitme kararı aldık
Türkiye Büyük Millet Meclisi yasama yılını temmuzun son haftası bitirmişti. Meclis bugün TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un daveti üzerine olağanüstü toplandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş ve Meclis Başkanvekilleri ile birlikte Meclis Genel Kurulu’na geçti.
Abbas'ın ardından Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan resmi törenle Meclis’e giriş yaptı.
Olağanüstü toplanan Meclis Genel Kurulu’na, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’de katılım gösterdi.
Abbas, İsrail'in Gazze'ye olan saldırılarını Meclis'te anlattı.
Abbas'ın Meclis'teki konuşması sık sık AKP'li vekiller tarafından ayakta alkışlandı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, TBMM Genel Kurulu’nda konuştu. Abbas, konuşmasında Gazze’ye gideceğini duyurdu. Abbas, Gazze’den sonra Kudüs-ü Şerif’e yöneleceğini aktardı. Abbas konuşmasında, “Benim hayatım, bizim hayatımız Gazze’deki bir çocuğun hayatından daha önemli değildir. Bizler İslam’ın hükmünü uyguluyoruz ya zafer, ya şehadet. Burada uluslarası bir platformda konuşuyorum bütün Arap ve İslam ülke liderlerini ve BM’nin yetkilerini bu insani görevi yetine getirmeye çağırıyorum. Düşmanlığı bitmek için bunu yapalım diyoruz” şeklinde konuştu.
Numan Kurtulmuş: Netanyahu hükümetinin işlediği insanlık suçlarına Türkiye kayıtsız kalmadı
Meclis oturumunu başlatan TBMM Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, Abbas’ın konuşması öncesi, “Bugün burada TBMM olarak tarihi bir oturuma ev sahipliği yapıyoruz. Az sonra Abbas burada sizlere hitap edecek ve buradaki konuşması üzerinden Filistin'i bütün dünyaya bir kez daha anlatma fırsatı bulacaktır.
Filistin davasına devlet ve millet olarak ortak bir destek duruşu sergilemiş ender ülkelerden biriyiz. Cumhurbaşkanlığımızın önderliğinde ülkemiz elinden gelen tüm güçle İsrail'e karşı mücadele etmeyi sürdürmektedir.
İsrail'de Netanyahu hükümetinin işlediği insanlık suçlarına Türkiye kayıtsız kalmadı. On yıllar boyunca Filistin'de her türlü zulme ve işkenceye uğrayan ancak mücadeleden vazgeçmeyen, direnen bütün mücahitleri saygıyla anıyorum. Yaser Arafat'ın ve Şeyh Ahmet Yasin'in şahsında tüm mücahitlerin mücadelesini rahmet ve şükranla anıyorum" şeklinde konuştu.
Abbas: Gazze, Filistin devletinin ayrılmaz parçasıdır
Mahmud Abbas’ın konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;
Size Kudüs’ten geliyorum. Sizlere 1948 yılından bu yana büyük acı yaşayan halkımın mesajıyla gelmiş bulunmaktayım . Halkım uluslarası adaletten yoksun olarak torağına, vatanına, değişmez milli haklarına sarılarak işgalci İsrail’in suçlarına karşı büyük bir mücadele yürütmektedir. Cenabı Allah’ın bu büyük mücadelemizin zaferle sonuçlanacak.
Halkımız Filistin ve Kudüs için şehit olan Türk halkını unutması mümkün değil. Türkiye’nin, İsrail’in Gazze’deki saldırısını Güney Afrika tarafından Uluslararası Adalet Divanı’na açılan davaya müdahil olma kararını da kutluyorum. 10 milyar dolarlık bir ticareti Türkiye Filistin halkı için durdu.
7 Ekim’den bugüne 40 bin Filistinli şehit edildi. 10 bin kayıp, 80 bin yaralı var. Batı Şeria’da 10 bin şehit var. Ancak buna rağmen bizler dik durmaya devam edeceğiz. Topraklarımızdan ayrılmayacağız.
Gazze, Filistin devletinin ayrılmaz parçasıdır. Gazze’de bir başka devlet kurulmaz. Gazze ’siz bir Filistin devleti de olamaz. Halkımız kırılmayacak, teslim olmayacaktır. Bizler Gazze’nin imarını gerçekleştireceğiz. Halkımızın ve dünyanın özgür insanlarının desteği ile gelecekte başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin Devletimizi yapacağız. Bu ne pahasına olursa olsun. Soykırımın asıl amacı Filistin'i yok etmektir.
"Ya bize hakkımızı versinler ya da sizler özgürsünüz"
Savaş sonrası diye bir şeyden bahsediyorlar. Biz buradan çok açık bir şekilde diyoruz ki, Gazze şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs bağımsız Filistin Devleti’ni oluşturan, tek bir meşru ülke tarafından yönetilen coğrafi bütünün adıdır. Uluslarsı meşrutiyet tarafına belirlenen budur. Tek bir meşru hükümetin yönettiği Filistin topraklarıdır. Bu bölge, gerçekleşmezse istikrar yapılmaz. Ya bize hakkımızı versinler ya da sizler özgürsünüz. Bu yapılmazsa, bu şiddet sarmalı devam edecektir ve barış ve güvenliğe giden yol Filistin’le başlar ve Filistin’le biter. İsrail’in barbar saldırısına ilişkin mücadelemiz tüm dünya kıratlarında adaletsizliğe karşı insanları harekete geçirmiştir.
Bugün ABD'deki Yahudilerin yüzde 40'ı İsrail'i suçlu görmektedir. İnsanlık düşmanlığa karşı dik duruş gösteriyor ve bu durumda İsrail'in yapmakta olduğu işkencelere karşı uluslararası kuruluşlar sessiz kalamazlar. Burada herkesin bizimle beraber hareket edecek bu İsrail'in durdurulması için çaba göstermeli ve 10 bin Filistinli tutsak serbest bırakılmalıdır.
Kendi aramızdaki ulusal uzlaşı çabaları devam ediyor. Ne kadar hızlı uzlaşırsak zafere o kadar hızlı yakınlaşırız.
ABD 3 kez veto hakkını kullanmıştır. İsrail’in düşmanca saldırısına büyün dünya dur dediği bir zamanda ABD Güvenlik Konseyi’nden gelip veto hakkını kullanabiliyor. Bakın karşılığında 14 ülkede savaş dursun diyor. Maalesef Amerika bir felakettir ve Amerika felaketi devam ediyor.
"Doğu Kudüs Filistin'in başkentidir"
İsrail'in iddialarına aklı olan kimse inanmaz. BM kuruluşları ve Uluslararası Adalet Divanı İsrail'i suçlu buldu. Gazze'nin altyapısının 3'te 2'sinden fazlası yıkıldı. Filistin halkı evsiz yurtsuz bırakıldı. Buna rağmen ABD, 3 kez veto hakkını kullandı BM Güvenlik Konseyi'nde. ABD bir felakettir.
İsrail Gazze'yi ayrı tutarak Filistin'den ayrıştırmaya çalışıyor. Filistin tüm bu bölgelerden sorumludur ve Doğu Kudüs Filistin'in başkentidir.
Bizim için en önemli şey halkımızın kendi topraklarında kendi çıkarlarını korumasıdır
Tüm Filistinli kardeşlerimizle Gazze’ye gitme kararı aldık. Benim hayatım, bizim hayatımız Gazze’deki bir çocuğun hayatından daha önemli değildir. Bizler İslam’ın hükmünü uyguluyoruz ya zafer, ya şehadet. Burada uluslarası bir platformda konuşuyorum bütün Arap ve İslam ülke liderlerini ve BM’nin yetkilerini bu insani görevi yetine getirmeye çağırıyorum. Düşmanlığı bitmek için bunu yapalım diyoruz.
BM’ye de çağrıda bulunuyorum, bizler önümüzdeki Gazze’den sonra inşallah Kudüs-ü Şerife’de yöneleceğim.
"Amacımız BM nezdinde tam üyelik"
Bizler gece gündüz Filistin devletinin daha fazla tanınması için çalışıyoruz. 149 devlet Filistin'i tanıdı. Biz bunu büyüteceğiz. Amacımız BM nezdinde tam üyelik.
Mücadeleci, direnen halkımız adına bizler; uluslar kimliğimize, topraklarımız kutsallığımıza bağlıyız. Bağımsızlık ve özgülüğü gerçekleştireceğiz. İşgal gidecektir. Son bulacaktır. İşgal sona erecektir Filistin özgür ve edebi kalacaktır. Yaşasın Filistin ve Türkiye kardeşliği.
Kaynak:Haber Merkezi