Fuat Geçen: CHP’nin sorunlarının ardında iktidarın niyetleri var

Fuat Geçen: CHP’nin sorunlarının ardında iktidarın niyetleri var
Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, CHP’nin duruşmasına dair belirsizliklerin Siyasi Partiler Kanunu'nun yetersizliğinden kaynaklandığını ifade etti. İktidarın, CHP’nin yorulması için çaba harcadığını gördüklerini belirtti.

(ANKARA) -Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, CHP'nin duruşmasına ilişkin açıklamalarda bulundu.

Anahtar Parti Sözcüsü Fuat Geçen, Parti Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında şu ifadeleri kullandı:

"Türkiye'nin ihtiyacı olan şey; güvenliktir. Tufan Erhürman'ın federasyona yönelik söylemlerini kabul edemeyiz. Kendisi net bir seçim sonucuyla elde ettiği bir zaferle gündeme geldi. Ülkemizde iktidar ve muhalefet arasında bir bilek güreşi başladı. Seçim döneminde yapılan açıklamalar federasyona dönüş olup olmayacağıyla sorgulanan bilek güreşinin seviyesinin oldukça tartışmalı hale geldiğine dikkat çekmekteyim. Meşru ve şaibesiz bir seçim yapılmış olup bunun üzerinden spekülasyon yapılmasını iki açıdan sorunlu görüyorum. Birincisi, oradaki seçim sonuçlarının Türkiye'deki muhtemel seçim sonuçlarıymış gibi sunulmasını siyasi olarak etik bulmam. Erhürman'ın federasyona dair söylemlerini kesinlikle reddediyoruz. Çünkü KKTC, Türkiye'dir. Ve Türkiye de KKTC'dir. Bağımsız bir KKTC'ye ulaşmak için ödenen bedeller, hem KKTC için hem de Türkiye için oldukça ağır olmuştur. Rum tarafının mezalimini basit bir siyaset malzemesi olarak kullanmayı etik bulmuyorum. Sürecin bu duruma gelmesini aklımızın ucundan bile geçiremeyiz.

Nadir elementler konusunda da dikkatli olmalıyız. Bir kaynağın ticarete dönüştürülmesinde bir sakınca yoktur; ancak bu ihracatın ülke çıkarlarına zarar vermeyecek şekilde yapılması gerekiyor. Bu elementlere ihtiyaç duyduğumuz zaman uzun bir anlaşma sürecine girmek için çok dikkatli olmalıyız.

KKTC'nin bir il olmasına ilişkin yapılan açıklamaları sorunlu buluyoruz. CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'ın Cumhurbaşkanı Erdoğan'a yönelik değerlendirmelerine dair ne düşündüğümüzü merak ediyorsanız, bu meseleye ilişkin açıklamaları da ele alalım. Kıbrıs'la ilgili seçimi tanımayıp Türkiye'ye katılması yönündeki ifadeleri basından öğrendiğimi belirtmek isterim. KKTC'nin bir il olarak nitelendirilmesi, Anahtar Partisi olarak bizi rahatsız etmekte. Böyle bir durumun ne Türkiye'ye ne de KKTC'ye bir katkı sunacağının farkındayız.

"Cumhurbaşkanı'nı eleştirirken bu dil kullanılmamalı"

Ali Mahir Başarır'nın sözleri ile ilgili olarak, Anahtar Partisi olarak yapılan her şeyi negatif bir bakış açısıyla değerlendirme anlayışımız yok. Bu siyasi figür, Bursa'da Cumhurbaşkanı'na eleştirilerde bulundu ve biz de eleştirilerimizi şüphesiz dillendiriyoruz. Ancak, Cumhurbaşkanı'nı eleştirirken kullanılan dilin düşmanca bir üslup içerdiğini belirtmek isterim. Bu tarz bir dil, siyasetin iklimine katkıda bulunmaz. Salonun coşkusuna kapılıp bazı ifadeler kullanabilirsiniz, fakat bu doğru bir yaklaşım olmaz.

CHP'nin duruşmasına yönelik bir papatya falı yapılıyor. Mutlak bir butlan mı, iptal mi, mahkeme ertelenir mi ya da mahkeme red mi edecek gibi bir belirsizlik söz konusu. Bu tür kaotikliğin temel nedeni Siyasi Partiler Kanunu'nun yetersizliğidir. İlgili yasalar, Yüksek Seçim Kurulu'nun (YSK) görev alanlarını tanımlamakta. Ancak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin referans noktası Medeni Kanun. Orada tıkandığında Dernekler Kanunu devreye giriyor. Onda da sorun yaşanınca Siyasi Partiler Kanunu'na yöneliliyor. Bu durumda gerçekten bir kaotik bir hale gelinmiş oluyor. Bakın, iktidar bu durumu muhalefeti yormak için yapıyor. İleride aynı muhalefet iktidara geçerse, bunun gibi bir durumu muhalefete karşı da uygulama yoluna gidebilir. Bu nedenle, yasamanın bu karışıklığı ortadan kaldıracak bir düzenleme yapması kaçınılmaz. CHP'nin yıpranması ve içerisinde sorunlar yaşamaması adına iktidarın bir çabası mevcut. Bu durumu açıkça görüyoruz. Eğer bu siyasi etik çerçevesinde olursa siyasetin meşru bir parçası olur. Fakat siyasi etik dışına çıkıldığında ve iktidar gücüne dayanıldığında bunu doğru bulmayız. Bu, geçici bir fayda gibi görünse de daha sonra kamu hafızası bunun hesabını soracaktır."

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar