Haydarpaşa Garı'nda 717. gün eylemi: Kamusal alanın gasbı tepkisi
Haber/Kamera: Tuba KARA
(İSTANBUL) – Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası (BTS), 717'nci pazar eylemini Haydarpaşa Garı önünde düzenledi. Doç. Dr. Mimar Gül Köksal, açıklamasında Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın Haydarpaşa ve Sirkeci Garlarına yönelik projeyi "kültür ve sanat maskesiyle kamusal alan gasbı" olarak ifade etti.
BTS, Haydarpaşa Garı önünde 717'nci pazar eylemini başarıyla gerçekleştirdi. Eyleme katılanlar, bu süreçte "Haydarpaşa halka kapatılamaz" ve "Kültürel varlık satılamaz" sloganlarını haykırdı.
Basın açıklamasını yöneten Doç. Dr. Mimar Gül Köksal, Bakanlık tarafından sunulan projeyi, kamusal alanın sermayeye devri olarak nitelendirerek, "kültür ve sanat" ifadelerini kullandı.
"Kültür etiketiyle sermaye meşrulaştırılıyor"
BTS, yaptığı açıklamada, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un bu projeye dair halkı yeterince bilgilendirmediğini, bunun yerine "meşrulaştırma tiyatrosu" yöntemini benimsediğini belirtti.
Ayrıca, yapılan açıklamada "Bakan garlarda kültür ve sanat merkezleri kurulacağını söylüyor. Ama biz biliyoruz ki bu söylemler kamusal alanın sermayeye teslim edilmesini "kültür" etiketiyle cilalamaktan başka bir şey değildir" ifadesiyle projenin yatırımcı ve işletmeci bilgileri, yapılaşma miktarı ve ulaşımın korunması gibi unsurlar hakkında hiçbir ayrıntı verilmediği vurgulandı.
Açıklamada şu noktalar dile getirildi:
"16 milyonluk bir kentin ana garında 9 hatlı yolu 3'e düşürerek ulaşımı nasıl çözeceksiniz? Demiryolcular nereye gönderilecek? Bu soruların hiçbirine yanıt verilmiyor. Madem bilimsel analizleriniz var, neden hiçbir rapor kamuoyuna sunulmuyor? Nerede bu titizliğin raporları, hangi uzmanlarla çalışıyorsunuz? Şeffaflık yoksa, bilimin adı sadece propaganda olur.
"Koruma değil, kavram gasbı yapılmaktadır."
Endüstriyel mirası işçinin emeğini değil, binanın cephesini korumak için, toplumsal belleği halkı değil yatırımcıyı yüceltmek için, kamusal alanı halkın değil, şirketlerin serbest dolaşımı için yeniden tanımlıyorlar. Bu bir kavram gasbıdır.
'Galataport'u kamusal alan yaptık" dediniz, turnikeler koydunuz. "Emek Sineması'nı koruyacağız" dediniz, yerine AVM yaptınız. Şimdi aynı senaryoyu Haydarpaşa ve Sirkeci için sahneliyorsunuz.
Hangi tren hatları, hangi sıklıkta gelecek? Marmaray seferleri olacak mı? Birkaç sembolik tren çalıştırarak "bakın raylar yerinde" diyemezsiniz. Siz Haydarpaşa'yı trenlerin değil, sermayenin geldiği bir yere çevirmek istiyorsunuz."
"Arka planda Kalyon etkisi var"
Projenin yatırım bölümünde Kalyon İnşaat ve Tasarım Vakfı'nın etkili olduğuna dikkat çekildi ve Bakanlığın bu konudaki sessizliği "tesadüf olmadığı" olarak ifade edildi. Ayrıca açıklamada "Bu proje, kültür-sanat aracılığıyla özel sermaye ortaklıklarının meşrulaştırılma girişimidir. Haydarpaşa bir kez daha rant ve dönüşüm planının hedefindedir" denildi.
Haydarpaşa Garı'nın yalnızca bir bina değil, aynı zamanda bir emek mekânı olduğu vurgulandı ve şu ifadeler aktarıldı:
"Yüzlerce demiryolcu burada çalıştı, yaşadı, çocuklarını büyüttü. Şimdi sessizce sürülüyorlar. "Müze yapıyoruz" derken, gerçekte bir emek sınıfını tahliye ediyorsunuz. Gerçek koruma sermayeyi değil, kamusal yaşamı korumaktır.
"Bir müze, emeği dışarıda bırakıyorsa, bir kütüphane halkı içeri kabul etmiyorsa ve bir kültür vadisi trenleri ve demiryolcuları dışarlıyorsa, o kültür değil, yıkım ve sermayenin bir maskesidir.
Haydarpaşa ve Sirkeci garları, trenlerin, demiryolcuların ve halkın mekânlarıdır. Haydarpaşa, gar olarak kalmalıdır.
Kaynak:ANKA