İbrahim Kalın'ın yeni görevi dünya basınında: Cumhurbaşkanı Erdoğan sırdaşını MİT'in başına getirdi

İbrahim Kalın'ın yeni görevi dünya basınında: Cumhurbaşkanı Erdoğan sırdaşını MİT'in başına getirdi
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’na sözcüsü İbrahim Kalın'ı ataması, dünya basınında manşetlere taşındı. NTV'nin aktardığına göre; Alman...

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanlığı’na sözcüsü İbrahim Kalın'ı ataması, dünya basınında manşetlere taşındı.

NTV'nin aktardığına göre; Alman Der Spiegel, İbrahim Kalın’ın MİT Başkanı olarak atanmasına, "İbrahim Kalın düşünceli bir devlet insanı. Batı ve Avrupa'ya eleştirel ama kulağa nispeten uzlaşmacı gelmesi gereken bir şey söylenmesi gerektiğinde Kalın'ın konuşma zamanı gelmiş demektir" yorumunu yaptı.

Der Spiegel yayımladığı haberde Hazine ve Maliye Bakanı  Mehmet Şimşek için de yorumlarda bulundu. Gazete, "Şimşek için Türkiye ve yurt dışı piyasalarında yüksek beklentiler var. Yeni bakana dünyadan yatırımcıların güveniyor" ifadelerini kullandı.

Bununla birlikte Der Spiegel, Bakan Şimşek’in 2015 yılında kabinedeki son görevinin ardından Hazine ve Maliye Bakanı olarak yeniden bakan olarak atandığını ve ortodoks politikalara dönüş yapmasının muhtemel olduğunu aktardı.

Şimşek'in fiyat istikrarının sağlanmasını hedeflediği vurgulanarak, devir teslim törenindeki "Şeffaflık, tutarlılık, öngörülebilirlik ve uluslararası normlara uygunluk temel ilkelerimiz olacak" şeklindeki sözleri de haberin ayrıntılarında yer aldı. 

"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sırdaşı"

 İngiliz Middle East Eye gazetesi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 51 yaşındaki Kalın’ı “sırdaşı” olarak nitelendirdiğini vurguladı. 

Gazete, “Erdoğan'ın uzun süredir sırdaşı olan Kalın, 2014'ten bu yana cumhurbaşkanlığı sözcüsü ve cumhurbaşkanı dış politika danışmanı olarak görev yapıyor. Kalın, spesifik öneme sahip konularda Erdoğan’ın özel temsilcisi olarak temas kuruyor” ifadelerini kullandı. 

Bununla birlikte gazete yeni kabine atamalarına atıfta bulunarak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan, bir döneme daha başlarken, önemli bakanlık pozisyonlarına yeni kişiler atayarak  kabine değişikliği gerçekleştirdi. Erdoğan'ın Mevlüt Çavuşoğlu'nun yerine Fidan'ı getirdiği dışişleri bakanlığına ek olarak, Türkiye Cumhurbaşkanı uluslararası saygın eski bankacı Mehmet Şimşek'i de Hazine ve Maliye Bakanı olarak atadı” diye yazdı. 

"Dış politikada hayati bir rol oynuyor"

Birleşik Arap Emirlikleri’nde faaliyet gösteren Al Arabiya ise Kalın’ın aldığı iyi eğitimine vurgu yaparak, “Kalın, Malezya Uluslararası İslam Üniversitesi'nden yüksek lisans derecesine ve George Washington Üniversitesi'nden doktora derecesine sahip.  Georgetown Üniversitesi Prens Alwaleed bin Talal Müslüman-Hıristiyan Anlayış Merkezi'nde görevli. Ayrıca Ankara'da kar amacı gütmeyen bir araştırma enstitüsü olan SETA Siyasi, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Vakfı'nı kurdu” dedi.

Gazete, Kalın’ın, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın sözcüsü olarak, özellikle Suriye ihtilafı gibi kriz durumlarında, ülkenin dış politikasının yönlendirilmesinde hayati bir rol oynadığına dikkat çekti.

Al Arabiya, Kalın Türkiye’nin dış politikasındaki önemi açıklamaya şu sözlerle devam etti:

“Komşu ülkesinde artan gerilimlerle karşı karşıya kalan Türkiye, insani duruşunu güvenlik çıkarlarıyla dikkatli bir şekilde dengelemek zorunda kaldı. Kalın, ateşkes anlaşmaları yapmak ve barış görüşmelerini başlatmak için Rusya, ABD ve İran gibi büyük güçlerle koordinasyon sağlayarak bu sürecin merkezinde yer aldı. Örneğin, 2020'de Rusya ile İdlib ateşkes anlaşmasını sürdürme çabası, Türkiye'nin bölgedeki diplomatik stratejilerinin şekillenmesinde ve yürütülmesinde aktif rolünü göstermiştir.”

Diğer taraftan Al Arabiya, Kalın’ın bölgesel ilişkilerin yanı sıra Türkiye'nin dış politikasının önemli bir yönü olan Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerini de etkilediğini yazdı:

“İnsan hakları ve göçmenlik konularındaki anlaşmazlıklar da dahil olmak üzere çok sayıda zorluğa rağmen Kalın, AB ile diyaloğun ön saflarında yer aldı.Dikkate değer katkılarından biri, Avrupa'ya göçmen akışını kontrol etmeyi amaçlayan Türkiye-AB mülteci anlaşmasının müzakere edilmesine yardım ettiği 2015-2016 mülteci krizi sırasında oldu. Bu müzakerelerdeki proaktif rolü ve Türkiye'nin AB üyeliğini savunması, Türkiye'nin Avrupa'ya katılımına yönelik dış politika yaklaşımını önemli ölçüde şekillendirdi.”