İbrahim Uslu'dan Egemen Bağış ile fotoğrafına açıklama: Havaalanında mahsur kaldık, yardım istedik

İbrahim Uslu'dan Egemen Bağış ile fotoğrafına açıklama: Havaalanında mahsur kaldık, yardım istedik
Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu, Prag Büyükelçisi Egemen Bağış'la çektirdiği, sosyal medyada tartışma yaratan fotoğraf hakkında konuştu; pasaport süresi 90 günden az kaldığı için eşiyle gittiği Prag'da, havaalanında...

Siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu, Prag Büyükelçisi Egemen Bağış'la çektirdiği, sosyal medyada tartışma yaratan fotoğraf hakkında konuştu; pasaport süresi 90 günden az kaldığı için eşiyle gittiği Prag'da, havaalanında mahsur kaldığını, Egemen Bağış'tan yardım istediklerini ve sonrasında teşekkür ziyaretine gittiklerini açıkladı. Uslu, Cumhuriyet Halk Partisi'ne (CHP) danışmanlık hizmeti verdiği için fotoğrafın ardından eleştirilerin odağı oldu.

Sözcü TV’den Deniz Gez’in aktardığına göre Uslu, evlilik yıldönümleri nedeniyle eşiyle Prag'a gitti fakat pasaport süresi nedeniyle şehre giremedi. Bunun üzerine eşinin milletvekilliği yaptığı dönemden tanıdığı Büyükelçi Bağış'ı aramaya karar verdiler. Uslu fotoğrafın perde arkasını şu ifadelerle anlattı:

Eşimle 27 evlilik yıl dönümümüzü kutlamak için Prag'a gittik. Havaalanında pasaport görevlileri süremin 90 günden daha az kaldığını gördü. Avrupa ülkeleri 90 günden daha az pasaport süresi kalmışsa ülkelerine giriş izni vermiyor. Dolayısıyla biz havaalanında kala kaldık. Eşim daha önce 2 dönem milletvekilliği yaptı. Eğemen Bey'le oradan tanışıyorlar. Eşimin aklına Egemen Bey'den yardım istemek geldi, telefon açtı. Egemen Bey de nezaket gösterdi, Çek makamlarıyla görüşüldü ve benim Çekya'ya girmeme izin verdiler. Dolayısıyla bu sayede Prag'a girebildim. Prag'a girdikten sonra telefon açıp teşekkür ettim. Kahve içmek üzere bizi büyükelçiliğe davet etti. Eşimle birlikte icabet ettik, eşimle birlikte kahve içtik. O esnada fotoğraf çekildi. Kendisi sordu hatta "paylaşabilir miyiz?" diye, bende benim açımdan mahsuru yok dedim. Ben bir suç işlemedim, sonuç olarak Türkiye'nin bir büyükelçisi. Bir teşekkür ziyaretiydi.

"Sizin patron benden hoşlanmıyor"

Çok fazla siyaset konuşmadık, her ikimizin de pozisyonları belli. Sadece şakayla karışık "sizin patron benden hoşlanmıyor" diye bir kere latife yaptı. Onun dışında siyaset konuşmadık. Zaten onunda toplantıları vardı görüşmemizin arkasından TİM heyeti Prag'daymış onlara refakat ediyormuş, bize kısa bir vakit ayırdı.

"CHP'ye şuan kurumsal danışmanlık hizmeti vermiyorum"

Ben CHP'ye kurumsal olarak danışmanlık hizmeti veriyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nun çok sayıda danışmanı var zaten. Onlar siyasi pozisyonlar, ben profesyonelce hizmet veriyorum. Aslında seçim kampanyası başladıktan sonra benim işim bitmişti. Hatta ben vedalaşmayı da istedim. Fakat şu dönemde size ihtiyacımız olabilir, seçim gününe kadar sözleşmeyi uzatalım dediler. 13 Mayıs gününe kadar sözleşmem uzadı. O günde başka bir işleme gerek kalmadan sözleşmem bitmiş oldu. Ben CHP'ye şuan kurumsal danışmanlık hizmeti vermiyorum. Benim yaptıklarımın CHP ile ilintilendirilmesi çok yanlış.