İsveç'in NATO üyeliği ve Türkiye ilişkileri üzerine yeni bir proje: İki kültür arasındaki bağlar araştırılıyor
Mart ayının başında, Türkiye'nin de onay verdiği katılım sürecini tamamlayarak NATO'nun 32. üyesi olan İsveç, genç akademisyenlerin önderliğinde Türk ve İsveç toplumlarının birbirini daha iyi anlaması amacıyla yeni bir proje başlattı.
İsveç'in NATO'ya katılımı sürecinde, her iki ülkenin ve toplumun birbirini daha iyi anlaması gerektiği düşüncesiyle ortaya çıkan proje, "İskandinav Cazibesi ve Anadolu Mirası: İsveç ile Türkiye Arasındaki Bağları Keşfetmek" adını taşıyor. İsveç Türk Üniversiteliler ve Akademisyenler Derneği (TSAF) ile "Yarının Kültürü" platformunun iş birliğiyle yürütülen bu projede, İsveç ve Türkiye arasındaki tarihsel ve sosyo-politik bağlar derinlemesine incelenecek.
TSAF Proje Yürütücülerinden Ahu Mangeli, projenin önemine değinerek, İsveç'e Türkiye'den göçün yaklaşık 60 yıl önce başladığını ve iki ülke arasındaki bağların uzun bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Mart sonundan itibaren "yarininkulturu" web adresinde yayımlanacak makalelerle, bu bağların daha iyi anlaşılmasını hedeflediklerini ifade etti.
Projeye dair açıklamalarda bulunan TSAF Proje Yürütücüsü Leyla Kaptancı ise İsveç'in yaklaşık 10 milyonluk nüfusunun dörtte birinin yabancı bir kültürel geçmişe sahip olduğunu vurguladı. Göçmen toplulukların, etnik köken fark etmeksizin, benzer sorunlarla ve kimlik ve aidiyet meselelerinin yarattığı zorluklarla karşı karşıya olduğunu dile getirdi. Proje kapsamında, İsveç'teki Türk diasporasının etkisi ve iki kültürün etkileşimi gibi konuları ele alacaklarına dikkat çekti.
Yarının Kültürü platformunun kurucusu ve Yazı İşleri Koordinatörü Muratcan Zorcu, projenin önemine vurgu yaparak, akademik hayatlarına devam eden genç yazarların katkılarıyla proje kapsamında çeşitli başlıkları ele alacaklarını belirtti. TSAF ile yürütülen bu çalışmanın yanı sıra, başka projeleri de olduğunu ifade etti.
Platformun editörü Nazlı Esen Albayrak ise projenin, genç akademisyenlere bir fırsat sunduğunu ve seslerini daha geniş kitlelere duyurabileceklerini dile getirdi.
TSAF Başkanı Mert Can Yılmaz ise göçmen olmanın bir kimlik meselesi olduğunu ve aidiyet hissinin önemli olduğunu belirtti. Projenin, İsveç'teki Türk diasporasının ve göçmen kökenli insanların sorunlarını anlamak ve çözüm üretmek adına önemli olduğunu ifade etti.