İzmir'de 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingi: Özgür Özel, vaatlerini bir bir sıraladı
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınarak tutuklanmasının ardından her hafta bir şehirde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin bugünkü adresi İzmir oldu.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kürsüye çıkması beklenen mitingde, yüz binler saatler öncesinden Gündoğdu Meydanı'nda yerini aldı.
İzmir'in birçok ilçesinden yurttaşlar teknelerle Gündoğdu Meydanı'na doğru yola çıktı.
Özgür Özel kürsüye çıktı
CHP lideri Özgür Özel, Nazım Hikmet'in 'Davet' şiirini okuyarak kürsüye çıktı. "Dörtnala gelip Uzak Asya’dan Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan bu memleket, bizim" dizeleri ile sözlerine başlayan Özel'in konuşmasından satır başları şöyle:
"Canım İzmir, hep sevdiğim, ilk kurşunu da son kurşunu da atan canım İzmir. Denizin mavi yüreklerin kırmızı-beyaz olduğu İzmir. Merhaba İzmir, merhaba... Bugün çocuk yaşta geldiğim büyüdüğüm, okuduğum kentteyiz. Bugün bu meydanda milyonlar bir aradayız. Bugün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı. 106 yıl önce bugün Anadolu'nun en karanlık günlerinde Mustafa Kemal bu milletin İstiklal Mücadelesini Samsun'dan başlattı. Biz de 19 Mart darbesiyle mücadelemizi Samsun'dan başlatmıştık. O gün de küresel güçlerin himayesinde bir sakınca görmüyorlardı bugün de öyle. Mustafa Kemal o gün İngiliz esiri saraya nasıl savaş açtıysa biz de bugün emperyalizme memur olmuş azınlık hükümetine karşı demokrasi bayrağını Gündoğdu'dan açıyoruz.
Cumhuriyet Halk Partisi, Sevr'i yırtanların, Lozan'ı yapanların yedi düvele bu ülkenin tapu senedini kabul ettirenlerin partisidir. Lozan bu milletin hiçbir güce boyun eğmeyeceğinin belgesidir. Milli Mücadelede, Türklerin, Kürtlerin, Alevilerin yani bu ülkenin tüm renkleri vardı. Bugün de Türkiye'nin tüm demokratlarıyla bir aradayız.
Ekrem İmamoğlu'nun da Selahattin Demirtaş'ın da Ümit Özdağ'ın da hakkını savunabilme, hepsine birden özgürlük isteme cesareti demokratların yapabileceği bir cesarettir. Hep birlikte yükselen bir ses varsa otokratlar korkar, diktatörler korkar. Burada olanlara selam olsun, sosyal demokratlar, liberal demokratlar, muhafazakar demokratlar, Kürt demokratlara selam olsun, helal olsun.
"Korkan görüyor musun Erdoğan?"
Bu topraklar celladına dua eden kulların değil, zalime diz çökmeyen özgür milletin topraklarıdır. Gündoğdu Meydanı'nı görmeyenler görsün. Ey Erdoğan, Gündoğdu Meydanı'nı görüyor musun! Sen rakiplerini hapse atarak kazanabileceğini sandın, sen gençleri zindana atarak korkutabileceğini sandın. Bu meydanda hiç korkan görüyor musun, hiç korkak görüyor musun? Biz korkuyu evde bıraktık. Çünkü bu cumhuriyeti kuranlar korkmadılar, korkmayanlar kurdu cumhuriyeti. Korkmayanlar koruyor. Biz de korkmuyoruz. Senin zulmüne teslim olmuyoruz.
Artık sıcak salonlardan halkın içine çıkamayan bir iktidar var! Artık arkasında milletin desteği olmayan bir iktidar var. Olsaydı darbeye kalkışmaz, sandıktan korkmazdı. Korkmuyor olsalardı üç savcının, üç gizli tanığın arkasında saklanmazlardı.
İzmir CHP'nin değil Cumhuriyetin ta kendisinin kalesidir. Şehirleri birilerinin kalesi olarak görenlere, kale siyaseti, kavgadan medet umma siyaseti bitmiştir. Kaleler bitmiştir, kaleler milletindir. Cumhuriyetindir. Tüm kalelerimiz bu milletin istikbaline feda olsun. Artık arkasında bu milletin desteği olmayan bir iktidar var. Meşrutiyeti kalmamış, tükenmiş, yaşlanmış, yorgun bir iktidar var. Milletin gönlünden düşmüş, gözünden düşmüş...
Anketlere göre 2. parti olmuş ve 5. parti ile kol kola girmiş, ayakta kalmaya çalışan bir ittifak var. 2-5 iktidarının, bu bir avuç insanın, bugün millete istikamet çizmeye çalışmasını izliyoruz. Milletin rızasını alamayanlar ülkeyi vesayetle yönetmek istiyorlar. Unutmayın, CHP var oldukça, bu meydanlar doldukça. Artık hiç kimse bu millete istikamet çizemeyecektir. Bunu herkes böyle bilsin.
Vaatlerini sıraladı
Yasakların yasak olduğu bir Türkiye vadediyoruz. YÖK'ü kaldırıp üniversiteleri özgürleştireceğiz. Nitelikli eğitimi herkese ulaştıracağız. İktidarımızda liseyi bitiren her genç çok iyi bir yabancı dil bilecek ve dünyayla rekabet edecek teknolojiye sahip olacak. Kayırmacılığı bitireceğiz. Ant olsun ki kamuda mülakata kaldıracağız. Yurt kapasitelerini artıracak, burs ve kredi tutarlarını yaşanılabilir seviyeye yükselteceğiz. Gençlerin iletişim özgürlüğünü, ulaşım özgürlüğünü; bunlara kolay erişmelerini mutlaka sağlayacağız. Hepsini Avrupa standartlarında yararlanma ama gelir durumuna göre ücretlendirme vadediyoruz. Vize sorununu kökten çözeceğiz. Avrupa Birliği'ne tam üye olmuş Türkiye'yi kuracağız. Bu ülkeyi gençlerin ülkesi yapacağız. Yasaksız ve vizesiz Türkiye'yi iktidarımızın ilk yıllarında hayata geçireceğiz."
aybedeceğin için yarışmaktan korkuyorsun. Gel bu yargılamayı TRT'den canlı yayınlayalım. Ekrem Başkan suçsuzdur. Arkadaşlarımız suçsuzdur. Hiç bir iftiranı kanıtlayamadın. Kaybedeceğin için yarışmaktan korkuyorsun. Ey Erdoğan! 'ahtapot' diyorsun 'suç örgütü' diyorsun, kul hakkına girmekten çekinmiyorsun. Gel bu yargılamayı TRT'den canlı yayınlayalım. Kim masum, kim iftiracı bu aziz millet görsün.
"Yerel bir diktatörsün"
Erdoğan'dan bir dünya lideri, küresel lider çıkarmak mümkün değildir. Zaten yerelde demokrat değilsen küresel bir lider olamazsın ve buradan gözünün içine baka baka söylüyorum. Sen küresel bir lider değil, yerel bir diktatörsün; otokratsın. Tek adamsın. Yerel diktatörler, bu milletten korksun. Rakibini hapse atan korkaklar bu milletten korksun ve emin olun ki yenileceksiniz. Tarihte nice kaleler, bir çocuğun attığı çakıl taşıyla yıkılmıştır. Nice iktidarlar bir annenin bedduasıyla sarsılmış, yıkılmıştır. 23 Mart ruhuna yenileceksiniz.
Ey Erdoğan, dostum Trump diyorsun. Trump’ın gerçek dostu, Filistinlilerin katili Netanyahu. Sen dostunun dostu Netanyahu’nun yaptıklarına nasıl sesini çıkaramıyorsun. Trump işçiye, emekçiye, Filistin halkına düşmandır.
Güvenebileceğin iki kişi kalmadığını, herkesin senden sonrasını konuştuğunu, AK Parti’de artık hesapların başka türlü yapıldığını, iktidarın dümeninin başkalarına kaptırıldığını biliyoruz. Buradan sana sesleniyorum, darbeden dön, demokrasiye dön, çok güveniyorsan yargılamaları TRT’den yap. Doğruları gör ve artık köşene çekil. İktidar değişiyor, artık kumpascılar, onlara sahip çıkanlar gidiyor. Vatanın çalışkan, dürüst namuslu evlatları iktidara doğru yürüyor."
İmamoğlu'nun mesajı okundu
CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, Silivri'de tutuklu bulunan CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun mesajını yüzbinlere okudu:
“Güzel İzmir’in güzel insanları, Gündoğdu Meydanı’nı Ege’nin tüm renkleriyle dolduran kıymetli yurttaşlarım, geleceğimizin umudu sevgili gençler; 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramımız kutlu olsun.
Tam 106 yıl önce, 1919’un o karanlık günlerinde, bir milletin makûs talihini değiştiren bir adım atıldı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’a çıkarak, bir ulusun kurtuluş ve haysiyet yürüyüşünü başlattı. O gün Samsun’da başlayan yürüyüş, Amasya’da kararlılıkla şekillendi, Sivas ve Erzurum’da halkın desteğiyle taçlandı, Ankara’da Meclis’le milletin iradesi oldu, kurtuluşun ve kuruluşun şehri İzmir’de ise milletin zaferi olarak tarihe geçti. Bugün burada, onun başlattığı kurtuluş mücadelesinin izinden giden bizler, yeni bir uyanışın, yeni bir direnişin, yeni bir kurtuluşun adımını İzmir’den atıyoruz. O gün, emperyalizme karşı ayağa kalkan bir millet vardı. Bugün de adaletsizliğe, eşitsizliğe, ayrımcılığa, halkı yoksulluğa mahkûm eden düzene karşı ayağa kalkan bir millet var.
O gün Samsun’dan yola çıkan umut, 19 Mart’tan bu yana, her gün başka bir meydandan başka bir şehirden yükseliyor. Milletin sesi, bugün de İzmir’den yükseliyor. İzmir; bu ülkenin ilk kurşunu sıktığı, son kalenin hep ayakta kaldığı yerdir. Bugün bu şehirden yükselen ses, sadece bir bölgenin değil, bütün Türkiye’nin kaderini değiştirecek güce sahiptir. Türkiye’nin kaderini değiştirmek gözünüze zor mu görünüyor? Türkiye’nin istikbalini yeniden inşa etmek imkansız mı görünüyor? Umutsuzluğa düştüğünüz anlarda; yorgun, kırgın ve yoksul halde vatan savunmasına kendini adayan Türk milletini hatırlayın. Ahval ve şeraitin en karanlık zamanlarında, bu topraklarda yeni güneşler doğacağına inanıp, canını dişine takan milli mücadele kahramanlarını hatırlayın. Bu ülkenin kaderi ya değişecek ya da değişecek. Artık yeter! Bu millet, imkanlara, kaynaklara sadece bir avuç kişinin ulaştığı, diğer herkesin ekonomik, hukuki ve toplumsal eşitsizliklere maruz kaldığı bir düzende yaşamak zorunda değildir. Bu topraklar, ayrımcılığa, kayırmacılığa mahkûm değildir. O nedenle, her meydanda ‘Kurtuluş yok tek başına’ diye haykırıyoruz. Kurtuluş yok tek başına, yok.
Herkesin özgür, adil ve müreffeh bir hayat süreceği günlere hep birlikte mücadele ederek kavuşacağız. Güçlü, demokratik devlet anlayışıyla ekonomimizi ayağa kaldıracağız. İzmir’i ve Ege’yi yeniden üretimin, tasarımın, ihracatın, tarımın ve teknolojinin merkezi yapacağız. Herkese iş, her haneye huzur, her çocuğa gelecek sunacağız. Bu sadece bir seçim mücadelesi değil, bu yeni bir kurtuluş mücadelesidir. Biz, milletin iktidarını kurmaya geliyoruz. Biz, milletiyle barışık, halkına hesap veren bir yönetimi inşa etmeye geliyoruz. Biz, yeniden eşitlik, yeniden adalet, yeniden kardeşlik için geliyoruz. Gençliğin vicdanıyla, gençliğin enerjisiyle, gençliğin cesaretiyle geliyoruz. Gençler, düşledikleri hayatı burada, kendi vatanlarında, kendi elleriyle kursunlar diye geliyoruz. Biz kazanacağız. 86 milyon vicdanlı yurtsever kazanacak. Hak yemekten korkan, ama asla hakkını yedirmeyenler kazanacak. Adalet, haysiyet ve cesaret kazanacak. Haydi İzmir; kurtuluş yok tek başına, hep birlikte görev başına… Ekrem İmamoğlu. Silivri Cezaevi.”
Kaynak:Haber Merkezi