İzmir'deki elektrik kazası davasında son durum: tutuklu sanıkların savunmaları tamamlandı
Haber: TENZİLE AŞÇI
(İZMİR) -İzmir'de elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden iki kişiyle ilgili, hem İZSU hem de GDZ Elektrik'ten toplamda 40 kişinin yargılandığı davanın karar duruşması sürüyor. İzmir 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşen duruşmada, 9 tutuklu sanığın savunmalarının alınması tamamlandı.
12 Temmuz 2024'te meydana gelen sağanak yağış sonucu Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın hayatlarını kaybetmesine neden olan olayla ilgili olarak, İZSU Genel Müdürü Gürkan Erdoğan, GDZ Elektrik Dağıtım Genel Müdürü Uğur Yüksel, eski İZSU Genel Müdürü Ali Hıdır Köseoğlu ve GDZ Elektrik Dağıtım AŞ Metropol Bölge Müdürü Ali Arcan gibi isimlerin de aralarında bulunduğu toplam 40 sanığın yargılandığı karar duruşması devam etmekte.
Önceki duruşmada Cumhuriyet savcısı, 30 sanık hakkında "bilinçli taksirle ölüme neden olma" suçundan 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep etmiş, 9 sanığın beraatini istemiş ve 1 sanığın dosyasının ayrılmasını istemişti. Bugün ise sanıklar ve avukatları, esasa dair savunmalarını gerçekleştirdiler.
Duruşmada, mahkeme başkanı tutuksuz sanık Mehmet Güleçyüz'ün dosyasının davadan ayrıldığını ve hakkındaki yakalama emrinin kaldırıldığını açıkladı.
Abi: "Emsal Bir karar olacak"
Duruşmada bulunan Özge Ceren Deniz'in babası Ahmet Abi, "Burada vereceğiniz karar sadece benim evladım için değil. Tüm gençlerin ve çocukların güvenliği için emsal bir karar olacak. Bu ülkede kimse sokakta yürürken ölmesin diye adalet istiyorum" diye belirtti.
Sarıçiçek: "Üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyoruz"
Deniz'in avukatı Ayşesarıçiçek ise "Yaklaşık bir yılı aşkındır devam eden duruşmalarda, olayın öngürülebilir olduğu bilirkişi raporlarıyla kanıtlanmıştır. Sanıkların üst sınırdan cezalandırılmalarını talep ediyoruz" ifadelerine yer verdi.
Kaygısız: "Somut olayda Bana verilen Bir bilgi yok"
Tutuklu sanıklardan Gediz Metropol Bölge Müdürlüğü Teknik Şefi Ahmet Orhan Kaygısız, duruşmada "9 Ocak tarihindeki arıza onarım işlemiyle ilgim yoktur. Fotoğrafları paylaşılan arıza onarım Whatsapp grubunda ben yokum. Benim öncesi ve sonrasına ilişkim bilgim yok. Ekiplerin sevk ve idaresinden ben sorumlu değilim. Somut olayda bana verilen bir bilgi yok. Saha ekiplerinin amiri ben değilim. Üzerime kusur istinat edilmesi hukuki ve vicdani değildir. Tahliyemi talep ediyorum" şeklinde konuştu.
Türkan: "Biz arızayı normal Bir şekilde tamir ettik"
Gediz Arıza Onarım Ustası Mesut Türkan, savunmasında şunları aktardı:
"Biz teknik şefimiz Yavuz Üner'e görüntülü, sesli arama ve fotoğraf ile bilgisini verdik. Kendisi de bizi sonrasında başak bir yere yönlendirdi. Teknik şefimiz Yavuz Üner olduğu için doğru kişiye bildirim yaptığımızı düşünüyorum. Ayrıca Whatsapp grubunda Mehmet Ceylan da vardır. Biz arızayı normal bir şekilde tamir ettik. Herhangi bir şekilde kaçak ve duman yoktu. Enerji akışı normaldi. 15 ay oldu. Tahliyemi talep ediyorum."
Aytulun: "Yeri ve kazıyı görmedim, hak edişte imzam yok"
İZSU Teknik Amiri Mehmet Zeki Aytulun, duruşmadaki savunmasında "Bana gözlemci göndermemiş deniliyor. İZSU'da bir tane kadrolu gözlemci var mı? Kanalda çalışan bir düz işçi nasıl gözlemcilik yapabilir? Gözlemcilik yapmak bir meziyet işidir. Hattı bilmesi gerekiyor. Ben 454 gündür cezaevinde kendime bu işin neresinde olduğumu soruyorum. Ben yeri ve kazıyı görmedim, hak edişte imzam yok. Kontrol deniliyor. Ben o dönemde büro elemanıyım. Kurumda gözlemci bir tane var. Suçlu olduğumu kabul etmiyorum. Olayın hiçbir yerinde yokum. Beraatimi talep ediyorum" dedi.
Kapuş: "Bu konuda hatam ve eksiğim yoktur"
İZSU'nun ihalesini üstlenen özel bir firmanın sahibi Arif Kapuş duruşmada şu ifadeleri kullandı:
"Daha önce de belirttiğim gibi ben bu işi, EKAP üzerinden gerçekleştirilen ihalede aldım. Ben teknik şartnameye göre şantiye şefi olarak daha önce bildiğim, tanıştığım ve bu işlerde tecrübesi olan inşaat mühendisi görevlendirdim. Ben işveren konumundayım. Telefon kayıtlarım, yaptığım görüşmeler ve imalat sırasında nerede olduğum bellidir. Mesut ve Fırat Bey'in verdiği ifadelerde kaçağın 9 Ocak'taki müdahaleye rağmen iç sokaklara doğru devam ettiği belirtilmiştir. Ancak buna rağmen hiçbir şey yapılmamıştır. Bunu benim ya da ekibimin bilmesi mümkün değildir. Sahte belgelerle bu davanın gidişatına yön vermiş ama tutuksuz olan insanların olması son derece düşündürücüdür. Bu konuda hatam ve eksiğim yoktur. Tahliyemi ve beraatımı talep ediyorum."
Tosun: "Olay yeriyle alakalı Tarafıma bildirim gelmemiştir"
Gediz Arıza Onarım Yöneticisi Mehmet Fatih Tosun, yaptığı savunmada şunları belirtti:
"Asfaltlama bildirim süreci, bilirkişilerin kurguladıkları gibi değildir. Asfaltlama gereksinimi okursa ilçe teknik şefinin bildirim yapması yeterlidir. Konak'ta bunu Yavuz Üner yapmaktadır. Ayrıca olay yerinde asfaltlama talebi yoktur. Kablonun yüzeye yakın bir yerde ve mazgala yakın olduğu görüldüğü halde İZSU uyarılmamıştır. Kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz. Metropol genelinde 300 personel çalışıyor ve ortalama bin adet iş çözüme kavuşturuluyor. Teknik şef ve mühendislerle paylaşılıyor. 9 Ocak çalışması sonrasında bölgeden sisteme ayıp ya da kusur bildirimi gelmemiştir. Olay yeriyle alakalı tarafıma bildirim gelmemiştir. Detay bilgilerin paylaşıldığı Whatsapp grubunda asla bulunmadım. Tarafıma bildirim gelmedikçe harekete geçmem imkansızdır."
Külak: "Bu yolla Bilirkişi raporu yönlendirilmiştir"
Gediz Arıza Onarım Müdürü Ali Külak, duruşmada açıklamalarda bulunarak, "15 aydır dahilim bulunmayan bir olay neticesinde tutkuluyum. Bu işin şantiye şefi ben değilim. Cenan Demircan'ın "tek şantiye şefi Ali Külak'tır" demesi nedeniyle buradayım. Bu yolla bilirkişi raporu yönlendirilmiştir. İşin şantiye şefi Ufuk Doğan Demir'dir. 2015 yılında inşa edilen tesis, standartlara uygun imal edinmiştir. Kazaya sebebiyet veren tesisin inşası değil, dış müdahalelerdir. Yılındaki tesis ile kaza anı arasında nedensellik bağı kalmamıştır. Tesis imalatıyla suçlanan sanıklardan tek tutuklu benim. 2019 yılında ne Gediz'de ne de İZSU'da çalışan değilim. Çalışmadığım, bilmediğim, haberimin olmadığı bir işten sorumlu tutulamam. Sadece unvanım arıza onarım müdürü olduğu için her aşamada kusur atfedilmiştir. 9 Ocak 2024 tarihindeki arızayla ilgili bana bilgi verilmedi. Söz konusu Whatsapp grubuna da üye değilim. Sadece bir eksik varsa o da sahadan sorumlu teknik şefin yani Yavuz Üner'in görevidir" ifadelerini paylaştı.
Ceylan: "Sahada yapılamayan ve tamamlanamayan işlerin sorumluluğu Teknik şeftedir
Gediz Arıza Mühendisi Mert Ceylan, savunmasında " Kök raporda Ali Külak'ın "Arıza giderilmezse ben ekip gönderirim" diyerek belirttiği durum, kimseyi aramamış olması. Ali Külak, bir önceki duruşmada da aynı şeyleri söyledi. Sahada tamamlanamayan işlerin sorumluluğu teknik şieftedir. İki gün önce dosyaya giren Gediz yazisında, "sahada tamamlanamayan, devam eden arıza durumlarıyla ilgili öncelikle güvenlik önlemleri alınır ve iş emri kapatılmaz" dediği belirtiliyor. Görevim, sisteme düşen arızaların giderilip giderilmediğini ofisten takip etmektir. 2019 yılında görevli olan kişilere neden Ali Külak ve bana yazılan kusurlar belirtilmedi? 2,5 aylık çalışmam süresince gelen talepleri bilgim dâhilinde karşılamaya çalıştım. Meydana gelen olayda bir kusurum yok. Çalışmamızda altyapıya zarar vermedik. Kazanın yaşandığı gün kablo ile ızgara arasında görünür bir mesafe var ve bu durum fotoğraflarla belgelenmiştir. Bilirkişi raporunda, "9 Ocak tarihinde Gediz ekibinin yaptığı onarım nedeniyle kablonun yukarı doğru zorlanması nedeniyle mazgala yakın kısmının zarar gördüğü" ifade ediliyor. Heyet, Gediz'in kazaya yol açan kablo üzerinde çalışma yaptığını belirtmiştir. Gediz personeli, burada gereken işi yapmış ve durumu üstlerine bildirmiştir. Arızanın devam ettiğine dair şeflerine bildirimi geç yapılmamıştır. Bizler, hiçbir altyapıya zarar vermeden çalıştık. Kabloların yüzeyde ve mazgala yakın olduğunu amirime bildirdim. Sorunumun bedelini ödeyeceğim. fakat lütfen eksik veya hatalı bir şey varsa bunun söylenmesini beklerim. Üzerime düşeni yaptım, vicdanım çok huzurlu. İki cana neden olmadığımı biliyorum. Yaptığım işte arızamı gidermiş olmamı önemle vurgulamak istiyorum. Orada arızamı yaptıktan sonra devam eden arıza durumunda mazgala olan yakınlığı gördüm ve bu durumu aktardım. Bunu düzeltmem fiziksel olarak mümkün değildi. Benim üzerime düşeni hatırlatıp düzeltmemi istemeklidir. Bunu bir resim gönderip "Kablo yüzeyde mazgala yakın" diyebilirdim. Fakat bunu yapmadım. Görüntülü aramayı gerçekleştirdim, sesli arama yaptım ve fotoğraflar da gönderdim. Benim hangi bölümde çalışmamın bir önemi yok. Çünkü eksiklik bildirimimi yaptım. Kabloların yüzeyde olduğunu ve mazgala yakın bir durumda bulunduğunu sorumlu amirime ilettim. İş emri oluşturma yetkisi Yavuz Üner'e aittir. Mert Bey'i hiç aramadım, onun yeterli deneyime sahip olmadığını bilirim. Benim yaptığım arıza hâlâ sağlam. Yaptıklarımdan eminin. Göğsüm ve alnım ferah. Yaptığım işle iftihar ediyorum.
Kaynak:ANKA