Karakuş'tan tepki: Terörist başı hukuken 'kurucu lider' olamaz
(TBMM) - Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) Genel Başkanı Erdoğan Karakuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu'nda yaptığı konuşmada, terörist başı olarak yargılanmış ve ceza almış birinin "kurucu lider" olarak tanımlanmasının hukuki açıdan yanlış olduğunu ifade etti. Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) Genel Başkanı Şeref Çayırtepe ise komisyona yaptığı katılımla dikkat çekti.
Toplantı TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un önderliğinde gerçekleşti. İlk oturumda, güvenlik güçlerinin emekli mensupları tarafından oluşturulan derneklerin temsilcileri dinlendi.
Erdoğan Karakuş, komisyonda konuşurken derneğin, şehit aileleri ve gazilerle birlikte kırk yıl boyunca PKK terör örgütüyle mücadele eden kahramanları gücünde bulundurduğunu belirtti. Milletvekillerinin TBMM'de ettikleri yemini hatırlata Karakuş, subayların askeri yeminleri ve görev anlayışına vurgu yaptı.
Karakuş, Türkiye'de yaklaşık 50 bin emekli subayın bulunduğunu ve derneklerinin stratejik araştırma merkezi aracılığıyla güvenlik konularında en doğru kararları aldıklarına inandıklarını dile getirdi.
"Türkiye Cumhuriyeti hiçbir döneminde vatandaşlarına karşı inkar, imha, soykırım veya asimilasyon politikası yürütmemiştir"
Karakuş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan bu yana ayrım gözetmeden "kimsesizlerin kimsesi" sözlerine ekledi. Tarihi örnekler üzerinden Türk kimliği üzerine tartışmalara da yer veren Karakuş, şu ifadeleri kullandı:
"Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından tamamen etkisiz hale getirilen bölücü terör örgütünün silah bırakmaya ilişkin yaptığı açıklamada, Türkiye Cumhuriyeti suçlanmakta; asker, güvenlik personeli, korucu ve kamu görevlileri dahil on binlerce vatandaşımızın katledilmesine yol açan PKK terör örgütü, gerekçesinin Lozan Antlaşması ve 1924 Anayasası'ndan kaynaklanan "Kürt inkar ve imha siyaseti" olduğunu iddia etmektedir. Türkiye Cumhuriyeti ise tarihinin hiçbir döneminde vatandaşlarına ya da herhangi bir insana karşı inkar, imha siyaseti yürütmemiş, soykırım veya asimilasyon uygulamamıştır.
Lozan Antlaşması, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde işgalci ve emperyalist güçlere karşı verilen bağımsızlık savaşı sonucunda imzalanan bir siyasi belgedir ve ülkemizin tapu senedidir. 1924 Anayasası, egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu Cumhuriyet yönetiminin ve devrimlerinin temel yasasıdır. Demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyeti; devleti ve milletiyle bölünmez bir bütündür, ulus devlet yapısını ilelebet muhafaza ve müdafaa edecektir."
"Suriye'deki silahlar yok edilmedikçe..."
Karakuş, Pentagon'un Irak'a gönderdiği silahların kaybolduğu iddiaları üzerine yapılan soruşturmaların 2006 yılında 360 bin silahın kaybolduğunu, 2007 ve 2019 yıllarındaki raporlarda ise ek kayıpların tespit edildiğini aktardı. Pentagon denetim raporuna göre 1 milyar dolarlık silahın kaybolduğunu ve bu silahların ile ek gelişmiş mühimmatların Suriye'deki PKK'ya yaklaşık 40 bin tır ve 4 bin uçakla (ortalama 500 bin ton; tahmini değer 15 milyar dolar) sevk edildiğini, bunun da Kongre onayı olmadan gerçekleştiği iddialarını paylaştı.
Karakuş, "Suriye'deki silahlar yok edilmedikçe PKK'nın silah bıraktığı söylenemez. Bu silahların ileride Türkiye'ye karşı kullanılma olasılığı da vardır. Başka yerlerde cüzi miktarda imha edilen silahlar, PKK'nın silah bıraktığının kanıtı olamaz. Bu nedenle Suriye'deki silahlar yok edilmedikçe, başka ülkelerin de desteğiyle Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) için kullanılma endişesi devam etmektedir" dedi.
Karakuş, çoğunluğu asker olan, ülke ve millet sevgisiyle dolu yaklaşık 3 milyon insanın bu mücadelede fedakarlık yaptığını, yıllarca ömürlerini dağlarda geçirdiklerini ve PKK terör örgütünü etkisiz hale getirdiklerini vurguladı.
Bu noktada adaletin büyük önem taşıdığını belirten Karakuş, "40 yıldır terörist başı olarak kabul edilip yargılanmış ve ceza almış bir kişinin "kurucu liderliğe" vasıflandırılması hukuken doğru değildir. Milletimizin büyük çoğunluğunun da aynı görüşü paylaştığını düşünüyoruz. Ayrıca terörden suça bulaşmış kişilerin mutlaka yargılanarak cezalarını çekmeleri, kısmi veya genel af kapsamına alınmamaları gerektiğini düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.
"Gazilerimiz ile şehit yakınlarını hayal kırıklığına uğratacak bir adım atılmamalıdır"
Emekli Uzman Jandarmalar Derneği (EMUJAD) Genel Başkanı Şeref Çayırtepe, komisyondaki konuşmasında şehit ve gazileri rahmet ve minnetle andıklarını dile getirdi. Vatanı ve bayrağı her koşulda koruyacaklarını ifade eden Çayırtepe, şunları söyledi:
"'Terörsüz Türkiye" süreci, geçtiğimiz yasama döneminde siyasi parti liderlerinin peş peşe en üst perdeden açıklamalarıyla başlamıştır. Terörün tamamen sona erdirilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kalıcı huzura kavuşması hedefleyen bu süreci sonuna kadar destekliyoruz. Milletimizin arasına örülen duvarları yıkıp, ezeli ve ebedi kardeşliğimizi perçinlemenin zamanı çoktan gelmiştir. Sürecin hiçbir aşamasında şehitlerimizin ruhunu incitecek veya gazilerimiz ile şehit yakınlarını hayal kırıklığına uğratacak bir adım atılmamalıdır.
Devletimizin asla yanlış yapmayacağına inanıyoruz. Yıllarca terörle yakından mücadele eden dönemin Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Şehit Eşref Bitlis Paşa'nın direktifleri doğrultusunda, sadece Jandarma Genel Komutanlığı'nda terörle mücadele etmek amacıyla alınan uzman jandarmalar, devletimize her daim güvenmiş ve güvenmeye devam etmektedir. Derneğimizin üyeleri ile şehit ailelerimiz ve gazilerimiz süreci sükunetle takip etmektedir."
"Türkiye'de asla Kürt sorunu yoktur; terör sorunu vardır"
Çayırtepe, Türkiye'deki sorunun Kürt meselesi değil, terör olduğunu vurgulayarak, şu noktalara değindi:
"Türkiye'de asla Kürt sorunu yoktur; terör sorunu vardır. Çünkü bugün bir kez daha gördüm ki bazı kesimler, bunu bir Kürt meselesi, Kürt sorunu diye tutturmuş. 40 yılı aşkın süredir binlerce insanın ölmesine sebep oldular. Peki, Kürt sorunu dediğimiz şey tam olarak nedir? Biz anlamadık. Bölgede sizlerle birlikte yaşayan ve görev yapan insanlar olarak soruyorum: Anayasamızda Türk ve Kürtlere ayrı maddeler mi var? Hakim karşısına çıktığınızda bir Kürt vatandaşına "Sen Kürtsün, al sana on katı ceza" mı deniyor? Vergi dairesine gittiğinizde Kürt vatandaşlarımızdan on katı vergi mi alınıyor? Bir Kürt evladı okumak istediğinde, çalıştığında veya üniversiteyi kazandığında, "Sen Kürtsün" diyerek üniversitenin kapısından mı çeviriliyor?
Bu ülkede çalışıp, üretip, para kazanmak isteyen hangi Kürt vatandaşa devletimiz engel olur? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne baktığımızda, terör örgütüyle ilişkili olmasına rağmen azımsanmayacak sayıda vekil temsil hakkına sahiptir. Kırmızı plakalı araçlara binip devletimizin tüm imkanlarını eşit şekilde kullanmaktadırlar. Aynı coğrafyada, aralarında etnik köken, meslek ve meşrep ayrımı yapılmaksızın, kardeşçe ve huzur içinde yaşayan tüm vatan evlatlarına Türk milleti diyoruz. Bizler bin yıldır yan yana, omuz omuza yaşadık. Bu milletin kardeşliğini hiçbir terör örgütü ve dış mihrak bozamayacaktır. Bugün hepimizin yüreğinde tek bir ideal var: "Terörsüz Türkiye.'
" Terörist başı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılmasına ve teröre karışmış kişilere af getirilmesine asla razı olmuyoruz. Korkumuz, sadece kanlı teröristlerin cezasız kalmasıdır. Eğer süreç sonunda teröristler ceza almazsa, bu ülkede canını vermeye hazır olanların "ben neden fedakarlık yapmalıyım?" düşüncesine kapılması muhtemel. Şehit aileleri ve gaziler, bu sürecin sonuçları hakkında endişeler taşımaktadır. Kamuoyunda tartışılan "eşit yurttaşlık" ve "anadilinde eğitim" gibi taleplerin Türkiye Cumhuriyeti'ne ve milletinin bölünmez bütünlüğüne yönelik bir tehdit olduğuna inanıyoruz.
Şehit aileleri ve gazileri, evlatlarını, eşlerini ve babalarını genç yaşta kaybedenlerdir. Suç işleyen, kurşun sıkan veya bomba atan herkes en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Terörist başı Abdullah Öcalan'ın serbest bırakılması ve teröre karışmış kişilere af getirilmesi konusunda asla müsamaha göstermiyoruz. Komisyonun anayasayla ilgili değişiklik teklifi yapmayacağına dair siyasi partilerin ortak görüşü ise memnuniyet verici; ancak terörle mücadele yasasında da değişiklik yapılmamasını istiyoruz.
Kaynak:ANKA