Kayyum atamasına tepki: Gökhan Günaydın, TELE 1'i susturamayız
(İSTANBUL)-TELE 1 Televizyonuna kayyum atanmasına tepki gösteren CHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın, "Bu basının emekçilerini hiç kimseye yem ettirmeyeceğiz! TELE 1 susturulamayacak" dedi.
CHP Grup Başkanvekilleri Ali Mahir Başarır ve Gökhan Günaydın'ın öncülüğündeki bir heyet, kayyum atanan TELE 1 Televizyonu'nun İstanbul'daki merkezini ziyaret etti. CHP heyeti, burada kanal yetkilileri ile yaptığı görüşmenin ardından, binanın önünde basın açıklaması gerçekleştirdi.
Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
"Biz buradayız, bari bizimle bir yayın yapın" dedik. Heyetlerine ise "Maalesef Türkiye böyle bir durumda" dediler.
Cumhuriyet Halk Partisi grup başkanvekilleri, milletvekilleri ve TELE 1 aileleri olarak dayanışma içinde olduklarını belirten Başarır, kayyum atayarak kanalı ya da kendilerini susturamayacaklarını ifade etti. Yayınlarının mutlaka başka bir platformda devam edeceğini söyleyen Başarır, zorlu bir süreçten geçtiklerini vurguladı. "Her gün utanç verici bir gözaltı kararıyla uyanıyoruz. Buna birlikte direnç göstereceğiz. Artık bu sorun yalnızca Cumhuriyet Halk Partisi'nin ya da muhalefetin sorunu değil; tüm Türkiye'nin, 86 milyon insanın sorunu. Bu bir demokrasi sorunu."
"Biz demokrasimize, irademize, gazetecilere, televizyonlara hep birlikte sahip çıkacağız"
"Bakın, yayın yarıda kesiliyor. Böyle şeyleri daha çok darbe dönemlerinde görüyorduk. Haber programı devam ederken gelip yayını yarıda kesiyorlar. Demokrasimize, irademize, gazetecilere ve televizyonlara hep birlikte sahip çıkalım. Üç dört muhalif kanal kaldı; onları bile kabul etmiyorlar. Ancak bu günleri hep beraber aşacağız. Kayyumlar değil, demokrasinin hâkim olduğu günleri birlikte yaşayacağız. TELE 1'in yanındayız." "
24 Ekim'in demokrasi tarihi açısından utan verici bir gün olduğunu dile getiren Grup Başanvekili Gökhan Günaydın ise şunları aktardı:
24 Ekim 2025 demokrasi tarihimiz açısından utanç verici bir gün. Savcılığın bilgi notunu inceledim. Yaşamımın büyük bölümünü ceza hukukçusu olarak geçirmiş biri olarak, o bilgi notundan nasıl bir casusluk iddiası çıkarılabildiğini hayretle ve utançla gördüm. Çok açık söyleyeyim; Bir vatandaş yakalanıyor, tanımayız, bilmeyiz. O kişi Necati Özkan'la konuşmuş. O hâlde Necati Özkan casusluk faaliyetinin içinde ve hiyerarşik olarak alt sırada. Necati Özkan varsa, demek ki Ekrem İmamoğlu da bu işin içinde. Merdan Yanardağ da bu meselenin medya ayağını oluşturuyor, öyle mi? Utanç verici!Neden utanç verici? Çünkü ortada hukuki bir düzlem göremiyorsunuz. Nitekim Necati Özkan bugün bir açıklama yapıyor ve diyor ki:'Sözü edilen kişiyi hayatımda bir kere gördüm. Ticari bir ürün satmak için ısrarlı talebi oldu. 2019 seçimlerinden sonra oturduk. Verdiği pazarlama örneğini beğenmedim ve almadım. O tarihten önce ya da sonra bu adamı hiç tanımam.'diyor. Dolayısıyla ortada bir zincir yok. Bir bağ kurulamıyor.
" "Merdan Yanardağ hakkında "casusluk" iddiasında bulunmak utanç verici, "
Merdan Yanardağ'ı yirmi beş yıldır tanırım. Bu medyanın antiemperyalist duruşuyla öne çıkmış, namuslu bir gazetecisidir. Merdan Yanardağ hakkında "casusluk" iddiasında bulunmak utanç vericidir.Açıkça söyleyeyim. Eğer bu iddialar, medyaya, bağımsız ve özgür basına çökme, onları susturma operasyonunun bir parçasıysa; karşınızda Cumhuriyet Halk Partisi dimdik duruyor! İşte burada grup başkanvekilleriyle, milletvekilleriyle, örgütümüzle hep birlikte buradayız. Sabah olacak, yine burada olacağız.
" Bu basının emekçilerini asla kimseye yem ettirmeyeceğiz! TELE 1 susmayacak "
Bu basının emekçilerini hiç kimseye yem ettirmeyeceğiz! TELE 1 susturulamayacak. TELE 1 yayını mutlaka bir şekilde devam edecek. Hukuki olarak da bir şey söyleyeyim: Az önce Merdan Yanardağ'la ilgili düşüncemi ifade ettim. Merdan Yanardağ daha ifadesini vermeden kanala çökme gayreti gösteriyorsunuz! Merdan Yanardağ'a kefiliz. Ama bir taraftan da soruyorum: Varsayalım ki Merdan Yanardağ bir suç işledi; peki, TELE 1'in hangi yayınıyla casusluk faaliyetini bağdaştırıyorsunuz?
" Türkiye'nin geleceğini karartmanıza asla izin vermeyeceğiz "
Yıllardır TELE 1'in televizyon programlarına katılıyorum. Bu kanalın izleyicisiyim. Burada sadece memleketine, memleketinin geleceğine sahip çıkan namuslu gazetecilerin çalıştığı bir yayın çizgisi gördüm. Eğer başka bir bilginiz, gördüğünüz bir şey varsa, paylaşın da kamuoyu bilsin! Buradan açıkça söylüyorum: Bu gece, burada söylüyorum ki Türkiye'nin geleceğini karartmanıza izin vermeyeceğiz! Her türlü engellemeye rağmen bu memlekete demokrasiyi ve adaleti mutlaka getireceğiz.
" Kimseye huzur vadetmiyoruz!" "
Biz onlardan herhangi bir şey dilenecek durumda değiliz. Onlara bunları yaptırmayacağız. Bugün üç dört tane hukuki işlem oldu. İşte Cumhuriyet Halk Partisi'ne çökme operasyonu. Öyle değil mi? Evet. Kayyum atanması olayı ortadan kaldırıldı. Kayyum uygulamasının son bulması gerekiyordu. Ekrem İmamoğlu, Büyükçekmece duruşmasında beraat aldı. Dolayısıyla bu uzun bir mücadeledir.Sayın Genel Başkan'ın da söylediği gibi kimseye şu an rahat ve huzur vadetmiyoruz; çünkü karşımızdakileri biliyoruz. Ancak şunun kararlılığı içindeyiz: Cumhuriyet Halk Partisi mücadeleden değil, teslim olmaktan yorulur. Teslim olmayacağız ve bu mücadeleyi mutlaka başaracağız. Herkes bu inanç ve kararlılıkla yoluna devam etsin."
Kaynak:ANKA