Kılıçdaroğlu bir kez daha yineledi: Devletin dini adalettir

Kılıçdaroğlu bir kez daha yineledi: Devletin dini adalettir
Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Kütahya’da Millet Buluşması'nda yurttaşlarla bir araya geldi.Kemal...

Millet İttifakı Cumhurbaşkanı Adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Adayı Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu Kütahya’da Millet Buluşması'nda yurttaşlarla bir araya geldi.

Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamasının satır başları şöyle oldu:

Kütahya kadim bir şehrimiz. Çinicilik konusunda dünya çapında markası var. Bu markanın büyümesi lazım. Dünyanın her tarafından bilinmesi, öğrenilmesi lazım.

Kütahya milli kurtuluş savaşına imza atan şehir. Dumlupınar meydan savaşını onurunu yaşayan Kütahya'da olmaktan son derece mutluyum, huzurluyum.

Emeklilere de sözüm var. Ta 2015'ten bu yana sözüm var. Emeklilere Ramazan, Kurban bayramında asgari ücret kadar birer maaş ikramiye verin dedim. Bir süre laf ettiler bin lira verdiler. Bay Kemal bunu yeterli görüyor mu. Allah nasip eder sizlerin oylarıyla Cumhurbaşkanlığına oturduğumda emekliler Kurban bayramında aylıklarını almaya gittiklerinde 15 bin lira bayram ikramiyesini görecekler, söz veriyorum, söz. Şimdi diyorlar ki 'parayı nereden bulacaksın?'. 27,5 yıl devlette çalıştım. Devletime hizmet ettim. 27,5 yıl bürokratik hayatımı incelediler, acaba bir şey bulabilir miyiz diye. Toplu iğne ucu kadar bir şey bulamadılar. Çünkü bay Kemal kul hakkı yemez ve yedirmez.

Kul hakkı yemek en büyük günahsa bu günaha kimsenin ortak olmaması lazım. Yiye yiye doymadılar. Soyulan bir devlet değil, kendi vatandaşına hizmet eden güzel bir devlet istiyoruz. Hiç kimsenin açıkta kalmadığı, aç kalmadığı devlet istiyoruz.

5'li çetelere hizmet eden devlet değil. Ben emekliye 15 bin lira vereceğim derken parayı nereden bulacaksın diye soruyorlar. Sen yandaş için çalışıyorsun bay Kemal vatandaş için çalışıyor. Adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir. Bir ailenin çocuğu işsizse adaletsizlik var demektir. Biri yiyor biri bakıyorsa orada adaletsizlik var demektir. Adaleti sadece mahkeme salonlarında değil her yerde sağlayacağız.

Adaletin olmadığı bir toplumda huzur olmaz. Devletin dini adalettir. Bir ailenin çocuğu işsizse adaletsizlik var demektir. Biri yiyor biri bakıyorsa orada adaletsizlik var demektir. Adaleti sadece mahkeme salonlarında değil her yerde sağlayacağız.

Bir yoksul ailenin elektriği kesilmişse, 85 milyonun elektriği kesilmiş demektir. Üretiyoruz, çalışıyoruz, alın teri döküyoruz, çalışan herkes kazanacak.

Gençler vallahi sizin için çalışacağım, billahi sizin için çalışacağım. Hiç endişe etmeyeceğim. Sevgili gençler benim saraylarda oturma gibi merakım yok ve hiç gitmeyeceğim. Ben Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün mütevazı Çankayasına gideceğim. Ben sizden birisiyim. Benim rahmetli annem okuma yazma bilmezdi. Büyük ablam da okuma yazma bilmez. 7 kardeşten üniversiteye giden sadece benim. Rahmetli babamın 7 çocuğuna bir bayramda bütün çocuklarına ayakkabı aldığını hiç görmedim. Sizler gibi yaşıyorum. Benim mutfağımı da zaten üç aşağı beş yukarı hepiniz biliyorsunuz. Sizin derdinize ortak olmadıkça bu memleketin sorunları çözülmez.

Sizin gibi yaşadığınız zaman vatandaşın derdine çare üretebiliriz. EYT'liler çözülecek, emekliler çözülecek, taş atan eller değil kalp yapan eller kazanacak diyorsunuz. Taş atanlar korkularından atıyorlar. Yiğit adam varsa farklı düşüncesi çıkar karşıma, dünya kadar televizyonu var oturur beraber tartışırız, cesaret ister. Bay Kemal'in önüne çıkmak için kul hakkı yememek lazım, yolsuzluk yapmamak lazım.

Araştırıyorlar bir şey bulabilir miyiz diye, yemezler. Çiftçiler üretenler, üretenlerin de hakkını teslim edeceğim. Üretenler, bakın Allah aşkına yahu çok güzel bir ülkemiz var. Dağları, ovaları, yaylaları, çalışkan insanlarımız var. Güneşimiz, bereketli yağmurlarımız, nehirlerimiz var. Et, canlı hayvan, buğday, arpa, yulaf dışarıdan geliyor. Herşey dışarıdan geliyor. Niçin? Bunları biz üretemiyor muyuz? Çiftçiyi toprağa küstürmeyeceğiz. Hakkını ve hukukunu teslim edeceğiz.

Hiçbir üreticinin zarar etmeyeceği modeli inşa edeceğiz, göreceksiniz. Bütün taşeron işçilere kadro vereceğiz. Devlet taşeron çalıştırmaz. Devlet ya işçi ya memur çalıştırır. Sözleşmeli öğretmen olmaz. Öğretmen öğretmendir. Başımızın üstünde yeri vardır.

Milyonlarca kişi açlık sınırının altında ücret alıyor. Oysa devletin imkanları var. Türkiye düşündüğünüzden daha zengin ülke. Türkiye'nin kaynakları birilerine gidiyor. Onların tamamını düzelteceğim. Bu ülkeye huzuru, bereketi getireceğim. Ama bunu ben tek başına yapamam, birlikte yapmak zorundayız.