Kılıçdaroğlu'ndan Akbelen için direnenlere "marjinal" diyen Erdoğan'a: Bir avuç kişiyle çalışıyorlar, asıl marjinal onlar

Kılıçdaroğlu'ndan Akbelen için direnenlere "marjinal" diyen Erdoğan'a: Bir avuç kişiyle çalışıyorlar, asıl marjinal onlar
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Konuşmasının tümünü Akbelen'e ayıran Kılıçdaroğlu, toprağı için direnen köylülere "marjinal" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki göstererek,...

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi. Konuşmasının tümünü Akbelen'e ayıran Kılıçdaroğlu, toprağı için direnen köylülere "marjinal" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan'a tepki göstererek, "Ben boşuna mı beşli çeteler diyordum. Dilimde tüy bitti. Bu memleketi beşli çeteler mi yönetecek yoksa adaletle mi bu ülke yönetecek? Beşli çetelerin gücüyle ülke yönetmeye kalkarsanız tablo bu olur. Utanmadan, sıkılmadan ağacını koruyanı marjinal ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz ahlak, erdem olur. Bir avuç kişiyle çalışıyorlar, asıl marjinal onlar" dedi.

CHP, Muğla'nın Milas ilçesi Akbelen mevkisinde maden sahasındaki çalışmalara ilişkin Meclis'i toplanmaya çağırmıştı. TBMM Genel Kurulu'nda, 200 milletvekili olan toplantı yeter sayısının sağlanması halinde görüşme sağlanacak. Görüşmenin öncesinde CHP Grup Toplantısı gerçekleşti. Toplantıda, CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun öncesinde Akbelen'de toprağı için direnen köylü kadın konuştu. Köylü kadın, "Toprağımız için terörist, vatan haini, marjinal olduk. Toprağımız için hepsini oluruz. Üreticiyiz çünkü, çiftçiyiz çünkü, anayız çünkü" dedi. "Açgözlü beşli çetelere taşımızı dahi vermeyeceğiz" diye konuştu.

Şöyle devam etti:

Hala nöbet, direniş devam ediyor. Hala Türkiye'nin her yerinden insanlar oraya koşuyor. Orayı koruyacağız ama diğer kesilen yeri maden çukuruna dönüştürmelerini engellemek için gerekirse CHP'nin, parti ayırt etmeksizin bütün vekillerin Akbelen'e akın etmesini ve gerekirse toprağa yatalım. Bir hapse girmediğimiz, bir ölmediğimiz kaldı. Hapse de gireriz, gerekirse bu vatan için ölürüz. Toprağımızı, köyümüzü maden canavarına teslim etmeyiz.

Hepinize soruyorum. Akbelen nöbet alanına gelerek TOMA'ların önüne bizimle birlikte siper olmaya, oranın maden çukuruna dönmemesine ses olmak için var mısınız hepiniz. Ben bunun sözünü almak için buradayım.

Orada bir AKP hükümdarlığı var. Akbelen'e kafayı takmış. "Burayı alırsam Türkiye'nin her yerini alacağım" düşüncesi var. Biz "Vermiyoruz" diyoruz. Ötesi yok.

"'Hayır' diyene oy verirseniz elim iki yakanızda olur"

Kürsüye çıkan Kılıçdaroğlu'nun satırbaşları ise şöyle oldu:

Bugün bizim içinde, Türkiye için de özel bir gün. Parlamentoda zaten bu özel gün nedeniyle toplanıyor. Düşünün, coğrafyamızın bir bölümünde yıllarını, emeklerini vermiş, büyüklerinin mezarlarının olduğu güzel bir coğrafyada insanlar topraklarına sahip çıkmak istiyorlar. Eğer siz toprağınıza sahip çıkıyorsanız bilin ki vatanınıza sahip çıkıyorsunuz. Sizin beslediğiniz, size gıda veren, bir anlamda can yoldaşı olduğunuz hayvanlar nerede beslenecek? Eğer toprak elinizden alınıyorsa bilin ki vatan elinizden alınıyordur.

2019'dan beri mücadele ediyorsunuz. Hep seçimi beklediler. Seçimi hile ile hurda ile aldılar. Şimdi o devasa araçlarla ağaçların nasıl kesildiğini hepimiz gördük. Asıl talan edilen alanı da izleme imkanımız oldu. Ormana baktığınızda ayrı bir hayat görürsünüz, içinizde bir şeylerin kıpır kıpır olduğunu görürsünüz. Ormanın içine girdiğinizde içinizde bir huzur olur. O tozlu yoldan o alana baktığımda talan edilen bir ormanın ülkeyi hangi hale dönüştürdüğünü çok net olarak görüyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak Paris İklim Antlaşması'nı imzalamışsınız. Kömür üreten santralleri kapatacağım demişsiniz, söz vermişsiniz. TBMM'den geçmiş, Resmi Gazete'de yayımlanmış. Buna rağmen "Ben yoluma devam ederim" diyorlar. Neden biliyor musunuz? Beşli çeteler, saraydan güç alarak askeri de polisi de size karşı kullanıyorlar. Asıl suçlu onlara talimatı verenler. Bu katliama dur demek her birimizin görevidir.

Ben boşuna mı beşli çeteler diyordum. Dilimde tüy bitti. Bu memleketi beşli çeteler mi yönetecek yoksa adaletle mi bu ülke yönetecek? Beşli çetelerin gücüyle ülke yönetmeye kalkarsanız tablo bu olur. Utanmadan, sıkılmadan ağacını koruyanı marjinal ilan ediyorsunuz. İnsanda biraz ahlak, erdem olur. Bir avuç kişiyle çalışıyorlar, asıl marjinal onlar.

AK Partililer, MHP'liler de Akbelen'e gitsinler. Talanı görsünler. Nasıl yok edildiğini görsünler. Katliamın nerelere ulaştığını görsünler. Vicdan sahibi bir insan "Bu konuyu gündeme almayalım" demez diye düşünüyorum.

Eğer bir ülkede siyasal iktidar kendisini beşli çeteye teslim etmişse marjinalleşmiş demektir. Onlar halkı bilmiyorlar, tanımıyorlar ve halktan kopmuşlar demektir. Bizim görevimiz sizin sesinizi duyurmak. Daha önceden de 2013'te gene Akbelen'le ilgili Hacettepe Üniversitesi'ne bir rapor hazırlatıyorlar. Raporda, "Sakın yapmayın, Bodrum susuz kalır" diyor. Bu raporu da dinlemiyorlar, gözlerini para bürümüş.

Bu kadar kendi ülkesine ihanet eden başka bir ülke, yönetim hiç görmedim. Maden elbette çıkarılmalı ama talan edilmeden de orman yok edilmeden de çıkarılabilir. Orada içme suyuna zarar verecek deniliyorsa onu çıkaramazsınız. Benim size sözüm var, sizin her yerde sözcünüz olacağım. Bunlar ağaçla değil insanla da uğraşıyorlar.

Beşli çete dediğiniz kişiler aslında beş kişi değil. Türkiye'nin varlıklarını sömüren bir kesim bunlar. Bunlara en büyük güvenceyi saray iktidarı verir. Saray iktidarı hakkını arayan insanlara marjinal diyorsa aslında kendisi marjinal duruma düşmüş demektir. AK Parti'nin, MHP'nin, Yeniden Refah Partisi'nin vicdanlı milletvekillerine çağrı yapalım. Siz de gidin bakın. Benim gördüklerimi, duyduklarımı siz de görün, duyun. Genel Kurul salonuna gelmeyecekler. Koridorda kapının önünde bekleyecekler, çoğunluk sağlanırsa koşa koşa içeri girecekler "Hayır" demek için. "Hayır" diyene oy verirseniz elim iki yakanızda olur.