Kurultay davasıyla ilgili CHP'den ilk resmi açıklama: ‘Davayı açan CHP'li değil iktidar aparatı’

Kurultay davasıyla ilgili CHP'den ilk resmi açıklama: ‘Davayı açan CHP'li değil iktidar aparatı’
CHP'ye kayyum atanmasının konuşulduğu Kurultay Davası'nın kritik duruşması ertelendi. CHP'den ilk resmi açıklamayı MYK toplantısı sonrası CHP Sözcüsü Deniz Yücel yaptı.

Gazete Pencere- CHP’ye kayyum atanmasının görüşüldüğü kurultay davasının ertelenmesinin ardından açıklama yapan CHP Sözcüsü Deniz Yücel, iktidarın yargıyı siyasi araç olarak kullandığını söyledi.

Yücel, “Demokrasinin ayaklar altına alınıp otokrasinin dayatıldığı bir dönemdeyiz” dedi. AKP’nin 31 Mart yenilgisini hazmedemediğini ifade eden Yücel, “Cumhuriyet Halk Partisi'ndeki değişimin gücünü sandıkta görenler, hiç vakit kaybetmeden harekete geçti” ifadelerini kullandı.

Yücel, “Karşımızda iktidarda kalabilmek için her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu yapan bir siyasi yapı var. Bu tek adam ve onun talimatlı yargısı, milli iradeyi gasbediyor” dedi.

Deniz Yücel, İBB Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun tutukluluğuna da tepki gösterdi:

“15 buçuk milyon oyla bu ülkenin Cumhurbaşkanı adayı olan Ekrem İmamoğlu, sandıkta karşısına çıkmaya cesaret edemeyenlerin talimatıyla tutuklandı ve 178 gündür haksız ve hukuksuz bir şekilde tutuklu.”

İktidara çağrıda bulunan Yücel, “AKP iktidarı artık İmamoğlu korkularıyla yüzleşmeli ve bir an önce hukuk çizgisine geri dönmelidir” dedi.

"Bu CHP değil memlekete meselesi"

Yücel, İstanbul’daki 26 belediyenin 10’unun başkanının tutuklu olduğunu belirterek “Toplamda 17 belediye başkanımız özgürlüklerinden mahrum edilmiştir” dedi. Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan’ın cezaevinde ikinci kez tutuklandığını hatırlatan Yücel, “Cezaevinden tünel mi kazmış? Tahliye olduğunda yurt dışına kaçmak için sahte kimlik mi yaptırmış?” diyerek karara tepki gösterdi.

Deniz Yücel, yargı kararlarının meşru olmadığını savundu:

“Türkiye, ‘halk kime oy verirse versin son kararı biz veririz’ diyen bir iktidar tarafından uçuruma sürükleniyor.”

Yücel CHP’nin buna sessiz kalmayacağını belirtti:

“O çok güvendiğiniz sarayın iktidarı elbet bir gün, bir sandıkla son bulacak. Bu mesele CHP meselesi değil, memleket meselesidir.”

"CHP'liler babaevine polisle girmez"

CHP İstanbul İl Başkanlığı'nın eski binasına yönelik polis baskınını da hatırlatan Yücel, şunları söyledi:

“Delegelerimizin özgür ve hür iradesiyle seçilen Özgür Çelik’in başkan olduğu İstanbul İl Başkanlığı'na polis marifetiyle girme ayıbını bu ülkeye yaşattılar.

Yetkisiz bir mahkemeden alınan hukuk dışı bir karar, 5 bin polisin yığıldığı İstanbul İl Başkanlığımız, milletvekillerimize, üyelerimize, partimizin evlatlarına karşı kullanılan orantısız güç, sıkılan biber gazı ve kötü muamele…

Kendine “Abilik” rolü biçen ama aslında AKP yargısının elinde oyuncak olmuş bir zavallı…

Hiçbir Cumhuriyet Halk Partili, babaevine polis eşliğinde girmez.”

“CHP’de kavga var” söylemlerine de karşı çıkan Yücel, şöyle konuştu:

"CHP’de kavga var diyenlere cevabımızdır. CHP’de kavga yok! CHP’de geçmişin yarışan tarafları bugün partimize yönelen saldırılara karşı, partimize yapılmak istenen organize kötülüğe karşı bir olmuşlardır. CHP’de kavga yok! CHP’nin önlenemez, engellenemez yükselişini sekteye uğratmak için CHP’de kavga var görüntüsü vermeye çalışan bir iktidar ve o iktidarın işbirlikçileri ve aparataları var."

"Davayı açan CHP'li değil iktidar aparatı"

Kurultay davasına ilişkin konuşan Yücel, “Bugünkü dava redde mahkûm bir davadır” dedi. Mahkemenin usul eksiklikleri nedeniyle duruşmayı 24 Ekim’e ertelediğini, davacıların ‘kurultay ertelensin’ ve ‘tedbir kararı alınsın’ taleplerininse reddedildiğini duyurdu.

Yücel, “Bu davayı açan kişi, partimizden ihraç edilmiş bir isimdir. CHP’li bile değildir. Karşımızda CHP’liler yok, iktidarın aparatları var” ifadelerini kullandı.

CHP’nin olağanüstü kurultay ve kongre kararının “teknik ve hukuki bir tedbir” olduğunu vurgulayan Yücel, şunları ifade etti:

"MYK toplantımızda olağan gündem maddelerimizi yani parti program çalışmalarımızı, ekonomiyi, dış politikayı ve güvenlik konusunu görüştük.

Her şeyden önce, bir hukukçu olarak gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki; Bugünkü dava redde mahkûm bir davadır.

Mahkeme bir takım usulü eksiklikler nedeniyle duruşmayı 24.10.2025 tarihine ertelemiş ve bu eksiklerin giderilmesi konusunda ara karar oluşturmuştur. Davacıların, kurultayımızı erteleme talebi reddedilmiştir.

Davacıların tedbir talepleri, daha önce 9 kez reddedildiği gibi bugün 10. Kez reddedilmiştir. Mahkemece hem 21.09.2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan olağanüstü kurultayımız, hem de 24.09.2025 tarihinde gerçekleştirilecek olan olağanüstü İstanbul İl Kongresine ilişkin kurultay ve kongre gerçekleştirildikten sonra ilgili seçim kurullarına yazı yazılarak oy kullanan ve kullanmayan delege listelerinin ve birleştirme tutanaklarını istenmesine karar verilmiştir.

Burada şunun özellikle altını çizmek isterim. Birileri hep “şikayet eden de, edilen de CHP’li” diyorlar ya,

Bu davayı açan kişi, yani Hatay eski Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfi Savaş davayı açmadan çok önce, işlediği bir parti suçu nedeniyle partimizden ihraç edilmiştir.

Davayı açtığı tarihte CHP üyesi değil. Dolayısıyla Hukuk Muhakemeleri Kanununa göre taraf sıfatı, husumet ehliyeti, yani bu davayı açma hakkı dahi yok.

Bu davaları Açanlar CHP’li değil, üyemiz değil, karşımızda CHP’liler yok, iktidarın aparatları var.

Son olarak şunu belirteyim; partimize yapılan tüm bu saldırılar CHP’lileri partisine sahip çıkmaya sevk ederek konsolide ettiği gibi vicdan sahibi, adalet duygusu sahibi olan herkesi CHP’ye yapılan haksızlığa tepki vermeye sevk ediyor. "

Kaynak:Haber Merkezi

Öne Çıkanlar