KYK yurtlarında kalan öğrenciler: Cezaevlerinden daha kötü olan odalarda yaşıyoruz

Devlet yurtlarında kalan üniversite öğrencileri, kapasitenin ve hizmetlerin yetersizliğinden şikayet ediyor

Devlet yurtlarının bağlı olduğu Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın 2021-2022 eğitim öğretim yılına ilişkin raporunda, birinci ve ikinci öğretimde okuyan öğrenci sayısı 3 milyon 761 bin 637 olarak yer alırken, yurt kapasitesi 759 bin 838 olarak belirtildi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak geçen yıl, yurtların kapasitesinin 950 bine çıkarıldığını ve yüzde 87'lik bir yerleştirme oranıyla rekor kırdıklarını açıklamıştı.

Üniversiteler yeni akademik yıla hazırlanırken, bu yıl yeni kayıt yaptıranlar başta olmak üzere maddi imkanları kısıtlı öğrenciler yurtlara başvuruyor. Yurtlarda barınan birçok öğrenci ise hijyen, oda düzeni, yurt idaresi ve yemeklerden dert yanıyor.

ANKA Haber Ajansı'na konuşan öğrenciler, yaşadıkları sorunları dile getirerek, çözüm talep etti.

"Kaldığım yurtta temizlik sıkıntıları yaşanıyor"

Gazi Üniversitesi'nde okuyan R.B, yurtta hem kendisinin hem de diğer öğrencilerin yaşadığı sorunları anlattı. Odaların küçük olduğunu, yüzlerce öğrencinin aynı duşakabini ve lavaboyu kullanması nedeniyle mahremiyet alanlarının bulunmadığını söyleyen R.B, ayrıca KYK yemekhanesindeki yemeklerin de sağlıksız olduğunu belirtti. R.B. şöyle konuştu:

"Odalarda altı kişi kalıyoruz. Kaldığımız oda çok küçük ve dar. Sabahları okula gitmek için hazırlanmaya çalıştığımızda bırakın altı kişi, iki kişi bile aynı anda hazırlanamıyoruz. Yurdun kapasitesinin aşırı kalabalık olması kişisel alan eksikliğine sebep oluyor. Bu yüzden de sürekli bir huzursuzluk hali var. Katlarda yaklaşık yüz yirmi beş kişinin ortak kullandığı birkaç duşakabin ve lavabo var bu ortak kullanım alanlarında mahremiyet alanı diye bir şey söz konusu değil. Özellikle kendi yurdum ve bunun gibi eski yurtlarda altyapı sorunları ve temizlik sıkıntıları yaşanıyor. Bu durum bizlerin sağlığını ve yaşam kalitesini olumsuz etkiliyor.

"KYK'larda düzenli ve sağlıklı beslenmek mümkün olmuyor"

Gramajlar çok düşük, tam anlamıyla doyduğumuzu hissedemiyoruz. Yemekler ne yazık ki yenilebilecek nitelikte değil. KYK'larda düzenli ve sağlıklı beslenmek pek mümkün olmuyor. Bunun yanı sıra yemeklerden sürekli yabancı cisimler çıkıyor. Korkudan asansörü kullanamıyoruz. Kısacası KYK'larda yaşamak gerçekten güç ve zor. Böylesi bir çağda ülkemizin geleceği olan biz gençlerin yaşam kalitesinin bu kadar düşürülmüş olması, en temel hakkımız olan barınma hakımızın bizleri bu kadar zorlaması çok üzücü bir durum. Temel yaşam hakkımız olan barınma ve beslenme ihtiyacımızın iyileştirilmesini istiyoruz. Umarım sesimize kulak veren birileri olur ve yeni dönemde bu sorunlar çözüme kavuşturulur."

"Biz barınamıyorken nasıl kendi geleceğimizi, ülkenin geleceğini kurtarabiliriz"

Üniversite öğrencisi H.Ö. de yurt idarelerinin öğrencilere tavrından yakındı. İdarenin öğrencilerin sorunlarına kulak tıkadığını ifade eden H.Ö. ise şunları söyledi:

"İktidarın etkisini yurt idaresinden tutun, yediğiniz yemeğe kadar görebilirsiniz. Ankara’da yurdum dışında yatacak bir yerim olmadığı için "Bir gece daha kalabilir miyim" diye sorduğumda yurt müdürüm tarafından "Sokakta kalıyorsan kal, beni ilgilendirmez. Bugün yurttan çıkışını yapacaksın" cevabını aldım. Biz barınamıyorken nasıl kendi geleceğimizi, ülkenin geleceğini kurtarabiliriz. Ailelerimizin bir gelecek kurmamız için bizi gönderdikleri binalarda ölüyoruz. İhmallerden dolayı ölen Zeren Ertaş arkadaşımızı unutmadık. KYK yurtlarında intihar edip ölen arkadaşlarımızı unutmadık. Bizi barındırmıyorlar. Ailelerimizin bizleri umutla gönderdikleri binalarda umutlarımızı, hakkımız olanı elimizden alıyorlar. Üzülerek söylüyorum ki biz gençleri bitirdiler, bizler bu ekonomide aylık 2 bin TL bursla cezaevlerinden daha kötü olan odalarda yaşarken maalesef ki geleceğimizi, hayallerimizi düşünemiyoruz, eğitim hayatımıza odaklanamıyoruz."

"Yaşadığımız mağduriyet gergin durumlara sebep oluyor"

Tekirdağ'da öğrenim gören bir başka üniversite öğrencisi Z.U. ise kaldığı KYK yurt odasının dört kişilik olarak tasarlandığını fakat barınma sorunu yaşayan öğrencilerin yaptıkları eylem sonrası çözüm yolu olarak odalarda yatak kapasitesinin arttırılıp ranza sistemine geçildiğini belirtti. Z.U. oda düzenindeki sorunları şöyle anlattı:

"Kaldığım yurtta oda mimari açıdan dört kişi için tasarlanmış bir odaydı, dört dolap, dört çalışma masası, dört komodin, dört baza olarak. Ülke genelinde yeterli yurt bulunamaması sebebiyle öğrenciler eylem yapmıştı. Yapılan bu eylemler sonrasında çözüm yolu olarak yurtlarda kapasite artışına gidildi ve dört kişi olarak tasarlanmış odalara ranzalar eklenmeye başlandı. Kapasite arttı fakat gelen iki öğrenci için ne bir kişisel komodin ne ayakkabı dolabı ne de baza altı yeri verildi."

Aynı zamanda odadaki tek mahrem alan olan giyinme kabini yerinden sökülüp onun yerine yeni gelen öğrenciler için tek gözlü giyinme dolapları yerleştirilidiğini ifade eden Z.U, bu nedenle odalarda sürekli gerginlik yaşandığını belirtti.

Kaynak:ANKA

Öne Çıkanlar