Mehmet Uçum’dan 23 Nisan mesajı: Terörsüz Türkiye’ye karşı çıkanlar terörle mücadele yöntemleriyle etkisizleştirilecek
Gazete Pencere- MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin DEM Parti’ye yönelik “el sıkma” ve PKK lideri Öcalan’a yönelik ise “umut hakkı” yani tahliyesi yönündeki çıkışlarıyla başlayan yeni İmralı sürecinin önemli isimlerinden Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı.
Mehmet Uçum, “Birinci Meclis Ve Terörsüz Türkiye’ye Geçiş!” başlıklı açıklamasında, “Kürtler, Türk Milletinin asli kurucu bileşenidir. Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz parçası sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve daimi sahibidir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin Milli Devleti’dir. Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır” ifadelerini kullandı.
Mehmet Uçum’un mesajında, “Terörsüz Türkiye” yani yeni İmralı sürecine karşı çıkanların terörle mücadele yöntemleriyle etkisizleştirileceğini belirtmesi dikkat çekti.
Uçum “Terörsüz Türkiye’ye, terör örgütünün tüm yapılarıyla feshine, silah bırakmaya ve teslimine karşı çıkanlar ve sabote etmeye kalkışanlar olursa bunların terörle mücadele yöntemleriyle etkisizleştirileceği açıktır” diye yazdı.
Mehmet Uçum’un mesajı şöyle:
“Bugün Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı adıyla kutladığımız, Büyük Millet Meclisi’nin 23 Nisan 1920’de açılışının 105’inci yıl dönümüne eriştik.
1921 yılında Türkiye adı eklenerek nihai ismine kavuşan Türkiye Büyük Millet Meclisinin ilk kuruluşunu gerçekleştiren Birinci Meclis Türkiye halkının bütün bileşenlerinden oluşuyordu. Türkiye halkının asli unsurları olan Türkler, Kürtler, Araplar, Lazlar, Çerkezler, Gürcüler ve diğer bileşenler kurtuluş sürecini ilerleten ve kuruluş sürecini başlatan Birinci Mecliste bir araya geldi.
Türkiye halkının tüm unsurlarıyla birlikte Türkler ve Kürtler emperyalizme karşı kaderleri için verdikleri mücadeleyi Birinci Meclisle birlikte yeni bir aşamaya taşıdılar. Kurtuluş savaşını kazanarak ve Türkiye Cumhuriyetini kurarak ebediyete kadar kendi kaderlerini birlikte tayin ettiler.
Atatürk “Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir” ifadesiyle, Türkler ve Kürtler de içinde, Türkiye halkının tüm bileşenlerinin Türk Milletinin asli unsuru olduğu tespitini yaptı. Bu tespit Cumhuriyetin temel kurucu ilkelerinden biri oldu.
Millet geçmişi bugünü ve geleceği kuşatan bir kavram olduğu için bugün de bu ilke aynen geçerlidir, yani Türk Milletinin esası Türkiye halkıdır. Türkiye halkı çeşitliliğimizin Türk Milleti birliğimizin güvencesidir.
Terörsüz Türkiye açısından bunun ifadesi şudur:
Kürtler, Türk Milletinin asli kurucu bileşenidir.
Kürtler, Türk Milletinin ayrılmaz parçası sıfatıyla Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve daimi sahibidir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Kürtlerin Milli Devleti’dir.
Türkiye Yüzyılı; Türk ve Kürt yüzyılıdır.
Tam da bu paradigmaya uygun olarak Terörsüz Türkiye hedefi için sonuç almaya dönük adımlar yürüyen aşamanın her basamağında daha güçlü şekilde atılıyor. Buna karşın Terörsüz Türkiye aşamasını çeşitli şekillerde bozma çabaları da devam ediyor. İç ve dış Türkiye karşıtı odaklar doğrudan veya dolaylı olarak kayıtsız, şartsız ve pazarlıksız yürüyen Terörsüz Türkiye’ye geçişi sabote etmek için yoğun gayret içindeler. Cumhur İttifakı üzerinden fitne çıkarmaya çalışanların, yolsuzlukla hukuki mücadeleyi bahane edip kaos stratejisi güderek yapılan operasyonların Terörsüz Türkiye’yi hedef aldığı çok net görülüyor. Devlet bu gayretleri şimdiye kadar boşa çıkardı ve bundan sonra da gereğini yapacağı anlaşılıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Sayın Bahçeli’nin Türkiye’yi esas alan siyasetteki muhteşem birlikteliği ve uyumu, halkın olağanüstü desteği, Devletin tüm kurumlarıyla ve tam kapasite olarak sürecin yürütücülüğünü yapması Terörsüz Türkiye’ye geçişin güvencesidir.
Geldiğimiz noktada Terörsüz Türkiye için şu tespitleri yapmak mümkün gözüküyor:
İmralı açıklamasının hayata geçmekte olduğu ve buna ilişkin tüm tedbirlerin alındığı bir realitedir.
Terörsüz Türkiye’ye, terör örgütünün tüm yapılarıyla feshine, silah bırakmaya ve teslimine karşı çıkanlar ve sabote etmeye kalkışanlar olursa bunların terörle mücadele yöntemleriyle etkisizleştirileceği açıktır.
Terörsüz Türkiye’nin bir sonuç değil başlangıç olduğu, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılması ve bu aşamasının tamamlanmasıyla Türkiye için yeni bir dönemin başlayacağı bellidir.
Yeni dönem Türkiye’yi her bakımdan güçlendirecek bir süreç olacaktır. Demokrasi ve hukuk alanında hem kapsamlı reformların yapılacağı hem de ulusal ve yurtsever demokrasi hukukunun somutlandığı yeni bir aşamaya geçileceği güçlü bir karinedir.
Görüldüğü üzere 105 yıl önce bugün Büyük Millet Meclisinin açılışıyla başlayan akabinde Cumhuriyetin ilanıyla tescillenen son kuruluş sürecimiz, Terörsüz Türkiye hedefine ulaşılmasını takiben hukuki ve siyasi reformların yapılmasıyla tamamlanacaktır. Böylece kuruluşunu tamamlamış Türkiye Cumhuriyeti’nin yapacağı büyük atılımlarla Türkiye Yüzyılı gerçeği dünya tarihine altın harflerle yazılacaktır.
Bu düşüncelerle Birinci Meclisin açılışı ile Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız Kutlu Olsun.”
Kaynak:Haber Merkezi