Akşener’den Erdoğan’a doğal gaz yanıtı: Millet varsa, sen varsın; millet yoksa, sen de yoksun

Akşener’den Erdoğan’a doğal gaz yanıtı: Millet varsa, sen varsın; millet yoksa, sen de yoksun
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Ordu’da yaptığı doğal gaz açıklamalarına yanıt vererek “Asıl, millet varsa, sen varsın; millet yoksa, sen de yoksun, Sayın Erdoğan! Dolayısıyla,...
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Ordu’da yaptığı doğal gaz açıklamalarına yanıt vererek “Asıl, millet varsa, sen varsın; millet yoksa, sen de yoksun, Sayın Erdoğan! Dolayısıyla, senin yokluğunda; ne Ordu, ne de Ordulu kardeşlerim, emin ol, hiçbir şey kaybetmez!” dedi.

Gazete Pencere Haber Merkezi 

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında gündemi değerlendirdi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Ordu’da yaptığı doğal gaz açıklamalarına yanıt vererek “Asıl, millet varsa, sen varsın; millet yoksa, sen de yoksun, Sayın Erdoğan! Dolayısıyla, senin yokluğunda; ne Ordu, ne de Ordulu kardeşlerim, emin ol, hiçbir şey kaybetmez!” dedi.

Geçtiğimiz günlerde yargılandığı FETÖ davasında beraat eden Eski ÖSYM Başkanı Ali Demir'e değinen Akşener, “Bir neslin, yalnız sorularını değil yıllarını, hayallerini, gençliğini çalanlar ne değişti de aklanıverdi? Bilirkişi raporu ortadayken bu kişi, soruların çalınmasından, ne oldu da, aklandı?” dedi.

"Emeklilerimizi daha fazla enflasyona ezdirtmeyin ve gerçek bir adım atın"

Akşener’in konuşmasından öne çıkanlar şu şekilde;

21 yıl boyunca toprağımızın suyunu sıkıp rant yediler ama doymadılar. 21 yıl boyunca Cumhuriyetimizin değerlerini birer birer satıp yediler. Ama yine de doymadılar. Şimdi çıkıp millet üç kuruş maaşla geçinsin diyorlar. Emekli, açlık sınırın altında boğulsun, 3 bin liralık bayram ikramiyesi ile de doysun diyorlar. Üstelik zor zahmet verecekleri 3 bin lirayı da öyle sunuyorlar ki sanırsınız sadaka veriyorlar. Sanırsınız ulufe dağıtıyorlar.

Milyonlarca emeklimizin emeğine çöken, bu vicdansızlığa asla sesiz kalmayacağız. Nitekim bu çerçevede, Meclis grubumuz komisyonda bir kanun teklifi verdi. Emekli bayram ikramiyesinin 7 bin liraya çıkartılmasını önerdi. Üstelik ben de buradan iktidara bir kez daha çağrıda bulunuyorum; göstermelik zamlar, ikramiyeler yetmez. Emeklilerimizi daha fazla enflasyona ezdirtmeyin ve gerçek bir adım atın. Mayıs ayında söz verdiğiniz ve sözünüzden dönüp yapmadığınız zammı da hesaba katarak Ocak ayı için tüm emekli maaşlarına seyyanen 11 bin lira zam yapın. Bunun yanında da kök maaş işinden derhal vazgeçin. Bu önerimizi yaptınız yaptınız yapmazsanız sandıktan en büyük tokatı emeklerimizden yiyeceksiniz benden söylemesi.

Erdoğan'a Ordu yanıtı

Alıştığınız, konforlu ceket siyaseti artık bitti. Çünkü artık hür ve müstakil İYİ Parti var. O yüzden sana boş tehditlerini bir kenarı bırakmanı tavsiye diyorum.

Sayın Erdoğan, bir seçim dönemi klasiği olarak; yine çıkıp, milletimizi, tehdit etmeye başladı… Geçtiğimiz gün Ordu’da, utanmadan çıkıp, dedi ki; “Bizim olmadığımız, bir büyükşehir belediyesi; Doğal gazı, nasıl getirecek? Biz varsak, doğal gaz var. Biz yoksak, doğal gaz yok.” Ne diyelim, Allah akıl fikir versin…

Aynı ana muhalefet gibi; Görüyoruz ki; İktidarın da, sinirler gergin; asaplar bozuk…

Malum; Ordu Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız, Enver Yılmaz Bey’in gördüğü, büyük ilgiden ötürü; arkadaşların psikolojileri, epey bir bozulmuş. Valla hiç kusura bakmasınlar; bozmaya devam edeceğiz.

Yalnız bu vesileyle; buradan, kendisini düzeltip; bir şeyi de, hatırlatmak istiyorum:

Asıl, millet varsa, sen varsın; millet yoksa, sen de yoksun, Sayın Erdoğan! Dolayısıyla, senin yokluğunda; ne Ordu, ne de Ordulu kardeşlerim, emin ol, hiçbir şey kaybetmez!

Bir zahmet Ordu’daki adayını çalıştır da anal rekabet nasıl rekabet edebiliyorsunuz biz de bir görelim bakalım

Akşener'den Ali Demir tepkisi

2020 yılında, bir rezalet ortaya çıkmıştı. Düzenlenen bilirkişi raporuyla; ÖSYM’nin, 2010 ile 2015 yılları arasında gerçekleştirdiği, tüm sınavların; sorularının sızdırıldığı tespit edilmişti. Bunun sonucunda ise; dönemin ÖSYM Başkanı, Ali Demir; “fetö üyeliği” ve “görevi kötüye kullanma” suçlamasıyla; 18 yıl 6 ay hapis istemiyle, tutuklanmıştı.

Bu hafta ise; birden bire, bir şey oldu. Ve biz, bu kişinin, bir anda, beraat ettiğini; sadece, görevini kötüye kullanma suçundan; 1 yıl 15 gün ceza aldığını; hükmün açıklanmasının da, 5 yıl ertelendiğini öğrendik… Rezalete bakar mısınız?…

Şimdi buradan, sormak istiyorum: Hayırdır muhteremler, ne değişti? Bir neslin, yalnız sorularını değil; yıllarını, hayallerini, gençliğini çalanlar; ne değişti de, aklanıverdi?

Bilirkişi raporu ortadayken; bu kişi, soruların çalınmasından, ne oldu da, aklandı? Başında bulunduğu kurumun; fetöye çalışmasından, ne oldu da aklandı? 5 yıl boyunca, gençlerin geleceğiyle oynanmasından; ne oldu da aklandı?

Değerli arkadaşlarım; Burada asıl yapılmak istenen ne, biliyor musunuz? Her zaman yaptıkları gibi; ucu kendilerine dokunan, bir meseleyi daha sulandırmak. Yapılan aslında, Ali Demir’i aklamak değil; Suçun, cinsini değiştirip; olayın üzerini örtmek.

Yani; İşlenen suçu; bir terör örgütünün; devletimizin, tüm kurumlarına sızmasına, yol vermek olarak değil; Ak Parti’nin, alışık olduğu; “akraba kayırmak”; veya, “eşine ihale vermek” gibi; “görevini kötüye kullanma” suçu olarak gösterip; 1 yıl 15 gün ceza vererek; meseleyi, oldu bittiye getirip, kapatmak…

Biz de, bu kepazelik vesileyle, öğrenmiş olduk ki; Ülkemizde, gençlerin, 5 yılını çalmanın cezası; 1 yıl 15 gün ediyormuş. Fetö’nün, devlet kurumlarına sızmasına; yardım ve yataklık etmenin cezası; 1 yıl 15 gün ediyormuş. Milletin hakkına girmenin; Emeğini çalmanın;

Ahını almanın cezası; 1 yıl 15 gün ediyormuş! Yuh olsun, yazıklar olsun!

Ama ben, şimdiden söyleyeyim. O yüzden, herkes iyi bilsin ki; Onlar unutsa da;

biz unutmayacağız! Onlar unutturmaya çalışsa da; biz unutturmayacağız!

Onlar affetse de; biz asla affetmeyeceğiz! Milletimiz, asla affetmeyecek! Bu vatanın şerefli evlatları, asla affetmeyecek!

Biz, İYİ Parti olarak; Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, çıkarları doğrultusunda; Mısır’la ilişkilerimizin, iyileştirilmesinden; ancak ve ancak, memnun oluruz.

Erdoğan'a Mısır tepkisi

Ama bazı soruları da, sormamız gerekiyor: Madem bu ilişkiler, hiçbir şey olmadan, kendi kendine iyileşecekti; O zaman ülkemiz, neden 11 yıl kaybetti? Madem; “katil Sisi”, “kardeşim Sisi” oluverecekti; O zaman; Doğu Akdeniz’de elimiz, neden zayıflatıldı? Mısır’la Yunanistan’ın anlaşmasına, neden alan açıldı? Madem; İhvancılar, bir kenara itilecekti; Rabia da, böylesine kolay unutulacaktı; O zaman, Mavi Vatan’daki çıkarlarımız; neden tehlikeye atıldı? Madem hiçbir şey olmamış gibi devam edecektik, neden 11 yıl kaybettikAslında, bu soruların cevapları, herkesin malumu…

Ülkemiz, tüm bu zararı; Sayın Erdoğan’ın, şahsi tercihleri, dostluk ilişkileri; yani aslında, paşa gönlü öyle istediği için yaşadı. Bu kadar basit.

Biz, İYİ Parti olarak; İktidar şakşakçılarının aksine; atılan bu adımın; usta bir satranç hamlesi, veya stratejik bir planın parçası değil; reel şartların, iktidara dayattığı, bir zorunluluk olduğunu; açıkça görüyoruz.

O nedenle de; süreci, yakından takip etmeye, devam edeceğiz. Dış politikada, daha önce, nicesine şahit olduğumuz; vahim hatalara, bu sefer mahal verilmeden; Mısır’la olan ilişkilerimizin; ortak tarihe sahip iki ülkenin, müşterek çıkarları doğrultusunda; sağlıklı, sürdürülebilir ve karşılıklı faydaya dayalı bir biçimde; normalleşmesi konusunda da; katkılarımızı, önerilerimizi, dile getirmeye, devam edeceğiz.

Ayrıntılar geliyor…